BÖLÜM 17

21 2 0
                                    

Merhabalar..

Uzunca bir ara verdik. Keza kararım bırakmak yönündeydi ama onları bırakmak istemediğimi fark ettim. Hayatta bazen çıkmaz sokaklar olur ve bu sokaklarda kayboluruz. Ben de öyle bir sokakta kaybolmuştum. Ta ki bir yaz akşamı, tatlı bir meltem esintisi kokusu ile yeniden benliğimi ve bizi bulana kadar. Özlediniz mi bilemiyorum. O yüzden pek uzatmadan iyi okumalar diliyorum...

Yeni başlangıçlar , yeni aşklar ve yeni bir hayatta yeniden.. 

Yorumlarda buluşalım..

Sevgilerimle..


-'Tabi ki görecekler. Bekliyorum seni. Ne zaman istersen başlayabiliriz.' dedi. Usulca kafamı salladım.

Şimdi sıra bendeydi. Artık sahne tamamı ile bana aitti. Dila olarak geri dönüyordum. Geri dönüyorduk...

İlk günler biraz yalnız kalmak istedim. Uyumak ve uyanmamak istedim. Düşünmek istemedim. Konuşmak istemedim. Hiç bir şey istemedim. Bir insanın hayatı ne denli zor olabilirse, benimki de en az , hatta en fazla o kadar zordu. Ben tüm benliğim ile her zaman bunu sorguladım. Neyin nasıl olduğunu ve nasıl olacağını bilmeden, sadece ve sadece durdum. Ölüm ile karşı karşıya kaldığım anlarda bile pes etmedim. Peki ben sevilmemeyi hak edecek ne yapmıştım?

Hayat pek çok şey almıştı benden. Sevdiğim adamı, annemi, hiç görmediğim ama bir o kadar da bana benzeyen kuzenimi ve yaşarken kaybettiğim babamı. Belki de en çok bunlar içinden beni. Benim bile benimle var olan benliğimi. Yaşama enerjimi, gözümde ki ışığı, dudağımda ki buruk gülümsemeyi...

İlk günler zor geçmişti. İlkler her zaman zordu ama benim ilk günlerim daha da zor geçmişti. Sığınmak istediğim insanların toprakların da bulmuştum kendimi. Mezar taşlarına yazılmış isimlerine dokunmuş, onlara dokunabilmeyi dilemiştim. İlk günler Cidan'ı da her şeye rağmen özlemiştim ama geçmişti..

Bugün İlk günlerin 14. günü.

Bugün ilk günlerin -8 kilosu.

ve Bugün ilk günlerin bilmem kaçıncı ilki..

Bugün uzun saçlarıma veda edişimin ilk günleri.

Bugün kendime gelişimin ilk günleri.

Bugün herkese ve her şeye karşı Dila oluşumun ilk günleri.

Yatağımdan kalktım. Yengem kolumdan destek olarak beni aynaya kadar götürdü. Aynada çökmüş yüzüme baktım uzun uzun. Sonra gülümsedim. Nice zorluklar yaşamış biri olarak artık bu duruma son vermem gerekiyordu. Güneş her gün doğmaktan vazgeçmiyordu ve ay her gün güneşe kavuşmayı beklerken , ne kadar üzüntülü de olsa parlamasını gökyüzünden eksik etmiyordu. Yılmak, yıkılmak yoktu. Ayakta kalmam lazımdı. Tekrar yatağıma döndüğüm de , baş ucumda duran telefona bakmıştım. Zira bir sürü cevapsız çağrı ve mesaj vardı. Kimden geldiği ise oldukça aşikardı. Okursam ne hissederdim bilmiyordum ama okumadan önce yapmam gereken çok önemli bir şey vardı. Telefonun tuşları ekranıma yansıdığın da kısa bir saniye duraksadım. Emin olamıyordum. Bana yapılan kötülüğe bile kötülükle karşılık vermek istemeyecek kadar sevmiştim. Peki ya bana yapılanlar? Yapmalıydım..

Polisi arayıp Cidan'ın Holdinginde bulunan gizli yer altı dünyasına ait olan tüm bilgileri aktarmıştım. Sonra da Halası Yasmin Hanımı arayıp ' Siz beni hayattan kopardınız, ben de yeğeninizi sizden kopardım. Ödeşmiş olduk.' Deyip konuşmasına fırsat bile vermeden telefonu yüzüne kapamıştım. Zira o benden iki, ben ondan bir can almıştım ki, onun canı yine de hala nefes alıyor sayılıyordu ve biz hala eşit sayılmıyorduk. İçim rahatlamış ama bir o kadar da rahatlamamıştı. Yakasına yapışıp neden diye sormak istiyordum. Neden hayatıma girdin? Neden geldin? Neden bana yeniden sevebilmeyi, sevmenin acısını tattırdın? Neden beni kendine bu kadar aşık ettin? Bağıra bağıra haykıra haykıra göğüsüne vura vura ve en çok gözlerine baka baka sormak istiyordum. Ama susmak benim ona şahsi olarak vereceğim en güzel cezaydı. Ondan gelen tonlarca mesaj vardı...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 14 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

35.KatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin