KARDEŞİM İÇİN YAPTIM

BÖLÜM 8 -DÜĞÜN PART 2-

Kapı açılınca içeri tamda tahmin ettiğim gibi çok havli bir şekilde Yağız ve Çağan giriş yaptı.

Yağız daha Leyaya bakmadan bana baktı. Tehtit için işaret parmağını kaldırdı ve salladı. Bende karşılıksız kalmasın sonra üzülür diye dil çıkardım.

Leyadan önce bana bakmasının nedeni Leyaya bakarsa bana bir daha bakamazdı. Leyanın güzelliğinde kayıp ederdi kendini bunu gayet iyi bikiyordu.

Bu Yağız Leyaya aşıktı.

Çağan bana doğru yürürken benim gözüm Yağızdaydı.

Yağız ve Leya arasındaki ilişki bana çok tatlı geliyordu.

Ama birde siz şu dağ ayısına bakın banada Yağızın Leyaya davrandığı gibi davransa bende ona Leyanın Yağıza davrandığı gibi danranırdım.

Yani belki...

Offff tabiikide asla ona Leyanın Yağıza davrandığı gibi davranmamki.

Dahada iyi davranırdım...

Şu an Yağız Leyayı yiyecekmiş gibi bakıyordu. Ama onlara ben dışında bir kaç kişi daha bakıyordu.

Aslında herkes bizlere bakıyordu ama özel olarak bakanlarda vardı.

Makyözler. Piçler.

Makyajımızı görünce morardılar.

Bende onara bakıp. "Öyle bakmaya devam ederseniz eğer patlayabilirsiniz. Bence bakmayın. Ben sizi düğündüğüm için konuşuyorum." Dedim ve Çağana döndüm.

Zaten önümdeydi. Kolunu uzattığı sırada Yağızda Leya için kolunu uzatmıştı.

Leya tutunca bende tuttum. İlerledik.

Dışarı çıkınca karşımızda bir sürü araba vardı. Normalde olsa sayardım ama bereketi kaçardı bu yüzden saymadım. Tahminen 25 tane vardı.

İyikide saymamışım ha.

Yağızın yardımı ile Leya ön taraftaki arabalardan birine oturdu.

Bende arka arabalardan birine otururken Çağan yardım ediyordu. Ama ne yazıkki bir yardımı bile beceremiyordu beyfendi. Saçımı bozmuştu ya.

Bizde binince geldik düğün salonuna.

Halay çekiyorlardı.

Hayır insan gelinle damatı beklerdi ama bunlar insan değilki.

"Bi bekyememişler anlaşılan" dedim normal bir ses tonunda ama müziğin sesi yüksek olunca sesim fısıltı gibi çıkmıştı.

Hatta çıkmamıştı.

Lakin yanımda bulunan varlık sesimi nasıl duydu anlamadım.

"Ben dedim başlamalarını" dedi Çağan.

"Bir işide düzgün yapsan ölürsün zaten" Dedim çok ciddi bir şekilde.

Sonra Çağan aniden durdu ve o da çok ciddi bir şekilde bana baktı. O durunca bende durdum.
İkimiz durunca herkes durdu.
Şu an herkes durmuş birbirine bakıyordu. Müziği kapattılar. Biri konuşsa herkes ona bakar ama kimsenin götü yemiyordu.

Bu zor görevi ben üstlendim.

"Eğer herkes kendi işine bakıp dağılmazsa düğünden kaçarım" bu tehditim üzerine müziği tekrar açtılar herkes masasına oturmaya gitti bağzıları ortada dens etmeye devam etti. Ama bir biz yürümeye devam edemedik.
Bıkkınlık içinde Çağana dönüp "ya tamam vallaha sözümü geri alıyorum" dediğimde onaylar şekilde bir mırıltı çıkarıp yürümeye devam etti.