17

9 4 0
                                    

Bir aydır bölüm atmıyodum😅
Atmamamın nedeni Yazmaya üşeniyodum🙂
Sonunda yazmaya cesaret buldum🤠
Bu arada finale yaklaşıyoruzz😻
Hikayemi okuyan , beğenen ve yorum yapan herkese teşekkür ederimm❤️‍🩹✨
Hadi cesaretim kaçmadan başlayalım😀
Herkese iyi okumalarr🫵

------------------------------------------------------------

Yazardan
Felix duyduğu cümleyi idrak edemiyordu . Cümle kafasında yankılanıyor , ondan başka birşey düşünemiyordu . Hyunjin ve onu sevmek ? Kendisi onu pek kabul etmese de seviyordu . Ona aşıktı . Ama asla Hyunjin'in de ondan hoşlanacağını düşünmüyordu . Hyunjin ona ondan nefret ettiğini söylemişti . Son günlerde ona iyi davransa da bu ona aşık olduğu anlamına gelmezdi elbette .Zihni bulanmıştı .Kendini kötü hissetmeye başlamıştı . Midesi bulanıyor , başı dönüyordu . Hyunjin Felix'in ne tepki vereceğini beklerken Felix bir anda ayağa kalktı . Hyunjin'e arkasını dönüp hızlı adımlarla balkon kapısına yürüdü . Hyunjin arkasından ona bakıyordu . Sonra o da ayağa kalkacak gücü kendinde buldu .

Hyunjin : Felix !

Felix Hyunjin'i duymamıştı bile . Balkonun kapısını açıp içeri girdi .

Han : Felix oynamıyor musu-

Han'a cevap bile vermeden merdivenlere yöneldi . Başı dönüyordu . Bir an önce odasına girmek istiyordu . Hyunjin hala olduğu yerde ayakta duruyordu . Kırgın ve üzülmüş gözlerle merdivenlere doğru bakıyordu . Diğerleri ise şaşkınlıkla olanları anlamaya çalışıyorlardı . Han hemen ayağa kalkıp Hyunjin'in yanına gidip elini omzuna koydu .

Han : Hey , Hyunjin iyi misin ? Kavga etmiş gibi görünüyordunu-

Hyunjin sanki bu anı bekliyormuş gibi başını Han'ın omzuna dayadıktan hemen sonra ağlamaya başladı . Han da sorgulamadan elini onun başına koyup saçını okşadı . Diğerleri hala şaşkın şaşkın izliyorlardı . Hyunjin'i ilk defa  bu şekilde ağlarken görüyorlardı .

(Hyunjin biraz sakinleşir . Han da herkesi evine gönderir )

Herkes evlerine gitmişti . Hyunjin'in ağlaması biraz dinmişti . Hala ağlıyordu ama bu sefer azdı .

Han : Hyunjin şimdi daha iyi misin ?

Hyunjin : Evet... Teşekkür ederim Han . Arkadaşım olduğun için. (🥹)

Han Hyunjin'in bu dediğinden sonra Hyunjin'in kafasını elleri arasına almış ve karıştırmıştı . İkisi de bundan sonra hafiften gülmüşlerdi .

Han : Sözü mü olur . Arkadaşlık demek iyi gün kötü gün demeden o kişinin yanında olup ona destek çıkmak demek . Ben de arkadaşlığımı yapıyorum işte
Deyip yeniden hafifçe gülmüştü .

Han : Eee . Sen ve Felix balkona gittiğinizde ne oldu ? Kavga mı ettiniz ? Felix şaşkın ve yorgun görünüyordu .

Hyunjin Felix'in ismini duyunca yeniden gözleri doldu . Onu kabul etmemişti . Belki de bundan sonra arkadaş bile olmak istemeyecekti...

Hyunjin : Han... Benimle hep arkadaş kalacaksın değil mi?

Han : Tabiki ! Seni asla bırakmam !

Hyunjin , cesaretini toplamıştı .

Hyunjin : Ben Felix'e aşığım .

Han :E onu biliyorum zaten .

Hyunjin gözlerini sımsıkı kapamış Han'ın tepkisini bekliyordu . Hyunjin Han'ın bu söylediğinden sonra şaşkınlığını gizleyememişti .

Hyunjin : Nasıl yani ? Nereden biliyorsun ki ?!

Han : Hyunjin . Gözlerinden herşey anlaşılıyor . Ona bakınca gözlerinin içi parlıyor resmen . Ona öyle güzel bakıyorsun ki... Keşke Minho da bana öyle baksa... (Han son cümleyi içinden söyleyecekken yanlışlıkla dışından söyler)

Hyunjin : Bir dakika , sen daha yeni Minho mu dedin ?! (sırıtmaya başlar)

Han : M-Minho mu! Haha ! Ben niye Minho diyeyim ki ! Çok saçma !
(diye söylenerek kızarır)

Hyunjin'in morali yerine gelmişti . Artık gülüyordu . Felix , odasına çekilmiş uyuyordu . Doğrusu uyumaya çalışıyordu . O cümle hala aklında dolaşıyordu ...

-The Next Day-
Felix başının ağrısıyla zar zor uykuya dalmıştı . Gözünü birkaç kez kırpıştırıp etrafına bakındı . Kimse yoktu . Kimsenin olmadığına şükrediyordu . Özellikle de Hyunjin . Kendini çok garip hissediyordu . Hyunjin ve Felix'e aşık olmak . Bunlar Felix için çok ayrı terimlerdi . Bunları düşününce yüzüne küçük bir tebessüm kondu . Baş ağrısı hemen hemen dinmişti ama yine karnı ağrıyordu . Acaba Hyunjin ve Han uyanmışlar mıydı ? Felix merak ettiğinden odasının kapısını sessizce araladı . Kafasını çıkartıp önce etrafta biri var mı diye göz gezdirdi . Yoktu . İkisi de hala uyuyordu . Hyunjin'in yüzünü izlemeyi özlemişti . Birkaç gündür araları iyi değildi diye yüzüne doğru düzgün bakamamıştı . Bu zamanı fırsata çevirerek Hyunjin'in odasına doğru yürüdü . Kapıyı sessiz bir biçimde açmayı başardı . Hyunjin elindeki peluş oyuncağa sarılmış uyuyordu . Elindeki peluş oyuncak öncelerde AVM'ye gittikleri zaman Han'ın Felix'e aldığı sarı civciv peluştu . Hyunjin peluşu hiç bırakmak istemiyormuş gibi sımsıkı sarmıştı . Uyurken önce biraz mızmızlanıp birkaç kez sağa sola döndü . Sonra bir anda kalkıp yatakta oturur hale geldi . Yüzü ter içindeydi . Felix , Hyunjin Uzanırken yüzünde ter olduğunu farketmemişti . Felix bir an ne yaptığının farkına varıp hızlıca geri çekildi . Sessiz adımlarla odasına geri yürüdü . Kapısını da yine sessizce kapatmayı başardı .

Hyunjin nefes nefese kalmıştı . Dün geceden -Felix'in onu reddettiği gece- beri uyuyamayıp kabuslar görüyordu . Kabuslardan dolayı da ona Felix'i andıran peluşa sarılarak uyumaya çalışmıştı . Uyandığı gibi yine aklına dün gece geliyordu . Felix odasına çekildikten sonra bir daha odasından çıkmamıştı . Hyunjin de uzun bir süre düşünüp ikisi içinde en iyi kararın birbirlerinden uzak durmak olduğunu düşünüyordu...

Oy ve yorum lütfenn💗

Uçak bileti  |  HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin