-Ön bilgilendirme: Sırf angst olsun diye yazıyorum çünkü YAŞASIN ANGST!
Ayrıca: Sadece Husk tarafından tek taraflı duygular içerir-
---
Bir saniyenizi ayırın ve Husk' ın Alastor' dan hoşlandığını ama Alastor 'un yine onun efendisi olduğu durumunda Husk' ı düşünün.
Alastor'a zincirlerinden bahsettiğinde olan o korkunç halinde tir tir titrerken kalbinin ne kadar kırıldığını düşünün.
Alastor' un ona hem yakın bir arkadaş hem de bir köpek -şu durum için kedi- gibi davranmasına rağmen onu sevmeyi bırakamamasını düşünün.
Onun saf nefretini hissederken bundan zamanla keyif almaya başladığında kendine olan nefretini düşünün.
Alastor' un bu aşkın farkında olduğunu ve her fırsatta bunu onu incitmek için kullandığında mahvolan gururunu düşünün.
Alastor her kişisel alanını işgal ettiğinde bunun sonsuza kadar sürmesini isterken bir yandan da bunu sırf o rahatsız olsun diye yaptığındaki farkındalığına lanet okuduğunu düşünün.
Tüm bunlara rağmen onu tüm kalbiyle tek bir sevgi kırıntısı bile eksilmeden, asla karşılık almayacağını bile bile en saf şekilde sevmesini düşünün.
---
"Kendisi de tasmalı biri için büyük konuşuyorsun!"
Bunu gerçekten dediğine inanamıyordu. Gerçekten aklından ne geçiyordu? Nasıl bir tepki beklemişti de demişti bunu... Alastor' u kızdırmakla hiçbir şey elde edememişti. Aslında elde etmişti; korku ve kırılmış kalbine bir tekme daha.
Bir şişe daha çöpe öfkeyle çöpe doğru atıldı.
Bu yaklaşık 10 mu oluyordu?
12?
15?
22!?
Hayır. Tam olarak 38.
38. lanet şişe de bitmişti. Angel artık şişelerin sonsuz olduğunu düşünmeye başlamıştı çünkü azalmıyor gibiydiler. Kırık şişe parçaları çöp kutusunu da taşmıştı bu yüzden Niffty çöpün orada bekleyip gelen şişeleri yakalıyordu. Bu muhtemelen alabilecekleri tek önemlide çünkü barmeni durdurabilecek hiç kimse yok gibi gözüküyordu.
Denemişlerdi, kimseyi umursamıyordu. Charlie'nin sözlerine hiçbir tepki vermemiş, Angel' ın tavırlarına ve Vaggie' nin azarlaması ise şişe fırlatmıştı, Sir Pentious' u kaçırmaya ise elinde tehditkarca tuttuğu bir poker kartıyla olan tek bakışı yetmişti.
Şimdi Vaggie ve Angel pes etmiş, Sir Pentiou kenara çekilmişti. Charlie ise ne yapabileceğini düşünüyordu, Husk arkadaşıydı ve onu böyle görmek onu üzüyordu. Evet, günahkarlar sarhoş olmazlardı, bu durumda bir alkol koması söz konusu değildi ama yine de bu şiddet dolu ve açıkça üzgün hali endişe vericiydi.
Husk huysuz biri olabilirdi ama kesinlikle kötü değildi! Charlie buna sonuna kadar inanıyordu. Kötü biri bile olsa onu iyi yapmak için çabalardı ama zaten iyi biri ve arkadaşı olan birini böyle görmek onun için daha fazla üzüntü kaynağıydı.
"Niffty, onunla konuşmayı sen denemeye ne dersin?" dedi Vaggie. Husk' ın duymasına aldırmamıştı, onun duyduğunu bile düşünmüyordu.
Gözler puslu ve kulaklar aşağı eğilmişti. Yaklaşanlara saldıran kuduz bir köpek- daha çok kedi gibiydi. Pençeler yerine patlayan zarları olan türden. Huysuz tavrını özlemişlerdi gerçekten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hazbin Hotel Ortaya Karışık!
FanficYeni bir Ortaya Karışık ile karşınızdayım! Bu kitaptaki fadomumuz: Hazbin Hotel! Hazbin Hotel hakkında bir şey istiyorsunuz, ben de yapıyorum!