Büyük Kütüphaneye gidiyorduk. Alecta elimi tutuyordu, Red Shoot ise oku ile birlikte önde ilerliyordu. Biz Red Shoot'ı izliyorduk. Yolu bildiğini ormanın içinden geçen bir kestirme yol olduğunu söylemişti. Birden bir gürültü koptu. Arkamızdan dumanlar yükseliyordu. Galiba insanların radarına yakalanmıştık. Werdanlar için hazırlanan bu radarlar melezleri de fark edebiliyordu. Red Shoot koşun dedi. Biz de koşmaya başladık. Ve bir sokağa çıkmıştık. Uzun zamandır şehre inmemiştim. Şehir savaş alanına dönmüştü. Binalar yıkılmıştı. Bazı yerlerden dumanlar yükseliyordu. Ortalıkta hiç Werdan yoktu ve gariptir ki hiç insan da yoktu. Şehir merkezinde ormanda ki vahşi hayvanları görebiliyordunuz. Sokaklarda ceylanlar koşturuyor. Ayılar otomobillerle dövüşüyordu. Red Shoot eğilerek gelin! dedi. Biz de gitmeye başladık. Vardığımızdan 500-600m sonra kütüphanenin önündeydik. Kütüphaneye hiç zarar gelmemişti. Bu çok garipti. Girişindeki kaldırımlar yerlerinden çıkmış etrafındaki surlar etrafa saçılmıştı ama bina zarar görmemişti. Binaya girdiğimiz de çok sessizdi. Tabi şehirde çok sessizdi. Sadece 3 melez ve hayvanlar vardı. Yani biz öyle sanıyorduk ki önümüze bir kadın çıktı. Kendisi bu kütüphanede çalışıyormuş. Bize ne istediğimizi sordu. Bizde ona kitap bakacağız dedik. Yardım etmek istiyordu ama kendi başımıza yapabiliriz dedik. Tabi bunları diyen Red Shoot'dı. Alecta araya girdi ve USERS hakkında bir kitap var mı? diye sordu. Kadın geri çekildi sonra yüzündeki sertlik yerini bir gülümsemeye bıraktı. Bizi derinlere doğru götürtü ve önümüze 4 kitap koydu. 4 USERS'ın kitaplarıydı. Her biri için bir tane. Kadına 4'ünü de alabilir miyiz diye sorduğunda. Gülerek alabilirsiniz dedi. Alecta 4 kitabı çantasına koydu ve birden kapıdan bir ses geldi. Kadın şaşırmıştı. Kapıya gittiğinde biz de kitapların arasında izlemeye başladı. 4 kişilerdi ve asker olduklarını düşünüyordum. Adamlar kadına bir hareketlenme oldu mu tarzında sorular soruyor kadında bizi korumak için hayır diyordu. Birden diğer asker öne geçip radarlar bir hareketlenme görmüş o üçü nerede bize yalan söyleme dedi. Kadının gözleri açıldı. Adam ONLAR MELEZ diye bağırınca kadın bir an sendeledi. Adam kadının bir şeyler bildiğini anlamıştı ve birden kafasına silahı dayadı. Kadın yere çöktü ve ağzında bir şeyler mırıldanmaya başladı.
''USERS koruyucudur, yakıcıdır, savaşçıdır... Yaşasın melezler''
Bunlar kadının son sözü olmalıydı. Ama hayır Red Shoot benden önce davranıp silahlı adamın kafasında bir ok atmıştı bile. Alecta diğer iki adamı dondurdu. Ben eldivenimden bir balta olmasını istediğimde elimde ağır metal renkli bir balta tutuyordum. Baltayı adama attım ve balta adamın içinden geçip duvara saplandı. Adama yere düştü. Sonra iki elimde de baltalar belirdi. Buz adamlara doğru arkama döndüm ve klas bir hareket ile buzları paramparça ettim. Alecta kadının yanında idi. Red Shoot okları bitmeliki son zamanlarda attığı pokları tekrar tekrar kullanıyordu. Kadın bize bir topluluktan bahsetti. Kadın o topluluğun son üyesiymiş. Bu topluluk USERS'ın düşman olmadığını savunuyormuş. Üyeler bu düşünceler yüzünden öldürülmüş. Birde şu varki USERS ile iletişim kuran tek toplulukmuş. USERS üyeleri ile konuşmuşlar yani.
Kadın bize bunları sonra anlatacağını söyledi. Bizi aşağı kata indirdi. Red Shoot tam sonra olmayacak derken. Ben Yolculukta bize eşlik etmenizi isteriz dedim. Seve seve kabul etti. Alecta'dan kitapları çıkarmasını istedim. Gece olmuştu ve burada sadece 3 yatak vardı. Ben Alecta ile yatarım dedim. Kadın bize bakıp gülümsedi. Akşam uyumadan önce kitapları okuduk ve uyuduk...