(Ufak bir market molası, geri geldimm)
Mihee, Mark'a baktı ve sonra sarılıp teşekkür etti.
-Şimdi ayrılalım. Nereye gideceksin? Doğrudan eve mi?
-Tapu dairesine uğrayacağım. Tapu hazırmış onu alacağım. Tüm bunları seninle tanışmadan önce yapmaya başlamıştım zaten. Elimde az bir miktar para kaldı. Tapu dairesinden tapuyu aldıktan sonra yeni bir telefon ve kart alacağım.
-Anladım. Aldığın zaman haberleşelim. Akşam gelmeye çalışacam, yapabilirsem yanınıza gelirim.
-Tamam.
-Görüşürüz, dikkatli ol.
-Görüşürüz.
Dedi Mihee ve Mark arabadan inip uzaklaştı. Mihee önce gidip tapusunu aldı. Sonra yeni bir telefon ve kart aldı ardından da okuluna gidip kaydını sildi. Arabaya binip başını yasladı ve biraz durup dinlendi. Sonra arkasına baktı. Kardeşi uyumuş, başı yanına düşmüştü.
-Eve gidelim madem.
Dedi kendi kendine ve sonra yeni aldığı eve doğru sürdü. Güvenlikli bir memur sitesinde ev almıştı o yüzden içi rahattı. Dowook'u taşıyıp aynı zamanda kapının şifresini açmak zor gelmişti.
-Yardım edeyim.
Dedi genç bir beyefendi ve Dowook'u kucakladı. Mihee kapının şifresini girdi ve adamı içeri aldı. Adam, Mihee'nin gösterdiği odaya Dowook'u bıraktı ve sonra evden çıktı. Mihee de onu kapıdan geçirmek içim peşinden gitti.
-Teşekkür ederim.
-Ben Rowoon! Lim Rowoon. Bugün taşınan kişisiniz siz değil mi?
-Evet. Ben de Mihee, Lee Mihee.
Diyerek adamın uzattığı eli sıktı.
-Memnun oldum. İşiniz...?
-Okulu bıraktım yeni bir iş kuracağım.
-Gerçekten mi?
-Evet.
-Bu çok cesurca! O zaman size kartımı vereyim. Ben ekonomi ve satış danışmanıyım. Yardım edeceğim bir şey olursa...
-Aslında var.
-Nedir?
-İçeri geçmez misiniz? Bir kahve yapayım.
-Yeni taşınan birinin evine öyle hemen gelmek hoş olmaz. Sizi kendi evime davet edeyim, ne dersiniz?
-Dowook uyuyor. Onu şimdi yalnız bırakamam, akşama doğru uyandığında sise uğrarım.
-Yanınızdaki dairede kalıyorum. Sizi bekleyeceğim.
Dedi ve birbirlerini selamlayıp ayrıldılar. Mihee adamın kibarlığından ve yakışıklılığından etkilenmişti. İyi birine benziyordu. Kalkıp evine gelen ve birikmiş kargoları açtı ve ufak ev eşyalarını yerine dizdi. Market alışverişini de yerleştirip evini biraz toparladı ve çok yorgun olduğunu hissedip yine de mutfağa girdi. Biraz yemek yaptığı sırada Dowook uyanmıştı.
-Benim yakışıklım uyanmış!
Diyerek kucakladı onu ve kocaman öpücükler verip sandalyeye oturttu.
-Birazdan bir amcanın evini ziyaret edeceğiz, saygılı uslu bir çocuk ol tamam mı?
-Mark amcaya mı gidecez?
-Hayır. Komşumuz olan bir beyefendi amca. Adı Rowoon! Ona, merhabalar efendim, diyerek selam ver tamam mı?
-Tamam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SHADY M.
FanfictionHangi münasebet sonsuza kadar sürmüş ki bizimki sürsün? Ne sanıyordun? Ne vardı aklında?