Oy atıp bölüme geçmeyi unutmayın yavrular.
"Hadi ama korku filmi izlemeliyiz." Kendi kendime söylendiğim sırada Jeongguk'un başını iki yana sallaması yüzünden kaşlarımı çatmış, önümdeki patlamış mısırdan yemiştim hızlıca. "Neden korku filmi izlemiyoruz?"
"Çünkü buna gerek yok."
Cevabıyla hızla sırıtmış, yanına hafifçe yaklaşarak mırıldanmıştım. "Kabul et, korkuyorsun." Dememle anında başını kaldırmış, iki parmağı ile alnımdan ittirerek omuz silkmişti. "Elbette korkmuyorum, sadece korku filmi yerine daha güzel şeyler izleyebiliriz. Bunun gibi.." Telefonundan filmin kapağını gösterdiğinde yüzümü buruşturmuş, bana az önce yaptığı gibi alnına vurmuştum. "Bu filmde çiftler sadece sevişiyor resmen."
"Bizde öyle yaparız, her seviştiklerinde yeni bir tur atarız." Utanmaz hâli yüzünden hızla gözlerimi kaçırmış, başımı iki yana sallamıştım. "Ben korku filmi istiyorum."
"Pekâlâ tamam, o halde gerçek olaylardan esinlenilmiş bir şey açacağım. Hayaletli ve perili olanlar çok saçma." Kendi kendine konuşurken filmi aramaya başlamasıyla kesinlikle hayaletli şeylerden korktuğuna emin olmuştum.
"Hayaletli olanları istiyorum, onlar daha eğlenceli." Dememle derin bir nefes almış, koyu gözlerini üzerimde gezdirerek kaşlarını kaldırmıştı. "Ne bu inat, amacın ne söyle bakalım?" Cevabıyla dudaklarımı hafifçe ısırmış, yavaşça yanına yaklaşarak elimi göğsünün üstüne koymuştum. "Hayaletli şeylerden korkuyorum, her korktuğumda seni bir kez öpmek istiyorum. Eğlenceli değil mi?"
Göz bebekleri saniyesinde büyüdüğünde oyunuma kandığını anlamış, sırıtmıştım istemsizce. Yanımda korkarsa onunla dalga geçebilirdim ve hayatımın sonuna kadar kesinlikle çok eğlenirdim. "Pekâlâ ufaklık, aklıma girdin. Hangisini açsak acaba..?" Yeniden ekranına döndüğünde en korkunç olanını elimle göstermiş, mırıldanmıştım. "Bu olsun." Dememle birkaç saniye duraksamış, ardından başını sallayarak filmi büyük ekrana yansıtmıştı.
"Her korktuğunda öpücük." Kendi kendine mırıldamış, aniden elini kalçama doğru atarak bedenimi tamamen kendi bedenine yapıştırmıştı âdeta. "Çok yakı-"
"İstediğim buydu." Cümlemi bitirmeme izin vermeden elini bu sefer kıyafetimin altına sokmuş, ince parmaklarını bel boşluğumda gezdirmeye başlamıştı. Kalbim deli gibi hızlandığı için filme bile bakamıyor, aldığım güzel dokunuşlar yüzünden gözlerimi kapatıyordum.
Birkaç dakika sonra ekranda bir anda beliren canavar ile Jeongguk saniyeliğine irkilmiş bana belli etmemek için saçını geriye atıyormuş gibi yapmıştı. Bunu fark ettiğim için aniden büyük bir kahkaha attığımda gözleri hızla beni bulmuş, başından beri yapmaya çalıştığım şeyi anladığından gülümsemişti. "Küçük bir şeytansın, bunu mu istiyordun sadece?" Demesiyle gülmeye devam etmiş, başımı sallamıştım.
İrkildiği anda öylesine tatlı gelmişti ki gözüme, onu binlerce kez öpesim gelmişti. "Çok tatlı korkuyorsun." Kendimi tutamayıp konuştuğumda hâlâ gülümserken tek kaşını kaldırmış, belimdeki elini sertçe beni tutmak için kullanarak saniyeler içinde bedenimi kucağında bulmuştum. "Çok daha tatlı şeyler göstermemi ister misin?"
Bir anda hızlanan kalbim yüzünden gülüşüm hafifçe solmuş, yerini yalnızca ufak bir tebessüme bırakmıştı. "Evine çağırma amacın buydu değil mi? Film izlemeyecektik." Elim yavaşça göğsünden aşağı dek kaymış, kemerinde durarak dudaklarımı ıslatmıştım.
"Bunun için çağırmamıştım ancak lanet olsun ki yanında kendimi asla tutamıyorum." Fısıltıyla konuştuğu esnada iki eliyle belimi kavrayarak kalçamı erkekliğine bastırmış, istemsizce kısıkça inlemiştim. "Jeongguk.." Sırıtarak ellerini çekmiş, kemerini hızlıca çıkartarak bana bakmıştı. "Biraz değişiklik yapmaya ne dersin, birkaç dakika kendimi yalnızca sana bırakacağım." Dediğinde saniyesinde hızlanan kalbimle başımı sallamış, bacaklarının üstünden inerek yatakta oturur pozisyona gelmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dance with me - taekook.
FanficTaehyung girdiği iddia sonucu tanımadığı biri ile dans etmek zorunda kalır, bu kişinin babasının ortaklarından Jeon Jeongguk olduğundan bihaberdir.