Jeon Jungkook, sosyal medya da gördüğü haberle hiç tanımadığı bir adamın evine yatak arkadaşı olma düşüncesiyle gitmişti, fakat yatak arkadaşı olduğu kişinin bütün polislerin ve rakiplerin onu alt etmekte zorlandığı Kim Taehyung olduğunu bilmiyordu...
❝O zaman sikimi öp, paranı al? Sana kıçımı kırbaçlattırmayı tercih ederim, aslında devrilmeyeceğim, ben seni devireceğim.❞
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Taehyung ile yaşadığımız hırs dolu seksten neredeyse bir hafta geçmişti ve ben gerçekten iyi hissetmiyordum, o gece kendimi tatmin edemediğim için sinir krizi geçirmiş, aldığım bir kaç dildoyla neyse ki kendimi tatmin etmiştim. Her ne kadar Taehyung kadar beni zirveye getirmese de penisimi rahatlatabilmiştim.
Bir haftadır Taehyung'un bana dediklerini düşündüm, içimde ki öfke kıskançlığıda geçmişti. Çünkü o kızla gözlerimin içine bakarak öpüşmesi, kendimi kullanılmış gibi hissetmeme sebep olmuştu. Daha sonra çıkmadan önce bana söylediği o sözler kafamı karıştırdı. O an bütün duygularım birbirine girmişti. Taehyung'a karşı bir şeyler hissediyordum lâkin bu sevgimin ne kadar saf veya ne kadar hastalıklı olduğunu bilmiyordum. Bazen onu birisinin yanında gördüğümde deliriyordum, oda aynı şekilde benim için aynen böyleydi. Ben öldürme hayalleri kurardım o ise hayal kurmazdı. Çünkü onun yapamayacağı bir şey yoktu, o hayal etmezdi. İsterdi ve yapardı bu kadar basitti.
Peki ben?
O benim her şeyimi biliyordu, ben onun adı dışında veya gözlemlemelerim dışında hiçbir şey bilmiyordum. Bu yüzden bir haftalık süreç içerisinde telefonumu kapatmış ve evi bir güzel dağıtmış aynı şekilde kendimi dağıtmıştım. Elimde ki mini eteğe dikkatle bakarken aklıma Taehyung ile yapacağım ve yapmak istediğim fanteziler geliyordu. Onu normalde istesemde alt edemezdim ama en azından seks sırasında intikamımı alırdım diye düşünmüştüm lâkin o yine yapacağını yapmıştı.
Ben Kim Taehyung'u tanımıyordum.
Çünkü buna o izin vermiyordu. Defalarca kez uslanmadan sormuştum bunu lâkin tek yaptığı kalbimi kırmaktı. Geçmişi hakkında ne kadar hassas olduğunun farkındaydım. O asla zayıf noktasını kimseye göstermiyordu.
Peki ben, herkes miydim onun için?
Olmasaydı anlatırdı bana, kendimi kırmak için çabalıyordum resmen asla uslanmuyordum. Gözlerim ister istemez dolarken, omzuma dokunan eller hızla göz yaşlarımı silmeme neden oldu. Tanrıya şükür sadece gözlerim dolmuştu, Jimin'i tanıyordum. Hemen anlardı ağladığımı arkamı döndüğümde feminen arkadaşıma baktım. Tanrım o gerçekten çok iyiydi. Hem güzel hemde yakışıklı olmayı başarıyordu. Ona hayrandım.
"Bebeğim, sen eskiden feminen giyinmiyor muydun?"
Dedi dudaklarını büzerek, evet giyiniyordum.
"Sana uygun çok güzel kıyafetler bulmuştum oysaki, neden tarzını değiştirdin ki?"
Tarzımı seven en çok Jimin'di. Taehyung ile yatak arkadaşı olduğumdan beridir feminen tarzı giyinmiyordum. Bir keresinde mini etekle dışarı çıktığımda, arkadaşlarımla gittiğim lüks restoranda Taehyung'la karşılaşmıştım. Yanımda iki üç erkek arkadaşım ve iki kız arkadaşım vardı. Beni o halde gördüğünde tek yaptığı büyük arabaya girip adamları tarafından zorla beni içeri sokmak olmuştu. Restoranda sinirlendiğini hissetmiştim lâkin o yine yapacağını yapmış asla belli etmemişti hislerini, arabaya girdiğim anda kıyamet benim için başlamıştı. Araba evine doğru sürerken, içeride sinir krizi geçirmişti. O günü hatırlayınca ürkmüş hafif titremiştim.
