11- ❝Lütfen Yanımda Kal❞

1K 86 83
                                    

Zaman izimizi, ikimizi siler
Kiminin acısı kalır, anıları gider
Daha gençsin, ah, gülüp oyna sen
Son durağın benim evim olsun.

Jeon Jungkook'dan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jeon Jungkook'dan

Bunu demesiyle şaşkınlığımı gizleyemedim. Hâlâ derin derin nefesler alırken, onun bir anda bana bunu söylemesi şaşkınlıkla ona bakmama ve kalbimin daha hızlı atmasına sebep olmuştu. Normalde bunu daha önce birkaç defa söylemişti fakat o kadar kaosun ardından bana böyle bir saçmalığı söylemesine şaşırdım. Eğer burada kalsaydım, karman çorman olan aklım ona olan hislerimden dolayı daha çok karışacaktı. Ve tabi kalbime gömmekte zorlandığım hislerim zorlanmadan tekrar açığa çıkacaktı. Zaten Jimin ile aram bozulmuştu ve hiçbir şey olmamış gibi onunla kalırsam ne kadar hoş olabilirdi ki, onun benden bunu istemesi saçmaydı. Gözlerimi devirerek yavaş yavaş düzene giren nefeslerimle bedenimi kaldırdım ve oturur pozisyonuna geçtim.

"Saçmalamaya başladın iyice."

Sözlerimin karşısında sadece sessizce beni izlemişti.Bu beni rahatsız etti, bu yüzden kaşlarımı çatarak ona baktım. Yüzünde silik bir gülümseme gördüğümde, gözlerimi saniyesinde kaçırmıştım. Tanrı aşkına buna alışık değildim. Bana böyle bakmasına alışık değildim ve çok garip geliyordu. "Ciddiyim." Dediğinde, histerik bir gülüş attım sessiz odaya,"Ne zaman olmadın ki, her neyse." Dedim ve bacaklarımı yataktan indirdiğim gibi kıyafetlerimi yerden aldığım gibi hızlıca giyinmeye başladım. Yavaş ve yorgun hareketlerimi durdurup omzumu çekip beni yatağa tekrar bastırmasıyla hızlıca üzerime çıkmış ve burnundan soluyarak bana bakmıştı. Ondan artık korkmuyordum, bir keresinde onu telefonda iş hakkında konuşurken görmüştüm ve benim yanımda ki konuşmasından daha sert ve katı olmasından dolayı ürkmüştüm. O çoğu işini evde yapardı. Toplantı gibi önemli işler olmadığı sürece gitmezdi. Şirketine bu kadar rahatlıkla gitmemesinin sebebi zaten her yerde koruma olmasıydı. Bu adam uykuda bile öldürülemezdi. Gerçi bunu düşünmek bile komik olurdu. Zaten ilk kez ondan bu kadar korkmam da o zamandı. Artık varlığına ve tavırlarına alıştığım için pek de şaşırmıyor veya korkmuyordum. Elimi hızlıca omzuna atıp itmeye çalıştım."Kalk üstümden!" Sesimi yükseltmem ile dudağıma sert bir öpücük attı. Tanrı'm, bu tavırları... Cidden çok sinir bozucuydu. Onu uyararak baktım,"sakın bir daha bunu yapma."Dedim, sözlerimin üstüne basa basa konuşurken, tek kaşını havaya kaldırdı. Tamam, belki de normalde sex yaparken buna izin vermiş olabilirdim fakat bunun dışında birbirimizi seven çiftler gibi her dakika da öpüşmemize gerek yoktu. "Sözleşme bitene kadar istediğimi yaparım, bunu biliyorsun. Bu yüzden bana emrivâki konuşma sakın." Sürekli o tek pişmanlığım olan lânet olası sözleşmeyi hatırlatıyordu ki? Bıkkınlıkla, "Pekâlâ, sözleşmede hiçbir zaman seninle aynı evde olacağıma dair bir şey yazılmıyor, bu yüzden gidiyorum."Diyerek, onu itmeye çalıştığımda bileğimi tutarak yatağa kenetledi."Sözleşme de istediğimi yapacağına dair bir madde var ve o maddeye uymazsan paranın da bir katına çıkacağına dair şeyler yazıyor. İstersen gösterebilirim hm?" Dediğinde, derin nefes almış ve öylece onun gözlerine bakmıştım. "Tanrı aşkına..." Diyerek, hayıflandım.

My Poison | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin