7

457 29 12
                                    

(selamlaar! şu aralar zerre kadar vaktim olmadığı için sevgili yazarınız kütüphane molasında size bölüm yazıyorr, bölüm hakkındaki düşüncelerinizi alayım. buyrun efenim yorumlara.)

"ya yenge, bak ne güzel sardım işte ya!" dedim ve sardığım yaprak sarmalarıma baktım. tamam, sarmalar biraz obez olmuş olabilirlerdi ama daha güzel işte, tek seferde doyardık.

"serçe parmağın kadar ince olacak Alya, vallahi sardıklarının hepsini sana yedirtirim ha!" dediğinde kaşlarımı çatarak işime devam ettim.

"Asya niye sarmıyor hem? ben misafirim bu evde." dedim gözlerimi sarmalardan ayırmayarak, tabii ki yengem lafı ağzıma tıkmıştı. "ne farkın var Asya'dan? bakkala gönderdim gelecek işte. ay nerde kaldı o?" diyip telefonuna sarıldığında ben sarmalarıma sırıtarak baktım.
yengem cam kenarına geçmiş Asya'yı arıyordu, ben de fırsattan istifade edip ağzıma 1-2 dolma tıktım.

çiğ de bir başka oluyordu ha.

yengem Asya'ya ulaşamadığı için evin içinde dört dönerken telefonuma gelen bildirimle kaşlarımı kaldırdım. kesin biriyle buluşmuştu ve durumu kurtarmamı istiyordu kuzu sarmam.

zeytinyağlı elimi silmeye üşendiğim için direkt elimi cebimdeki telefonuma attım ve ekranı aydınlattım. yengemin söylemlerini umursamayarak WhatsApp'a girdim, WhatsApp'a parmak izi koyduğum için kimin mesaj attığı parmağımı okutmadan gözükmüyordu.

WhatsApp'ı açtım fakat bi gariplik vardı.

ben mi yanlış görüyordum, yoksa bir nevi günlük yaptığım numara komşum bana mesaj mı atmıştı?

"Çüş!" diye bağırdım istemsizce. sohbetine daha girmemiştim, zira sohbet kısmının yanında yeşil renkle "1" yazması bile heyecandan elimi ayağıma dolaştırıyordu.

"kız nolduu? Asya mı mesaj attı? bir şey mi olmuş? kaza mı yapmış kızım bir şey söylesene!"
diyen yengeme çenemi zar zor kapatıp baktım. "yo-yok Instagram'da bir şey gördüm o yüzden yenge. neyse ben bi elimi yüzümü yıkayayım en iyisi." sırıta sırıta lavaboya koştum, o değil de acaba kimdi ya? ismi ney? çok deli zannetmiş midir ki beni? Ayy, yeter Alya! aç şu telefonu da bakalım artık! haklısın iç sesim.

lavaboya girdim ve telefonu açıp WhatsApp'a girdim.

Numara Komşususususum:
merhabalar, görevden yeni gelmeme rağmen mesajlarınızı okudum. sizi tanımıyorum fakat zor bir dönemden geçiyorsunuz sanırım. isterseniz yardımcı olabilirim. Anlatabilirsiniz bana, tabi  eğer isterseniz.

NNNNNEEEEEEEEEE??? ÇOK KİBAR DEĞİL Mİİİ???
"ayy, dur ne yazacağım ki?"

klozetin kapağını kapatıp üstüne oturdum. kapıyı da kitleyip ne yazacağımı düşünmeye başladım.

Siz: şey çok teşekkürler, kusura bakmayın bu arada ben numara kullanılmıyor diye şey etmiştim. çok teşekkürler düşündüğünüz için. öyle psikoloğa anlatır gibi anlatmak falan pek benlik değil de, yanlış anlamazsanız arkadaş olabilir miyiz?
tabi eğer isterseniz.

kendi cümlesinde kullandığı mesajı ben de ona karşı kullanmıştım, anlamış mıdır acaba? ya da farketmiş midir? ayy! ben bu heyecanla kesin bir şey döker veya kırarım ha. hem o görev mi demişti? sormalıyız bunu Alya!
ayy evet dur bir de şey yazalım!

Siz: bir de görev demiştiniz, çok merak ettim de ne görevi? cevaplamak zorunda değilsiniz de işte öylesine.

niye heyecanlandık ki biz?
kendi kendime göz kırpıştırdım. harbiden, niye heyecanlananmıştım ki?
refleksle telefona baktım.

NNNNNEEEEEEEEEE????

ANINDA MI GÖRDÜ YOKSA BEN Mİ YANLIŞ GÖRÜYORUM???

Numara Komşususususum yazıyor...

Asker Mi?|Yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin