Otel çalışanları için sıradan bir cehennem günüydü. Charlie' nin onlar için hazırladıkları etkinlikler bittikten sonra kendi hallerinde takılıyorlardı. Charlie yarının etkinliklerini planlıyor, Sir Pentious yumurtalarını parlatıyorken -onları gerçekten cilalıyordu, sonuçta şık olmak önemliydi!- Charlie' ye fikirler veriyor, Vaggie Sir Pentious' un fikirlerini reddediyorken Charlie' nin fikirlerini düzenliyor, Angel evcil hayvanı Fat Nuggets ile ilgileniyor, Husk içkisini içerken Fat Nuggets'ı çaktırmadan sevmeye çalışıyor, Niffty bir farenin yavrularını bir elinde tutarken anne fareyi bıçaklıyordu.
Alastor ise ortalıkta gözükmüyordu, muhtemelen gölgelere saklanmış ve bu "sıradan" zamanda nasıl eğlenebileceğini düşünüyordu. Bir uğraşa ihtiyacı vardı, kendini eğlendirecek herhangi bir şey!
Günlük gazeteleri almış, kitap okumuş, Voxtek haberleri hakkında homurdanmış, Rosie' nin mekanına gidip güzel bir ziyafet çekmiş, birkaç zavallı günahkarı korkutmuş, yaklaşık on iki bardak çay içmiş ve otel üyelerinin etkinlikleri izlemişti. Gece saatleri yaklaşınca yayınlanacak Radyo programı dışında uğraşacağı hiçbir şeyi kalmamıştı.
Birbirinden bu kadar farklı ve ilginç ucubelerin bir araya gelmiş olması ilk başlarda kesinlikle eğlenceliydi! Zıt düşen kişilikleri ile kavga etmeleri, birbirlerine olan başarısız saldırıları... Ama zamanla yaptıkları, yapmadıkları, birbirlerine olan tavırları ve diğer her şey... Her şey...
Sevimli olmuştu.
Bunu söylemek bile Alastor' un midesini bulandırıyordu!
Buranın akıl hastanesi kaçkınlarıyla dolu kaotik bir yer olacağına emindi. Huysuz Husk, tuhaf Niffty, yargılayıcı Vaggie, ele geçirme düşkünü Sir Pentious, rahatsız edici Angel ve Pollyanna'cılık oynayarak kaybetmeye mahkum Charlie! Her şey mükemmel kaos için harikaydı! Ama... iş hiç düşündüğü gibi olmamıştı.
Ağzındaki bu nahoş tat da neyin nesiydi böyle? Yoksa "yanılma" dedikleri duygu bu muydu? Kesinlikle iğrençti! Alastor'un iğrençlik seviyesine göre bile iğrenç! Bunu en son yaşarken hissetmişti...
Husk diğerlerine alışmıştı, Alastor' a karşı huysuzdu sadece. Niffty tuhadtı ama artık daha sosyaldi. Vaggie daha az yargılayıcı olmuştu, Alastor' a karşı yargılayıcıydı. Sir Pentious' un içinden oldukça iyi biri çıkmıştı, teknolojisini otel için kullanıyordu, Alastor' a karşı ön yargılıydı. Angel artık o kadar da rahatsız edici değildi daha dostaneydi, Alastor'a karşı rahatsız ediciydi.
Charlie... Charlie her zamanki gibiydi. Herkese karşı iyi niyetli. Ama o kaybetmiyordu, kazanmaya doğru gidiyordu.
Alastor fark ettiği şeyle gölge formundan çıkarak kendini ortaya çıkardı. Şaşkın gözleri etrafı süzdü, herkese tek tek baktı. Onlar değişiyordu ve önlerindeki tek engel bizzat kendisiydi!
Ama bundan keyif almıyordu. Hem de hiç! Hissettiği şey neydi o halde? Dışlanmışlık? Uzaklaşma? Bir çöp gibi kenara itilme!? Hayır... Bu olmazdı!
O bir şovmendi! Radyo şeytanıydı, tüm cehennemin en güçlü ölümlü ruhu! Tüm cehennem onu sever ve daha fazla korkardı! Onunla ters düşmek istemezdi, onu görmezden gelemezdi! Yoksa paslanıyor muydu... Onun devri kapanıyor muydu?
Midesi bulanıyordu, başı dönüyordu, görüntü bulanıklaşıyor ve bozuluyordu. Ne hissettiğini bile bilmediği şeyler yaşıyordu ve bundan kesinlikle hoşlanmamıştı. Kontrol onda olmalıydı, kontrol her zaman ondaydı!
Birisi koluna dokunduğunda Alastor kuvvetle o kişiyi ittirdi. Başını kaldırıp düşüncelerinden sıyrıldığında bu kişinin Charlie olduğunu görmüştü. Prensesi Vaggie tutmuştu neyse ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hazbin Hotel Ortaya Karışık!
FanficYeni bir Ortaya Karışık ile karşınızdayım! Bu kitaptaki fadomumuz: Hazbin Hotel! Hazbin Hotel hakkında bir şey istiyorsunuz, ben de yapıyorum!