SESSİZ ÇIĞLIK

-7-

 Multimedya: Esila maalesef ki ağlarken 

'Koruyucu prensinle olan kucaklaşman gözlerimi yaşarttı. Ama unutma ki hayla benim kuklamsın.'-Cihat

Lan bu benim numaramı nereden buldu? Ah, doğru adresimi bulan bunu mu bulamaz. Sinirlerim anında kendini gösterirken hemen cevap yazmaya başladım.

'Ah, evet 1 dakika önceye kadar çok mesuttum.

 Ee prens varken kurbağayı mı tercih edeceğim?  :P '   

 yazıp gönderdim. Eminim ki şuan sinirden köpürüyordur. Aklıma çatılan kaşları gelince istemsizce kıkırdadım. Maya bana deliymişim gibi bakınca ona telefonu uzattım. Gözleri önce şaşkınlıkla büyüdü daha sonra dayanamayıp kıkırdadı.

''Esila kızım delisin sen ya. Hayla nasıl böyle davranabiliyorsun aklım almıyor. Deli cesareti olsa gerek'' deyip bana telefonumu uzattı. Mayaya omuz silktim ve telefonu alıp Cihatın numarası 'Kurbağa :P' diye kaydettim. Titremesiyle gelen mesajı açtım.

'Lan bana dil çıkarma senin o dilini keserim. Çıkışta kapıda bekliyorsun ben sana kurbağayı göstereceğim!' 

Uv tam da tahmin ettiğim gibi. Telefona bakarak dil çıkardım daha sonra millet deli olduğumu düşünmesin diye kendime çeki düzen verip telefonu cebime koydum.

Öğlen tenefüsünde Önderle birlikte sohbet ederek bir şeyler yedik. İyi anlaştığımızı düşünüyordum şaşırtıcı bir şekilde. Gün sıkıcı dersler, Cihatın ruhsuz bakışları, güzel sohbetler eşliğinde bitmişti. Okuldan çıkarken Mayaya durumu söyleyip kapıda beklemeye başladım. Telefonumun titremesiyle mesajlara girdim. Önder idi.

 'Prenses, yarın çıkışta şu ödeve başlamaya ne dersin? ;) ' 

Prenses yazısını görünce ister istemez sesli bir kahkaha attım. Bugüne de çok uydu ya bu. Tam cevap yazacakken telefonumun elimden alınmasıyla ödüm koptu ve yerimde sıçradım. 

''Cihat ne yapıyorsun? Ver şunu! '' 

''Neye bu kadar gülmüşsün bakalım. Hım prenses ha ? Önderle ödev bir de göz kırpma emojisi falan iyiymiş. Al vıcık vıcık daha fazla bakamicam'' yüzünü buruşturarak telefonumu geri verdi. 

''Şimdi konumuza gelelim. 1.si bana ne hakla dil çıkarırsın? 

2.si bana kurbağa deme cesaretini nereden aldın?'' deyip dik dik bakmaya başladı.

''Allah Allah ya anlayamıyorum ben seni ha. 1.si canım, özel hayatım seni hiç alakadar etmez içine etmene, karışmaya hakkın yok. 2.si ya ben sana bin ton laf saydırdım şimdiye kadar 'kurbağa' aralarında en masumuydu. Niye bu kadar sinirleniyorsun? Dil çıkarmaya gelirsek, sen numaramı da bulmuşsun ve sinirimi bozmaya yönelik bana mesaj atıyorsun. Tepkisiz kalacağımı düşünmedin herhalde? Alt tarafı bir smileydi.'' deyip omuz silktim. Omuzlarımdan tutup beni duvara sabitledi. Acıyla inlerken ona nefretle baktım. 

''Lan canımı acıtıp duruyorsun bırak!'' diye dişlerimin arasından tısladım. Debeleniyordum ama güçlüydü ve omuzlarımı tutuyordu.

''Bak kızım beni sinirlendirme yoksa bu çektiğin acı hiç kalır çekeceklerinin yanında. Bundan sonra ağzından çıkanları düşünerek kontrol et.Bana dayılanma '' diye yüzüme doğru bağırdı. Ben ise hem acıyla hem nefretle ona kaşlarımı çatarak bakıyordum.

''Ben senin nereden kızın oluyorum babacım? Sadede gel'' 'babacıma' vurgu yaparak bunu söyledim. Onun ise tepkisi yüzünü buruşturmak oldu.