Ben Zaten Cennetteyim -📻x📺-

357 20 207
                                    

benimburnumyok un isteği!

*Hikayede adı geçecek olan Marx benim karakterimdir.


"Ben... Gerçekten anlamıyorum." dedi Charlie, kafasının oldukça karışık olduğu açıktı, karşısındaki ekranının köşesinden bir kırık olan televizyon iblisine bakarken düşünceliydi. 

"Peki bunu içeride konuşmaya ne dersiniz prenses?" dedi Vox, bir yandan otelin dışını inceliyordu. İlginç bulduğu açıktı ama bunun olumlu ya da olumsuz olduğunu söyleyemezdi Charlie.  Onu içeri almamıştı, kapının eşiğinde konuşuyorlardı çünkü Charlie açıkça Alastor duysun istemiyordu, ikisinin arasının kötü olduğu barizdi.

"Otelinize gelen kişilere böyle davrandığınızı düşünmüyorum" dedi Vox gülerek, "Sanırım Alastor için sorun ediyorsunuz."

"Elbette, ayrıca otelin güvenliği için de!" dedi Charlie dik duruşunu korumaya çalışarak ama bir yandan da bu kadar kaba olduğundan kendine kızıyordu. 

Bir overlord kendi ayalarıyla rehabilite olamaya gelmişti resmen! Ama sorun da burada başlıyordu.

"Merak etmeyin prenses-"

"Lafınızı kestim, üzgünüm ama Charlie demeniz yeterli." dedi Charlie gülümseyerek.

"O zaman Charlie, Alastor ile pek... dostane olduğumuzu söyleyemeyeceğim." dedi Vox yumruklarını sıkarak elektrik akımları kendini belli etmişti. "Ama yumruk yumruğa kavga edecek de değiliz. O zaman ortalı kesinlikle karışırdı!" dedi Vox keyifli bir tonda. "O yüzden benden kaynaklı bir sorun olmayacağına söz verebilirim!"

"Tamam... Sanırım bu asıl sorularımı içeride sormam için size GEÇİCİ OLARAK güvenebileceğim anlamına geliyor."  dedi Charlie ve Vox' a geçmesi için yol açtı.

"Alastor' ın kızı." diye mırıldanarak devam etti Vox. İçeri geçtiğinde şaşkın ve öfkeli yüzlerle karşılaşmıştı. 

Husk ilk başta bakmış ve sonra elindeki bardağı silmeye devam etmişti. Ama sonra başını hızla  kaldırmış ve elindeki bardağı düşürmüştü. Niffty heyecanlı bir şekilde Husk' ın düşürdüğü bardağın cam kırıklarını süpürmeye koyulmuştu. Angel kaşlarını çatmış, Vaggie de aynı şekilde bakıyordu. Sir Pentious ise ağzı açık kalmıştı. Alastor ise... Oldukça öfkeliydi ve etrafındaki aurası bozuktu.

Charlie bakışları görünce hemen Vox' un yanına geçti. "Millet, öncelikle sakin-"

"Bunun burada ne işi var Charlie?" dedi Alastor Charlie' nin yanına yaklaşarak

"Rehabilite olmaya gelmiş." dedi Charlie. Dediğine kendisi bile inanmıyordu.

Alastor büyük bir kahkaha attığında gözler ona dönmüştü. Ama sonra kahkahasını durdurdu. "Kötü şaka tatlım, peki gerçekten neden gelmiş?"

"Gerçekten rahabilite olmaya gelmiş." dedi Charlie.

"Ne?" dedi Alastor şaşkınca. Bu gerçekten sıra dışı bir durumdu.

"Neden buna bu kadar imkansız gözüyle bakıyorsunuz!?" dedi Vox sinirle. Bir süre sessiz bakışlara maruz kalınca kollarını doladı. "Tamam, sanırım gerçekten imkansız gibi..."

"Ama gerçekten anlamıyorum, otelden nefret edip buna inanamazken neden rahabilite olmak istiyorsun ki?" dedi Charlie.

"Vay, cümledeki tek doğru kısım rahabilite olmak istemem." dedi Vox alaycılıkla. "Öncelikle otelden nefret etmiyorum."

"Beni ajan olarak gönderdiniz!" dedi Sir Pentious.

"Evet, sana güvenmek aptalcaydı, yüzüme vurma." dedi Vox geçiştirir bir sesle. "Ben sadece Alastor' dan nefret ediyorum." dedi Alastor' a öfkeyle bakarak.

Hazbin Hotel Ortaya Karışık!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin