Jeon Jungkook, sosyal medya da gördüğü haberle hiç tanımadığı bir adamın evine yatak arkadaşı olma düşüncesiyle gitmişti, fakat yatak arkadaşı olduğu kişinin bütün polislerin ve rakiplerin onu alt etmekte zorlandığı Kim Taehyung olduğunu bilmiyordu...
❝Nasıl oluyor da beni suçluyorsun ve asıl ağlayan ben oluyorum? Nasıl beni suçluyorsun ve asıl yalan söyleyen sensin?❞
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Yüzsüz gibi hâlâ nasıl yanıma gelmeye çalışabilir? Bak Yoongi, kaç gündür bu siktiğimin konusundan konuşup duruyoruz ve bu benim canımı fena sıkıyor. Dediğim gibi istediği kadar bahanesi olsun istemiyorum, hiçbir şekilde benimle iletişime girmesine izin vermiyorsunuz anladın mı?" Dediklerine şaşkınlıkla kulak kesilmeye devam ettim. Henüz kim hakkında konuştuğunu anlamıyordum, telefonu her an kapatıp yanıma gelmesine karşı tetikte bekliyordum. Alayla çıkan küçük kıkırtısını işittim. "Beni basit bir yem sanıyor, beş yıl önce bir piç için gitti. Şimdi de ne bok geldiyse başına siktiğimin olaylarından sıyrılmak için bana sığınmaya çalışıyor. Böyle devam ederse ona oyuncak olmadığımı en güzel şekilde gösteririm." Dedi. Birkaç saniye sessizlik oldu. Bilmiyorum, eğer tahmin ettiğim kişiyse bundan sonra bu iletişimimizi kesmek için elimden geleni yapardım. "Evet, evet... Dediğim gibi asla benimle iletişime geçmesine izin vermeyin, sıkıntı çıkarırsa onu oradan kovun." Dediğinde, pek değer verdiğini sanmıyordum. Fakat o kişiyle geçmişi kötü geçmiş gibiydi. Beni derin düşüncelerimden anında sıyıran şey, Taehyung'un telefonu kapatıp hızlı adımlarla oturma odasına gelmesiydi. Oldukça sessiz lâkin hızlı adımlarla oturma odasında ki koltuklardan birisine kurulmuştum. Ardından saniyeler içerisinde Taehyung geldi ve hemen benim karşımda duran koltukta oturdu. "Üzgünüm, biraz derin bir mevzuydu." Dediğinde, sorun yok dercesine fısıldadım. Konuşmak istemiyordum lâkin kiminle, ne hakkında konuştuğunu ister istemez merak ediyordum ve sormasam fena içimde kalacaktı.
"Biraz yüksek sesle konuştuğun için sesini duydum," dedim mırıldanarak, bu durumdan pek hoşlanmadığı sıkıntılı nefes vererek etrafına birkaç saniye bakarak tekrar bana dönmesinden anladım. "Sanırım peşinde birisi var." Dedim. Tereddüt etmeden yavaşça başını salladı. Dudaklarımı düz bir çizgi hâline getirecek şekilde birleştirdim. "Evet, uzun zaman sonra karşıma çıktı ve fena şekilde canımı sıkıyor." Dediğinde, açık bir şekilde tereddüt etmeden konuşmasına karşı hızlıca soru sordum. "Peki, o kim ki?" Dediğimde, gözleri sabit bir şekilde bende durdu. Yutkundu ve sadece sessiz kaldı. Hoşuma gitmeyecek birisi olduğu açıkça belliydi. Yahut belki de adından bahsetmeyi de sevmiyordu. "Annem, beş yıl önce beni bir piç için bırakıp giden kadın." Dediğinde, yutkundum. İçimde bir yerlerin paramparça olduğuna ve ellerimin titrediğine saniye saniye şahit olmuştum. Kalbim fena yanmaya başlamış ve dakikalar içerisinde karnıma küçük kramplar girmeye başlamıştı. Bu iğrenç bir histi. Kötü bir olaydı ve ben bu tür durumlardan çabuk etkilenirdim ve bu da işin trajikomik tarafıydı. "Anladım." Dedim. Sesim kırgın çıkmıştı. Sanırım bunu fark etmişti ve bir bacağını diğer bacağının üstüne atarak, "eğer sözlerimin devamını dinlediysen, şu an zerre de sikimde olmadığını duymuşsundur." Demişti. Onu onaylamak yerine sadece gözlerine baktım. O ise, zerre çekinmeden bana bakmaya devam etti. "Bu aralar ilgilendiğim bir başkası var ve diğer olaylar pek ilgimi çekmiyor." Dediğinde, derin bakışlı gözlerinden gözlerimi çekerek yutkunup başımı salladım. "Anladım, ne güzel. Her neyse Jimin şimdi yokum diye her yerde beni aramıştır, ben gideyim artık." Dediğimde, yüzündeki ciddiyete an be an şahit olmuştum. Kendinden zerre ödün vermeden olduğu yerde aynı şekilde oturmaya devam etti. Benim kalktığımı gördüğünde anında sözlerine devam etti. "Bir şey demeyecek misin?" Diye sordu. Olduğum yerde dona kaldım. Bakışlarım yeri buldu. Ne diyecektim ki? Tebrik ederim falan mı? Titreyen çenemle, "ne dememi bekliyorsun?" Dedim. Gerçi ilgisi olan kişi paranoyak değilsem sanırım bendim, lâkin ben salağa yatmayı tercih etmiş ve bu olaydan kendimi bu şekilde sıyırmak istemiştim.
