24. Büyük Savaş

43 14 0
                                    

Alecta ile ormandaydık . El ele güzel bir yürüyüş turu içindeydik. Sadece ikimiz vardık. Bir göletin yanına geldik ve durduk. Su içmesi gerekiyormuş. Ben de yanına gelip su içmeye başladım. Birden Alecta yavaşça suya girmeye başladı. Arkasından tutmaya çalıştım ama nafile. Onu kurtaramamıştım. Birden neredeyse saydam bir kişi kucağında Alecta ile sudan yükselmişti. Ona onu bırakmasını söyledim ama tahmin ettiğim gibi beni dinlemedi. Tek bir elini havaya kaldırmasıyla sırılsıklam olmuşum. Bu adam USERS'lardan biri olmalıydı. Suyu kontrol eden... Tekrar suya girdiğinde bende suya atladım ama hiç bir iz yoktu. Sanki anında ışınlanmıştı. Su onun alanıydı, bu yüzden hemen çıkmalıydım. Çıktığımda hiç bir değişiklik yoktu, Alecta'ın yokluğu dışında...

RS'ın yanına gittiğimde arkadaşları ile bana gülüyordu. Islak bir insanda gülünecek bir şey bulmuyorum dedim ve kestiler. Arkadaşlarından biri Alectan nerede dedi. Yine sinirlenmiştim. ''Alectan'' demeleri sinirimi bozuyordu. Eldivenim de yavaş yavaş aşağı doğu uzayan bir hançer oluşuyordu. Metal sesi çok keskindi. RS benim omzumu tutup beni dışarı çıkarı. Ne olduğunu sordu ve olayı anlattım...

Onun için çok iyi bir haberdi. Son zamanlarda yapacak şeyler istiyordu. Bir melez ordusu ile ormana girmeye başladık. Sığınakta ki tüm melezler bizimleydi. Okçulardan, koşuculara uçanlardan, görünmezlere hepsi yanımdaydı. Ormanda ki o gölete vardığımız da hava kararmıştı. Meşaleler yardımıyla önümüzü görüyorduk. HADİ!!!! diye bağırdım. Birkaç dakika sonra su hareketlenmişti. Yürüyerek bize gelen bir şey vardı. Sesler öyle söylüyordu yani. Saydamlıktan hiç bir şey görünmüyordu. Alecta sanki havada süzülüyor gibiydi. Adam kendini gösterdi. Normal bir insan gibiydi. Ağzını oynatmaya başladı. Ona ''ne var'' dedim. Biz ölmeyiz dedi. İlk başta anlayamamıştım ama sonra aklıma bir şeyler geldi. Eski zamanlarda ateş ve toprak kontrolcüsünün öldüğü söylenmişti bizlere. Asla ölmüyorlarsa muhtemelen onları çağırıyordu. Askerlere bağırdım: GELİYORLAR!!!!!...

Birden gök gürledi. Bir şimşek tam yanımıza düştüğünde orada bir kişi belirdi. Bu havacı olmalıydı. E diğerleri neredeydi derken birden tüm meşaleler yere düştü. Ateşleri bir noktada toplanarak bir diğer USERS üyesini ortaya çıkardı. Son bir tane toprak kalmıştı. Bağırarak ''Toprak adam nere-'' Sözümü yarıda kesilmişti. Başa bir ses ''Ben buradayım'' dedi. Sesi çok değişikti. Gerçekten çok değişikti. Ama daha da önemlisi bir savaş çıkacaktı. RS askerlere hazırlanın duyurusu yaparken yayına oklarını yerleştiriyordu. Gözüne ateşi kestirmiş olmalı ki  ona doğru duruyordu. Eldivenlerim birden baltaya dönüştü. Bu baltaları havada birkaç kez salladım, çok hafiflerdi. Havada ki melezler büyük ihtimal havacı ile savaşacaktı. Ben tabi ki Alecta'yı kaçıran sucuyu alacaktım Su kontrolcüsünün kendine aşık etme özelliğini Alecta bana söylemişti Alecta'yı kendine aşık etme olasılığı çok fazlaydı. Öyle olsun yada olmasın onun işini bitirecektim. Birden savaş başladı...

Tüm okçular Ateş adamı hedef alıyordu ama adamın içinden geçip diğer tarafa kül şeklinde geçiyordu oklar. RS ''Oklarınızı ıslatın'' dedi. Duyduktan sonra ateş adam sırıtmaya başladı. Nedenini bilmiyorduk ama ok yağmuru başlamıştı. Oklar her adama değdiğinde tıssss diye bir ses çıkıyor ve bu sesi adamın ah! demesi devam ettiriyordu.

Havada olanları ta göremiyordum ama şimşekler ardı ardına çakıyordu. Bazen yere düşen melezler de olmuyor değildi. 

Toprak adamın işi çok kolaydı. Melezleri tek tek aşağı çekiyordu. Bir tarafı kesilse yeniden çıkıyordu. Ona melezlerden biri gel de kılıçla dövüş seni korkak dedi. Adam ona baktı ve birden iki elinde iki kılıç belirdi Melezlerin işi biraz kolaylamış gibi görünüyordu.

Sucu adamla dövüşümüz çok iyi gitmiyordu. Islak şekilde olunca kıyafetlerim beni yavaşlatıyordu. Üstümü çıkarırsam daha rahat dövüşebilirim. Sadece altımda ki pantolonla kaldım. Adam onu da ıslatmaya çalıştı ama o beni engellemiyordu. Beni yenmek üzereydi. Bazen sudan savaşçılar bazen sudan oklar ile saldırıyordu bana. Bu savaşı kazanmam için beni kızgınlaşmamı sağlayacak  bir şey olmalıydı. Derken...

Birden Nancy ortaya çıktı. Bu toprak adamın işiydi. RS kendini kaybetmiş okunu ve yayını bırakmış Nancy'e koşuyordu. Tam sarılmak üzereyken Nancy kaybolmuştu. Toprak adam kahkalar atıyordu. Ve birden ses kesildi. RS okunu yerden alıp kafasına sokmuştu. Ses tekrar kahkaya dönüştü. ''Bana zarar veremez-'' bir patlama oldu. Toprak adam yok olmuştu. Galiba çok ağır yara almış olmalı ki iyileştirmek için zamana ihtiyacı vardı. Diğer USERS üyeleri daha da kızgılaşmıştı. Havadan düşen melezler artmıştı ve artık melezler yanıyordu. Su ada baktım. Üzerine atladım ve düşündüğüm gibi beni fırlattı. Bana bir şey gerekiyordu. Bir şeyler beni sinirlendirmeliydi. Ve birden...

Su adam Alecta'yı öpmüştü. Ve yetmezmiş gibi Alecta'da ona karşılık veriyordu. Elimdeki baltayı ateşe verip adamın kafasını kesmem bir oldu. Etrafa kan yerine su saçılmıştı. Alecta yere düşmüştü. Yanına gitmek istemiyordum ama gittim. Beni iterek uzaklaştırdı. Ağlıyordu. Bu zafer ile askerler tamamen yenmeye odaklanmıştı. Beş dakika sonra şimşekle durmuştu ve yere düşen şey bir melez değil, bir USERS üyesiydi. Ateş adam pes ederek toprağa karışmıştı. Kazanmıştık. Ama benim kazandığım söylenemezdi.

Diğer gün ben kulübemin önünde uyumuştum. Alecta içerideydi. Dün yaptığı hareket moralimi bozmuştu. Belki hala büyünün etkisindeydi, belki de ona sonsuza dek aşık olmuştu. İçeriden ağlama sesleri gelmeye başladı. Alecta yatakta oturarak ağlıyordu. Yanına gittim. Beni iteceğini sanmıştım ama bana sarıldı. Özür diledi. Bende ona sarıldım. '' Sorun değil büyünün etkisindeydin'' dedim. Hala sarılıyorduk birbirimize, hiç bitmeyecekmişmisine...

DARK PUNCH (1. Kitap) (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin