Klasik fikir, Adam ölür ve cehenneme bir günahkar olarak gelir.
---
Evet, kazanmışlardı, başarmışlardı ama ne uğruna? Charlie etrafa bakarken midesindeki sancıyı ve gözlerindeki yanmayı hissetti. Exorcist ve yamyamların cesetleri yüzünden değil, bu görüntüleri her yıl görüyordu zaten. Sorun kaybedilen ruhlardı.
Otel enkazı onu daha da rahatsız ediyordu. Yapmış ve yok etmişlerdi... O kadar çabaladığı her şey gitmişti, yok olmuştu!
Onun yüzündendi. Tüm bu her şey onun yüzündendi. Eğer cenneti ikna edebilseydi bu olmayacaktı... Ama tekrar düşündü Charlie, gerçekten cennet ikna edilebilir miydi? Bu mümkün müydü? O yeterince çabalamıştı ama onlar... Onlar sadece kendilerini düşünen iğrenç yaratıklardı. Emily hariç, o gerçekten iyi biriydi.
Ruhların cennete yükselmesini istiyordu. Ama cennet de cehennemden farksızken bunun ne anlamı vardı? Sadece yukarısının ambalajı güzeldi. İçi ise çürümüştü, iğrençti! Charlie öfkeyle yumruklarını sıktı, kuyruğu sinirle sallanırken elindeki üç uçlu mızrağı tuttu.
Lucifer yanına gelip elini omzuna koyduğunda hemen ona baktı, babasının gülümsemesini görünce sakinleşmek adına babasına sımsıkı sarıldı. Ölen yamyamlar ve exorcistlere baktı... Evet, exorcistleri öldürmek istemişlerdi, sonuçta bu bir savaştı ama her şeyin sonunda... Ne kadar iğrenç olurlarsa olsunlar üzülmeden edemiyordu Charlie.
Cenetteki ruhlar ve cehennemdekilerin hiçbir farkı yoktu.
Sir Pentious, o gitmişti ve Dazzle da ölmüştü. İkisini düşünmeden edemiyordu... Sir Pentious onlar için canını ortaya koymuştu resmen ve sonuçta ellerinde ne kalmıştı? Hiçbir şey... Alastor ise yaralı bir halde gölgelerden çıkmıştı -Lucifer bu haline güldüğünde Charlie babasına kuyruğu ile vurmuştu- Niffy Alastor ile ilgileniyor, onun yarasını dikiyordu. En azından radyo iblisini öldürmek bu kadar kolay değildi, onu da kaybetmemişti en azından...
Harabelerin arasında acı içinde inleyen bir ses duydular, herkes birbirine baktı. "Biri hayatta mı kaldı?"
Charlie hemen babasına sarılmayı bırakıp o tarafa ilerlediğince Lucifer ve Vaggie ilk peşinden gidenler oldular. "Tatlım dikkatli ol, exorcist olabilir." dedi Lucifer hemen.
Charlie sesin geldiği yere baktığında siyah bir duman ile karşılaşmıştı. Duman dağılıp ardındaki kişiyi görünce şaşkınca kalakalmıştı. "Adam?"
Adam başını kaldırdı, kırmızıya kalan gri tonundaki cildi yorgunluğunu gösteriyordu, cüppesinin altın detayları yerini sarımsı yeşil bir renge bırakmıştı, kanatları gitmişti onun yerine bir kuyruk başında boynuzlar ortaya çıktı. Charlie' ye baktı, sonra diğerlerine ve ardından başı yeniden yere düştü.
Altın kanı yerini kırmızıya bıraktığında kesin olarak anlaşılmıştı. O artık bir günahkardı.
-
Kulaklarındaki çınlama ve uğultuyu hissettiğinde yüzünü buruşturdu Adam. Göz kapakları açılmak istemese de onları açtı. Yumuşak bir yerde uzanıyordu, kollarını yattığı yere koyarak oturmayı başardı, sağ omzu ve karnında acı vardı...
Etrafa baktığında açık kırmızı ağırlıklı bir revir gibi bir yerde olduğunu anlamıştı. Sağ tarafına döndüğünde ise gördüğü kişi ile şaşkınca ufak bir çığlık attı.
"Günaydın uyuyan güzel." dedi Radyo Şeytanı alaycılıkla. "Hatırlatma; şu anda ruhunun var oluşunun tek sebebi kıpırdamayayım diye beni yatağa bağlamaları. Yoksa seni lime lime ederdim. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hazbin Hotel Ortaya Karışık!
FanficYeni bir Ortaya Karışık ile karşınızdayım! Bu kitaptaki fadomumuz: Hazbin Hotel! Hazbin Hotel hakkında bir şey istiyorsunuz, ben de yapıyorum!