(Başım dönüyor başım! İmdatt! İmdattt!)
Mark bu öpücükten sonra şaşkınlıktan gözleri kararmış Mihee'nin gözlerine baktı ve huzursuzca başını çevirip dudaklarını emdi.
-Dowook bırak onu, gel hadi yemek yiyelim.
Dedi Mihee ama kızarmış, hatta şaşkınlıktan morarmış gibiydi. Hızlıca biten yemek faslı boyunca kimseden tek ses çıkmamıştı. Mark yaptığını nasıl telafi edecek, Mihee de nasıl üstesinden gelip ağzını açacak bilmiyordu. Yemek bulaşıklarını dizerken Mark yanına yanaştı.
-Şey...sana anlatmam gereken bir şeyler var.
-Nedir?
Dese de ikisi de utancından birbirlerinin yüzüne bakamıyorlardı.
-Eğer istersen...senin için de uygunsa yani...
Dedi ama sustu. Aslında tek amacı bu tuhaflığı düzeltmekti anlatacağı bir iey yoktu ama sözü açmıştı bir kere. Ne diyeceğini bilemedi.
-Eee? Benim için ne uygunsa?
-Yarın akşam yemeğe çıkalım mı?
Diyerek burnunu sildi. Ne ara böyle bir teklif yapmıştı, neden yapmıştı bilmiyordu.
-Akşam yemeğine mi?
-Evet. İkimiz de çok yorulduk yani belki başbaşa biraz vakit geçirsek güzel olur.
-İyi de Dowook..?
-Jaehyun ile Jeno bakar.
-Bilmem...gidelim mi?
-Belki...belki bir şeyler konuşuruz.
-Olur o zaman.
Dedi Mihee. İçinde bir heyecan olmuştu. Mark da ilk adımı atmanın heyecanıyla hızını alamadan ilerliyordu. Yarın ona açılabilirdi. Evet...kendini her şey hazırmış gibi hissediyordu. Bir şeyleri "Göze almanın" vakti gelmişti artık.
-Ben gideyim.
-Bu kadar çabuk mu?
-İşin vardır senin...benim yokluğum da çok göze batmasın. Görüşürüz.
Dedi, Mihee de onu kapıya kadar geçirdi.
-Görüşürüz.
Diyerek o da Mark'a bir öpücük hediye etti. Mark güldü ve elini sallayıp uzaklaştı. Yarın akşamı bekleyecekti heyecanla. Ne yaptığının farkında değildi. Hızla önce şirkete sonra kendi yurduna geldi. Üzerindekilerden kurtulup Jeno ile Jaehyun'u aradı ve parka çağırdı. Üçü birlikte parka geçtiler. Mark susuyor diğer ikisi merakla ona bakıyordu.
-Konuş artık!
-Tamam...konuşacağım.
-Söyle.
Dedi Jeno.
-Ben galiba açıldım.
-Nereye?
-Mihee'ye!
-Ne?
Dedi Jaehyun. Bu cevabı beklemiyordu. Havası değişsin diye bu ikiliyi çağırdı sanıyordu.
-Naptın?
-Henüz bir şey yapmadım ama ufak bir etkileşimden güç alıp yarın akşam yemeğe çağırdım.
-Ne?
-Yemeğe çağırdım.
-Ne zaman?
-Yarın akşam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SHADY M.
FanfictionHangi münasebet sonsuza kadar sürmüş ki bizimki sürsün? Ne sanıyordun? Ne vardı aklında?