Bölüm 5.

278 66 32
                                    

Bu kitabı kaldıracaktım ama madem ki, isteyenler var o yüzden devam edelim. Muhtemelen yg ve bu kitaba devam ederizz

Hadi bakalım iyi okumalarr

Bolca yorum istiyorum haa yoksa küsüşürüz 🙎🏻‍♀️

İyi okumalar öpüldünüz<33

×××××

"Şimdi, annen tıp kısmında olduğu için seni askeriyeye almam gerekiyor." dedim gözlerimi Ekin'in üzerinde gezdirirken.

Birkaç gündür burada yaşıyorlardı artık. Zaten insanlar da onların varlığına alışmıştı. Ekin yanımda durup etrafa bakarken, "Bunu şimdi mi yapmalıyız, herkes oyun oynuyor." dedi kenarda duran çocukları göstererek.

Ona gözlerimi devirirken, "O çocuklar silah kullanmayı biliyorlar, peki ya sen?" diye karşılık verdim ben de.

Kollarını göğsünde birleştirip, kafasını çevirirken, "Tabii ki biliyorum. Eskiden bir grupla birlikteydik, onlar daha iyilerdi ve bir adam annem ve bana silah kullanmayı öğretti." dedi.

Kaşlarım yukarı kalkarken, "Peki o gruba ne oldu?" diye sordum.

Yüzü üzgün bir hal alırken, "Hepsi öldü." dedi sadece. Ardından, "Ben ısırıldığımda o adamda ısırılmıştı. Dönüşmek istemediği için bana onu vurmamı söyledi." dedi kısık bir sesle.

Ortamdaki eğlenceli hava dağılırken ben de sakin bir şekilde, "Peki sen ne yaptın?" diye sordum.

Birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra, "Onu vurdum." dedi sadece.

Gözlerim genişlerken ne diyeceğimi bilmedim. Bu kesinlikle yaşadığım anılardan birisiydi, fakat böyle küçük bir çocuğun bu kadar cesaretli olması gerçekten şaşırtıcıydı. Bir çocuğu geç, bu cesaret şu anda bu yerleşim alanındaki yetişkinlerin çoğunda bile yoktu.

İkimiz sessiz kalırken Pars, "Hey, size beni de bekleyin demiştim." diye bağırdı bize doğru gelirken.

Gözlerimi onun üzerinde gezdirirken, "Üzgünüm ama sen işerken seni izlemek zorunda değildik." dedim.

Bana gözlerini devirirken kafasını Ekin'e çevirdi. Yavaşça saçını okşarken, "Hey, neden suratın asık?" diye sordu.

Kafasını iki yana sallarken, "Önemli bir şey değil." dedi kısaca.

İlerlemeye devam ederken Pars yay ve okları bana uzattı. Kendininkini de elinde tutuyordu. Bunları gören Ekin bize bakarak, "Üzerinizde silah varken neden bunu da alıyorsunuz?" diye sordu.

Okların olduğu çantayı omzuma asarken, "Çünkü silah fazla ses çıkarıyor ve ses zombileri çeker. Silahı sadece bize saldıran insanlara karşı kullanıyoruz." dedim cevap olarak.

Anladığını belli eder şekilde, 'hm.' diye mırıldandı. Sessizce üçümüz devam ederken Pars, "İstanbul neden gelmedi?" diye sordu.

Dikkatlice etrafa bakarken, "Selin abla kalmasını ve ona yardım etmesini istedi. Gelecek sefer geldiğimizde onu da alırız." diye cevapladım.

Annesinin ismi geçtiğinde Ekin gülümsemişti. Ona bakarak kafamı salladım. Bir süre sonra yürümekten sıkılmış olacak ki, "Nereye gidiyoruz?" diye sordu bıkmış bir şekilde.

Ben sessiz kalırken Pars, "Yakınlardaki hayvan tuzaklarına doğru gidiyoruz. Et ihtiyacını böyle karşılıyoruz." dedi.

Ekin bakışlarını bana çevirirken, "Seçici davranıyor musunuz? Yani buralarda yabani domuzlar da var gibi duruyor." diye sordu.

Istila: Zombi | [G×G]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin