46

148 6 9
                                    

"Yavrum ben ne yaptım?" Berk eve geçtiğinde Ömer onu aramış ve beraber çalışacakları için mutluluğunu ifade etmek istemişti. "Sen sus ya. Çok gıcık oldum sana da." "Canım ben ağzımı bile açmadım." "Sorun da bu işte. Açsaydın ağzını da hayır ben istemiyorum deseydin." "Benim canıma minnet. Niye böyle bir şeyi bozayım ki?"

"Bunu daha önce konuşmuştuk ve istemediğimi biliyordun Ömer." "Bak canım. Eğer bu konu dönüp dolaşıp yine açıldıysa kaderde var demektir. O yüzden daha fazla sorgulamasan mı?" Berk sinirle kalktığı yatağına geri oturup "Ömer bilmiyorum. Sürekli böyle dip dibe... Off korkuyorum yine başımıza bir şey gelecek diye." Dedi.  "Korkma yavrum. Söz çalışırken sana yaklaşmayacağım."

"Ya ben işi de bilmiyorum ki. Hiç anlamam." "Yavrum burada usta var usta. Ben sana çok güzel öğretirim sen de öğrenirsin. Dert etme." Dediğinde Berk sonunda gülümsemişti. "Tamam madem. Öğrenemezsem kızar mısın peki?" "Yani ben çalışırken biraz sinirli oluyorum ama sana özel tarifelerim olabilir tabi." "Hımm nasıl tarifelermiş bunlar?"

"Mesela eğer yapamazsan öperim." "Ee ben hiç yapmam o zaman." "Kapının önünde." "Saçmalama Ömer. Eğer öyle bir şey yaparsan biteriz." Ömer güldüğünde o da istemsizce güldü. "Bak ne kadar da işe yaradı." "Sizin bir oda vardı di mi tamirhanede?" "Aynen yavrum." "İşte bu iyi. İş arkadaşımla oturup sohbet edebileceğim bir yer. Mükemmel." "Bak bak bak. Bir de bana diyor, kendi düşündüklerine bak." "Ne var be. Alt tarafı sohbet." "Anladım ben hayatım sen merak etme."

"Neyse Ömer seninle konuşmak çok güzel ama şimdi uyumam lazım. Malum yarın ilk iş günüm." "Tamam birtanem. İyi geceler, yarın görüşürüz." "İyi geceler aşkım."






"Şükür kalkmışsın. Hadi hadi geç kalma." Annesi konuştuğunda Berk göz devirdi. Sofraya oturacakken babası "Oğlum geç kalma. Yersin öğle arasında bir şeyler." Dediğinde ona baktı. "Baba iki lokma atsaydım bari ağzıma. Allah aşkına siz neyin kafasını yaşıyorsunuz?" "İyice öğren işi. Ne derse tamam de, ikiletme." "Oldu babacım. Başka ne yapayım? Masaj, şoförlük, hatta yemeğini falan da yedireyim mi?" "Gözüne gir işte. Adam gibi yap işini de kovmasın seni. Delikanlı çocuk Ömer, zenginler de. Yakın ol ki daha çok kazan." Berk oturmaktan vazgeçip kapının yanına gidip ceketini giydi ve evden çıktı.

"Para sevdanıza sıçayım ben sizin. Ömer'le yakınlığımı bilseler ses etmezler bu gidişle." Apartmanın kapısını açıp çıktı "iki lokma zıkkımlanacaktım o da burnundan geldi anasını satayım." Fırına doğru yürüyüp bir şeyler almaya karar verdi.

Fırına geldiğinde 4 tane poğaça alıp çıktı. Tamirhaneye yürürken Karşıdan gelen Emir'i gördü. Gözgöze geldiklerinde durup selam verecekken Emir kafa selamı verip yanından hızlıca geçti. Arkasından anlamayan gözlerle bakıp "herkes bir değişik. Buna ne oldu şimdi?" Söylenip önüne döndü ve yürümeye devam etti.

Yolda yürürken bir köpeğin ürkekçe yanına yaklaştığını gördü ve o da yaklaşıp başını okşadı. Köpek sevildikçe daha da sırnaşmaya başlayınca gülümsedi ve poşetten bir poğaça çıkarıp önüne doğradı. İştahla yiyen hayvanın başını sevip yanından uzaklaştı. "Babamdan daha iyim bu konuda." Kendi söylediğine güldü.

Tamirhaneye geldiğinde kapının kapalı olduğunu gördü. "Allah Allah gelmedi mi bu çocuk?" Cebinden telefonu çıkarıp aradığında karşı taraf meşgule attı. Az sonra kapı açıldığında Ömer gülümseyerek Berk'e baktı. "Günaydın canımın içi. Hoşgeldin." Dediğinde Berk de gülümsedi ve içeri girdi. Ömer tekrar kapıyı kapattığında Berk ona döndü. "Aşkım niye kapıyı kapattın?"

Ömer yanına gelip sarıldı ve öptü. "Önce güzel bir kahvaltı yapalım sonra çalışmaya başlarız." Dedi ve elinden tutup odaya götürdü. İçeri girdiklerinde kahvaltılıklarla dolu olan masayı gördü. "Bunun için ne kadar uğraştın Ömer? Bir sürü şey var masada." Ömer yaklaşıp arkadan beline sarıldığında sırtını ona yasladı. "Dedim şimdi benim sevgilim bir şey yemeden çıkmıştır. Çalışırken güçten düşmesin, enerjik olsun."

Seni Seyrederdim - BxB Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin