A New Life/irondad/

Bölüm 3 : Olaylar Başlıyor

Peter'ın gözünden:

Bütün gün iyi bir ruh halindeydim ve hatta Flash'ın bana bir morarık daha yaşattığı gerçeğini bile görmezden gelebilirim. Tek tuhaf şey örümcek hislerimin bütün gün çıldırmış olması.  Bunu yalnızca tehlike olduğunda yapar. Eve vardığımda hızlı bir şekilde üzerimi değiştirip doğrudan kuleye gitmek istiyordum ama örümcek hislerim çıldırmaya başlamıştı. Bir şeyler ters gidiyordu. Bir el ateş edildiğinde hızla apartman kapısına doğru yürüdüm. Hemen daireme Halamın yanına koştum. Korkumu bastırmak için kendi kendime konuşmaya başladım.

"Tamam Peter, sakin ol. Kendini toparla!  May nerede? İş yerinde ahh doğru unuttum! İyi. Sırada ne var?  Ehhh tamam ahm..."

Tam odama koşmak üzereydim ki apartman kapısı tekmelenerek açıldı. Bir silahın doldurulduğunu duydum ve hemen ardından bir silah sesi duyuldu. Canım çok acıdı. "Bacağım."

Peki... Vuruşu kim yaptıysa, beni öldürmek istememiş ya da nişan alma konusunda yeteneği yok.

Genel bakış:

Tony Stark, parlayan ışıklı gökdelenlerin arasında New York şehrinin kalbinde, Stark Endüstrileri'nin merkez binasında oturuyordu. Zenginlik ve başarıyla dolu olan hayatı, ona her şeyi sunuyor gibi görünse de, içinde bir boşluk hissettiği zamanlar da oluyordu.

İç savaşta Kaptan Amerika'yı yenmek isteyen Tony kendine müttefik aramaya başlamıştı. Birini bulamayacağını düşünürken Peter Parker'ın yüzü monitöründe belirdi. Genç adamın, örümcek adam kimliği altında New York sokaklarında suçla savaşmak için gösterdiği çaba, Tony'i etkiledi.

Bir sonraki adımını düşünürken, Peter'ın yanına gitmeye ve ondan yardım istemeye karar verdi. İç savaşın karanlık gölgesi dünyayı kaplamışken, Ironman olarak kendisinin yanı sıra Peter'ın da yardımına ihtiyacı olduğunu biliyordu, maddi gelirlerinin çok az olduğunu görmüştü.

Kaptan Amerika'ya karşı birlikte olmayı umuyordu. Peter'ın kapısını çaldığında, genç adam şaşkınlıkla karşıladı. Tony Stark'ı karşında görmek onu oldukça heyecanlandırmıştı.

Daha sonra Kaptan Amerika ve ekibi sokovia Anlaşmasını imzalamaya karar vermişlerdi. Herşe yerli yerinde ve mükemmeldi... Şimdi ise neden bunları düşündüğünü bilmiyordu.

"Patron, yeni bir görevin var."

"Şimdi ne var Fri?"

"Queens'te bir bina yangını."

"Bina yangını nedeniyle neden çağrılayım ki ben Ironman im?"

"Patron, yangın 3 silahlı kişi tarafından patlatılan bombayla başlatıldı. Tek sorun, silahlı saldırganlardan 1'i kaçmayı başardı, diğer ikisi ise hâlâ evin önünde ve itfaiyenin yangını söndürmesine engel oluyor. Binada hâlâ 5 kişi var." 

"Eh, bu her şeyi değiştirir elbet."

"Üzgünüm patron ama stajeriniz Bay Parker'ın apartmanı yanıyor."

*3 dakika sonra*

Steve Tony'i jete bindirdi ve Natasha da ona "her şey yoluna girecek" gibi bir şeyler söyledi.

*Kazanın olduğu yerde*

Tony'nin gözünden:

Kaza mahalline vardığımızda nefesim kesildi. Peter'ın May Teyzesiyle birlikte yaşadığı evdi. "Friday bana ve diğerlerine hâlâ binada bulunan kişilerin tam ayrıntılarını gönder!" 

"Tabi patron."

İçimde çok kötü bir his vardı. Lütfen Peter'ın orada olmasın! Lütfen Peter'ın orada olmasına izin verme Tanrım! 

"Patron!"

Gözlerimi kıstım ve onun Peter olmaması gerektiğini mırıldanmaya devam ettim.

"PATRON!"

"Tony!" Steve bağırdı.

"Ehh evet Friday"

"Bunu söylediğim için üzgünüm ama Peter Parker da evde."

Gerçekten harika. Kahretsin, kahretsin!  Tamam sakin ol Tony! "Steve plan nedir?"

Steve'in gözünden:

Tony'nin sesinin titrediğini duydum.  Normalde görevlerde bu tür sorunlar yaşamazdı. "Tony, iyi misin?"

"Evet hayır, yani hayır."

"Ne oldu?"

"Peter büyük ihtimalle bu binada"

"Tamam bu kötü ama önce taktiği tartışmamız lazım!" Tony'nin dikkatini dağıtmaya çalışırken Natasha ve Sam'e de haber verdim. Peter'ın Nathasa için de önemli olduğunu biliyordum.

Tony'nin gözünden:

Bir sağlık görevlisi gelip Peter'ı hastaneye götürmenin daha iyi olabileceğini söylediğinde Bruce'un Peter'la ilgilenmesini izliyordum.

Tam hayır demek üzereydim ki Bruce'un çaresiz ifadesini gözümün ucuyla fark ettim ve hemen cevap verdim: "Tamam, ama bir uzmanın gözetiminde olacak ve kendi doktorumuz her zaman orada olacak ve yardım edecek!"

Bu şartları söylerken sadece doktorların Peter'ın kanında değişiklik olduğunu keşfetmesini engellemek istedim çünkü bu, onların test yapmak istemeleri ve ardından Peter'ın laboratuvar faresi olabileceği anlamına gelirdi. Laboratuvar faresi olmasına izin veremezdim.

Doktorlar kabul etti ve Peter'ı ambulansa bindirdiler.

**Hastanede**

Hemen peşinden gitmek istedim ama doktorlar beni durdurdu. Verilerin korunmasıyla ilgili bir şeyler söylediler ve kapıyı suratıma çarptılar.

**Saatler sonra**

Gözlerimi açtım ve kendimi yatağımda buldum. Anılar anında kafamda canlandı. "Lütfen bu sadece bir rüya olsun! Lütfen sadece bir rüya olsun! Ben çok kötü biriyim. Lütfen rüya olsun!"

Aniden Natasha yatağıma doğru geldi ve "Günaydın. Bunu sana söylemek zorunda kaldığım için üzgünüm." dedi.

_________________________
Hikaye karakterlerin gözünden olsa sorun olur mu??