herşeyden habersiz bir gün

11 3 1
                                    

o sabah gayet mutlu bir şekilde uyanmıştım çünkü yarın okullar açlıyordu.sabah uyandığımda ailemle güzel bir pazar sabahı geçirdim. Babam Özgür o gün bana okullar açılacağı için eksiklerimi tamamlamaya dışarı çıkacağımızı söylemişti.Çok mutlu olmuştum. Babam ile sabah eksiklerimi tamamlayıp eve gelmiştik ve eve gelince annemin en sevdiğim yemekleri yaptığını gördüm. "Eylül hadi sofra hazır kızım" sesini duyunca koşa koşa mutfağa gittim. Annemlerle akşam yemeğimizi yedikten sonra abim kutu oyunu getirdi. Annem, abim, ben, kardeşim ve babam. Kutu oyununu oynarken çok mutluyduk. Abim ve kardeşimle de iyi geçiniyorduk. Kutu oyunumuz bitince annem abur cubur getirdi ve neşemiz kat kat arttı. Şimdi de hep beraber televizyon izliyorduk annem ve babam beni ortalarına almıştı. Annem ellerime dokunup öpüyordu, babam ise saçlarımla oynayıp kokluyordu. Daha sonra annem banyo yapmam gerektiğini söyledi ve beni banyo da sıcacık suda yıkamaya başladı. Banyo bittikten sonra babamın yanına gidip ona saç tarağımı verdim ve saçlarımı taramasını rica ettim. Babam saçlarımı tarayıp kuruttu ve hatta iki yandan ördü. Annem okul olacağı için erkenden yatmamızı söyledi. Babam bana sıkıca sarılıp öptü ve yatağımda uyuttu. Peluş oyuncağıma sarılmış uyurken birden çığlık sesleri duydum.Çığlık seslerini duyuyordum, annem ve babam bizi kollarının altına almıştı ve yatağım beşik gibi sallanıyordu.Bir de evdeki eşyalar bir yana savrulmuştu ve herşey kırılmıştı.Çok korkuyordum. Bir yandan ağlıyor bir yandan da annem dua okuyor, babam bizi öpüyordu. Ömrüm boyunca hiç bu kadar korkmamıştım çünkü annem ve babam gözümün önünde ağlıyordu. Ne yapacağımı bilemiyordum sadece korkuyordum. Annem bize "canım çocuklarım sizi çok seviyorum eğer babanız veya bana birşey olursa sakın korkmayın tamam mı hep birlikte olun birbirinize sahip çıkın" derken bir anda annemin lafı yarım kaldı. O gece sadece annemin lafı değil herşey yarım kaldı. Evimiz yıkılmıştı.Nefes alamıyordum ve öksürüyordum. Gözlerimi açtığımda kalın kalın taşların arasında olduğumu fark ettim. Bacağım başka bir taşın altında kalmıştı ve bacağımı hissetmiyordum.Gözlerimi yana doğru çevirdiğimde annemi gördüm ve keşke annemi o halde görmeseydim.Kafası kanlar içindeydi ve hala bize "sakın korkmayın kuzularım, gözlerinizi kapatın ve sanki uyuyormuş gibi hissedin tamam mı ve lütfen bana bakmayın" diyordu. Gözlerimi kapattım ve bir iki damla yanaklarımdan süzüldü. Babam ise bizi korumak için kollarına sarmıştı bizi ve o an pişmanlık duygusu yaşadım. Babamın kolu full bir şekilde kanlar içerisindeydi. Gerçekten çok kötü bir durumdaydık. Derken yine bağırış sesleri ve ev yıkılma sesleri duydum. Komşularımız Nur abla, Sinan abi, Recep abi hepsi bir yandan "yaşıyoruz nolur yardım edin" diyerek nefes nefeseydi. Ancak sadece o kadardı. Ondan sonra komşularımızdan bir ses çıkmadı. Gözlerimi açtığımda annem ve babamı uyuyor olabileceklerini sandım ancak onlara zar zor seslenince cevap vermediler. İşte şuan çok kötü durumdaydım. Abim, kardeşim, babam, annem hiçbiri cevap vermiyordu. Ağlamaya başlamıştım. Annem ve babama her baktığımda kalbime bıçak saplanıyordu. Onları o halde görmek beni çok kötü hissettiriyordu. Biraz zaman geçince üstümüzde birilerinin yürüdüğünü hissettim ve görevlilerin geldiğini anladım. Az da olsa içim rahatlamıştı. Bu fırsatı değerlendirerek bağırmaya başladım." ne olursunuz yardım edin annem babam hepsi çok kötü durumda " diyerek bir yerlere vurmaya başladım. Ancak bir işe yaramadı. Belki de saatler olmuştu ama kimse kurtarmamıştı. Kendimi aç susuz hissediyordum, bacağımı da hissetmiyordum. Artık son çarem dua etmeye başlamıştım. Okuldan öğretilenlerle dua okudum. Daha sonra gözlerimi kapadım ve yine içimden dua etmeye başladım. Bir anda Rabbim bir mucize göndermişti ve abim seslenmişti. "E-Eylül, abim iyi misin" diyordu. Kendimi hissedemiyordum ve yutkuna yutkuna "abim benim, iyiyim ama çok açım ve üşüyorum" diyordum. Abim etrafına baktı ve depreme yatakta yakalandığımız için bulduğu yorganı almaya çalışıyordu. hemen onunla benim ve Ege'nin (kardeşim) üstünü örttü. Bulduğu diğer yorganları ise annem ve babamın yaralarına bakmadan onların üstünü örtmeye çalışmıştı. Saatler, günler geçmişti ve artık bir ümidim kalmamıştı. Açlıktan, susuzluktan , soğuktan ölecektim. Annem ve babam hiç uyanmamışlardı. Çok fazla kan kaybettiklerini anlamıştım. Elimden gelse yorgan parçalarından onların yaralarını saracaktım ancak kolumu bile kıpırdatamıyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 11 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yarım Kalan HikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin