KARDEŞİM İÇİN YAPTIM

BÖLÜM 9 -İLK GECE-

Sen Tuana.
Sen Tuana Naz Tiryaki.
Sen kardeşini o eve tek mi yollayacaksın ?
Sen baban ile annenin başını öne mi eğdireceksin ?
Sen böyle bir şey yapacak mısın ?

Ben böyle bir şey yapacak mıyım gerçekten ?

Hayır tabiikide asla.
Ben bu değilimki.

Şu ana kadar herşeyi şakaya vurarak kendini avutmaya çalışan sen.

Artık kendine gel Tuana !

İşin ciddiyetini kavra.

Bu saatten sonra istesende kendini bir komik şaka ile avutamayacaksın.

Bunu yapamayacaksın.

Çünkü herşey şaka olarak kalmaz.

Bu gerçek bir evlilik.

Ve sen bu evliliği kabul ettin.

Ben Tuana.
Ben Tuana Naz Tiryaki.
Ben bu gün evleniyorum.
Ben ?... Evet ben.
Bu gün ?... Evet bu gün.
Evleniyorum ?... Evet evleniyorum.

Neden ?
Neden evleniyorum ?

Bilmiyorum.
Allah kahr etmesinki bilmiyordum.

Ya da biliyordum.
Evet biliyordum.
Ben canım miniğim için bunu yapıyordum.

Offf kimi kandırıyorsun sen Tuana ?

Asla 2 yıl önce olan toplantıda Çağan efeyi görüp tarzını beğenip resmen adama aşık olduğun için evlenmiyorsun zaten.

Ama yinede ben bu evliliği kardeşim için yaptım.

Evlenmeyi kabul ettiğimde bu kişinin Çağan olduğunu bilmiyordum ki.

Ama çok şükür oydu.

Ama evlenmekte istemiyordum.

Çünkü daha onun beni sevip sevmediğini bile bilmiyordum ki.

Offff kafam çok karışık.

Bu nedenle verebildiğim en uygun cevabı verdim.

"Sence ?" Dedim.

Evet bunu dedim.

"Bence evet değil mi Naz ?" Dedi Çağan.

"Hımmm" dedim düşünüyormuş gibi. Artık herşey ciddi bir hal almaya başladı. Ciddileşip "evet bu evliliği kabul ediyorum" dedim.

Herkes alkışladı sanki hep bu anı bekliyormuşcasına.

Çağan işleri hızlandırmak adına direkt "evet" dedi.

İşte imzaladık. Herkes geri dağıldıktan sonra masaları ayırdık. Leya ve Yağız oynamak için kalktı. Bizde başbaşa kaldık masamızda.

Kulağıma eğildi. Başta sıcak nefesini verdi. Sıcak nefesi yavaş yavaş ensemi bulduğunda bir titreme geldi. Ve söyleyeceği şeyi bekledim.

"Akşama bu yaptığının bedelini ödeyeceğini biliyor muydun ?" Diye sordu.

Cevap vermek için ona döndüm ama çok yakındık burunlarımız değiyordu. Bende onun yaptığı gibi kulağına eğildim ve başta sıcak nefesimi verdim. Nefesim ensesini bulduğunda bu beklemiyormuş gibi bana bakıyordu.

Bende "anlamadım ne bedeli ?" Dedim anlamamazlığa vurarak.

Dudağının sol tarafı yukarı kıvrıldı. Ve "akşam görürsün ne bedeli olduğunu" dedi.

"Akşam beraber görürüz ne bedeli olduğunu o zaman kocacığım" dediğimde o gerçektende anlamamıştı.

Bense akşam yaşayacağı şoku düşünerek memnuniyetle gülümsedim.