10- ❝Sessiz İnleyişler❞

1.2K 92 60
                                    

Kalbimde tuttuğum sırları
Gizlemek, sandığımdan daha zor
Belki ben sadece senin olmak istiyorum.

"Sen

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Sen... Sen ne saçmalıyorsun, bırak beni!" Şaşkınlığını saklamaya çalışsa da pek bu konuda başarılı olduğu söylenemezdi. Çünkü konuşurken sesi titremiş ve yanakları kızarmıştı. Bana onu hatırlatıyordu. Onu unutmuştum fakat Jungkook ile tavırlarının aynı olması ister istemez onu aklıma getiriyordu. Ve bu da geçmişi hatırlatarak öfkelenmeme sebep oluyordu. "Ne yani denemek istemez misin hm?" Bakışlarını bana çevirdi. Alaycıl bakan bakışlarıma, daha fazla onu kaybedemezdim. Ona karşı duvarlarımı kırmalıydım. Onu ilk gördüğümde ileri ki zamanlarda karakter olarak ona benzemesi ona önyargılı olmama sebep oluyordu. Hatta bir kere benden soğuması için oldukça soğuk davranmıştım. Ağlamışlığı bile vardı. Buna rağmen beni bırakmamıştı. Bende ilk kez ondan farklı bir yönünün olduğunu gördüğümde şaşırmış ve sadece ona bir adım atmıştım. Gerisi yoktu. Daha fazla ileri gidemezdim. Geçmişimde yaşadığım olaylardan dolayı bir çok travmam vardı. Ve bu travmalarımı yok sayarak, hiçbir şey olmamış gibi Jungkook'a gidemezdim.

Aptal değilim.

Elbette fark ettim benden ne kadar hoşlandığını, o her ne kadar çabalasada asla duygularını saklayamıyordu. Derince yutkundum, o ise, bu soruma karşı sadece donmuştu kollarımın arasında ve tabi gözleri dudaklarımdaydı. "Ben... Siktir etsene," diyerek beni itti. Fakat her ne kadar çabalasada yine başarısız olmuştu. Sıkıldığını belli edercesine hızlıca başını yatağa bastırmış ve yanaklarını şişirerek bakışlarını benden kaçırarak tavana çevirmişti. Bunu fırsat bilerek açılmış olan boynuna yaklaşmış ve birkaç saniye kokusunu içime çekerek gözlerimi kapatmıştım. Hemen adem elmasının üstüne bir öpücük bırakarak onun yutkunmasını sağladım. Bir şey demedi veya hareket etmedi bu sever, sadece onu yavaş yavaş öpmeme izin verdi. Adem elmasından inip şah damarına kadar küçük küçük öpücükler kondurdum. Sıcak teni daha fazla ısınmıştı. Yutkunarak bu seferde ıslak bir öpücük kondurdum şah damarının olduğu kısıma, sessizce öpücüklerimin çıkardığı sesi dinliyordu. Sonunda ise dayanamamış ve tenini dişlerimin arasına sıkıştırıp onun inleyerek omuzlarımdan sıkıca tutmasını ve başımı boynuna sıkıştırmasına sebep olmuştum. Başımın sıkışmasını bahane olarak bulmuş ve tenini daha çok emmiştim. "Taehyung- ahh!" Diyerek inlemiş fakat sesini oldukça kısa tutmayaa çalışmıştı. Bu sefer başımı zorlukla kaldırarak çene hattına sert bir öpücük kondurmuştum. Boynunun arasından kurtulup bacak arasındayken, gömleğimi hızlıca çıkarmaya başlamıştım.

Çok sıcaktı.

İçerisi o kadar sıcaktı ki, yanıyordum.

Ben oldukça hızlı bir şekilde gömleğimi çıkarırken, o ise sadece yorgun gözleriyle beni izliyordu. Boynuna baktığımda emişimden dolayı kızarmış olan tenine baktım. Tabi bu kızarıklık birazdan morarığa da dönerdi. Sonunda lânet olası gömleğimi çıkardıktan sonra kollarımı da kurtarıp bir köşeye hırsla atmış ve hızlıca dudaklarına yaslamıştım dudaklarımı, o ise bunu beklemiyor olacak ki boğuk bir inleyiş dudaklarıma sunmuş ve ellerinin şaşkınlıkla havaya kalkmasına sebep olmuştu. Bugüne kadar biriktirdiğim bütün öfkemi onun dudaklarından çıkarmaya başladım. Sonunda dudaklarını dudaklarıma o kadar sert sıkıştırdım ki inleyerek parmakları saçlarımın arasına girmiş ve hızlıca benden kurtulmak için çekiştirmişti. Fakat belinden sıkı sıkıya tutarak daha çok öptüm. Dilim dudaklarını yaladı, daha sonra ise hemen ağzının içine girerek dilini buldu. Onu tatmak çok güzeldi. Bu dudakların başka dudaklara yaslı olması öfkelenmem için en iyi sebeplerden birisiydi. O sadece benimle olabilirdi. Bir başkasıyla olma hayalini bile kuramazdı. Buna izin vermezdim, burnundan getirirdim ki, getirdim de.

My Poison | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin