Bölüm 7: Olay

59 7 2
                                    

Peter ne olacağından pek emin değildi. Bay Banner ekranlardaki bir şeye ve bacağıma bakıyordu, Natasha zihinsel olarak toplu bir cinayet planlıyormuş gibi görünüyordu, Bay Stark bir şey arıyormuş gibi odaya baktı ve Pietro, da en az Peter kadar şaşkın görünüyordu.

"Bu ne?" Peter kafası karışık halde sordu.

"Şimdi seni kuleye götürüyoruz." Nat sanki yaptıkları tamamen doğalmış gibi bir ses tonuyla cevap verdi.

"Peki ama neden?"

"Daha sonra açıklayacağız."

"Pekala. Meraklıyım bekleyemem, bu yüzden bir an önce başlamanı öneririm."

"Evet evet" sözleriyle Peter'ı tekerlekli sandalyeye oturttular ve Bay Banner Peter'ı koridordan arka girişe doğru itti.

"Nat? Lütfen Clint'e arabaya gelmesini söyler misin?" Cep telefonuyla bir şeyler yazan Bay Stark konuştu.

Nat başını salladı ve cep telefonunu çıkardı.

Kuleye sağ salim vardığıklarında ve Bruce Peter'ı hastane odasındasındakilere benzeyen bazı makinelere bağladığında Bay Rogers, Bay Stark ve Natasha geldiler.

Bay Stark, "Tamam, sanırım artık neden her şey hakkında bu kadar drama quuenlik yaptığımızı bilmen gerekiyor" dedi.

Peter sadece başını salladı ve Bay Stark açıklamaya başladı. "Aslında öğleden sonra sana yeni bir proje göstermek istedim sonra Fri yeni bir görevimiz olduğunu söyledi. Evinde yangın çıkmıştı ama itfaiye yangını söndüremedi. Sorun şu ki yangın 3 silahlı kişinin patlattığı bombadan dolayı çıktı. Bu silahlı kişiler itfaiyenin yangını söndürmesini engelledi ve bu yüzden olay yerine biz gittik. Oraya vardığımızda evdeki insanları kurtardık. Diğerlerinin yanı sıra seni de kurtardık. Duvara dayalı yatıyordun."

"Peki o bombayı patlatan insanlar ne istiyordu?" Peter o insanların ondan ne istediğini anlamamıştı. Kimseye bir kötülüğü dokunduğunu düşünmüyordu.

Burdan sonra konuşmaya Nat devam etti. Çünkü bu onun uzmanlık alanına giriyordu "Onlar seni istiyordu Peter. Canlı ya da ölü fark etmez. Nedenini bilmiyoruz."

"Tamam, tamam, beni yabancıların öldürmek istediğini mi anlatıyorsun."

Tony Nat'ın sözünü kesmesine sinirlenmişti ama belli etmedi. "Evet, aynen öyle. 3 bombacı vardı. Biri kaçmayı başardı ama Clint ve Nat onu yakaladılar ve çantasında seninle ilgili birçok belge, seni vurmak için kullanılan tabancayı bulduk."

"Muhtemelen kafana vurmak istedi ama ıskalayıp bacağına vurdu, sonra da muhtemelen paniğe kapılıp kaçtı." Natasha yine araya girdi.

Peter ise kimin konuştuğunu umursamadan soru sormaya devam ediyordu. "Adamı sorgulayabilirsiniz?"

"Hayır, bu işe yaramaz." Tony cevapladı.

"Adam öldü Peter. Ölü bulundu, intihardan şüpheleniyoruz." Natasaha konuştu.

Peter fazla endişelenmemişti. Stark kulesinde güvende olduğunu düşündü. "Sanırım bu olay çok büyük."

"Evet" Steve den kısa ve net bir cevap.

"Peki şu anda neden buradayım?" Hastanenin neden güvenli olmadığını anlamamıştı.

"Güvenliğin için peter sorunu çözdüğümüzde ve iyileştiğinde gidebilirsin."

"Diğer ikisi yakalandı mı?"

Steve cevapladı. "Onları yakalayıp polise teslim ettik ama ikisi de kaçmayı başardı. Pete, seni bulmaktan henüz vazgeçmedikleri için buradasın. Örneğin bugün okulun yandı."

Natasha uzmanlığını konuşturmaya ve Tony'yi dikkate almamaya karar verdi. "İkisi artık her yolu deneyerek hastaneyi bulmaya çalışıyorlar kısaca senin gidebileceğin her yeri yakıyorlar ve hastane çok tehlikeli olur. Sanırım kimse fark etmeden içeri girip çıkabilirler."

Peter paniğe kapılmak istemiyordu sakince nefes aldı. "Sınıf arkadaşlarım iyi mi?" Tam o sırada aklına May geldi. Sanki Tony Peter'ın aklını okuyormuş gibi May'den de bahsetti.

"Evet kimseye bir şey olmadı. May, Shield tarafından Almanya'ya götürüldü, orada bir dairesi var, başına bir şey gelmesin diye onu göztelyip koruyorlar."

Peter çok rahatlamıştı. "Şükürler olsun! Bu açıkçası şimdiye kadar başıma gelen en çılgınca şey."

Artık Peter için işler normale dönmeye başlamıştı. May Halanın ve arkadaşlarının güvende olduğunu biliyordu. Bu ona yeterdi.

Şimdi sıra kendi yaşadıklarını sindirmeye gelmişti. Yani birisi onu öldürmek istemişti. Anıları yavaş yavaş canlanıyordu. O andaki acılarını heycanını May için ne kadar endişelendiğini hatırladı.

Yanında sandalyede oturan Tony konuştu. "Hey evlat, bunun biraz fazla olduğunu biliyorum. Sanırım biraz dinlensen daha iyi olur."

Peter başını salladı ve herkes odadan çıktı. Giderek daha fazla anı aklına geldi. Beyninde dalgalar halinde yayılan acı o gün çektiği acıyla aynıydı.

Ayrıca bombanın yüksek sesi, güçlü basınç dalgası, duvara çarpma anında kırılan kemiklerinin acısını bile hissetti.

Ateşin sıcaklığının yaklaşması, farklı sesler. Birinin onu kaldırdığı hissi. Başımdaki bıçaklanma ağrısı. Bu göğsüne yapılan baskı, Kaburgalarımın ezilme hissi.

Her şey geri gelmişti. Her şey. Bütün gün zihninde tekrar tekrar oynayan görüntüler haline geldiler. Görüntüler her baştan başladığında daha hızlı şekilde geçip gidiyor ve tekrar baştan başlıyordu.

Sanki hafızası bir şeyi işaret etmeye çalışıyor gibi geldi Peter'a. Sanki bir sahne kesilmiş gibiydi.

A New Life/irondad/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin