Meryem'in anlatımı:
Bugün çok kötü bir gündü. Kötü geç daha da beteriydi. Ben iddiaları hep kazanırdım. Bunda da kazandım ama benim çıkarım yok. Daha sonra Mina yarın randevu mandevu filan dedi. Olmaz dedim . Sonra yeniden bir iddiaya girdik ve ben kaybettim. Mina ne derse onu yapmak zorundayım. Yarın Melez kafayla " randevum" vardı. Ben Mina'nın kölesiyim, melez benim kölem. Ben Mina nederse onu yapmak zorundayım . Todoroki de ben ne dersem onu.
İddiayı kaybettiğim için ne derse yapmalıydım. Ve o ne dedi ? Bilin bakalım. " Yarın Todoroki ile randevuya çıkacaksın. Todorokiye de böyle söyle . Sonuçta senin kölen . Sen ben ne dersem onu yapacaksın . Oda sen ne diyorsan onu." dedi, pişkin pişkin gülerken. Neyse yapacak bir şey yok. Kendim kaşındım. Ama Todoroki'nin de iddiaya uymasına şaşırdım.
Saate baktığımda dokuz olmuştu. Baya geç olmuş. Ve ben okuldan sonra eve bir kere bile uğramamıştım. Telefonumda yüze yakın cevapsız arama ve hepsi Nazlım ile Nisa dan. Neyse . Oturduğum yerden kalktım ve eve doğru gitmeye başladım. Sinirden direk eve gitmemiştim. Gidersem illa bir şeyleri kırardım.
Eve vardığımda anahtarımı aramakla uğraşmadan zile bastım. Ve tabi ki anında açıldı. İkisi de endişeli gözler ile bana bakıyordu. Onları aldırmadan içeri girdim. Hemen odama çıktım. Merak etselerde arkamdan gelmezlerdi. Çünkü konuşmak istesem odama değil salona gideceğimi iyi bilirler. Yarın hiç güzel olmayacak. Ondan sonraki günlerde aynı şekilde. Sonuçta aynı yerde staj yapacağız "Todoroki kun " ile. Benim özgünlüğüme daha doğrusu , özgürlüklerime uygun bir kahraman ajansı olmadığı için iki numaralı kahramanı seçtim. Aslında Hawks olsaydı , hiç birine bakmaz direk onu seçerdim ama yoktu. Tokoyomi ne güzel , Hawks'ın ajansından teklif almış ve oraya gidecek. Keşke bende gitsem . Offfffffff neyse ne ya . Yatıp zıbarayım . Başka bir şey yapmak istemiyorum. Yarın ne olacağına yarın bakarız.
Güneş ışıkları sayesinde uyanmıştım. Yatakta oyanlanırken , telefonum çaldı. Sabahın köründe arayan kimse. Baktığımda Mina'ydı. Hafta sonu uyusana be kızım. Hem niye beni arıyor bu Allah aşkına. Neyse
" Efendim Mina ?"
" Uyandın mı ?"
" Yok canım daha uyuyorum. Kalkamadım. Bi yarım saat bir saat sonra ara. "
" Off bir şeyde denmiyor. Neyse kalk ve hazırlanmaya başla . "
" Ne için hazırlanacağım ki?"
" Randevun var ya bugün. Kiminle sevgilini olduğunuda hatırlatayım. Todoroki Shooto . " dediği gibi , dünkü her şey aklıma geldi. Allah cidden kahretsin. Diyorum ben kara kediden daha uğursuzum .
" Geleceğinden emin misin ki? Artı ben onunla randevuya filan çıkmıyorum. Sevgilide değiliz. Sadece siz öyle düşünüyorsunuz." Dedim.
" Gelicek . Ne de olsa ikinizde sözünde duran insanlarsınız. Ve randevuya gideceksin . Sonuçta kölemsin ve Todoroki kun da senin kölen. "
" O kadar emin olma. Hem gelse bile ben gitmeyeceğim. "
" Gideceksin. Çünkü ben öyle istiyorum."
" Gidip gitmeyeceğimi nereden göreceksin. "
" Seni görüntülü arayacağım. Ve Nisa'ların numaralarını aldım. Onları arayacağım. "
" Ha ne zaman aldın?"
" Spor festivalinde. İleriyi düşünen biriyim."
" Neyse ugraşamıyacağım şimdi seninle. Hazırlanırım , gelirse iki tur atarız gelirim. Sizin dediğiniz " RANDEVU " olmaz yani. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
U.A'da Bir Türk Kızı
Fanfiction"EN GÜÇLÜ KAHRAMAN BEN OLACAĞIM!! HERKESE KENDİMİ KANITLAYACAĞIM!!" Özgünlüğü üzerinde tam hakimiyeti olmayan bir kızın, en güçlü kadın kahraman olma hikayesi. Bir Türk kızı U.A da okuyor olsaydı ne olurdu? Aklıma esti ve ya...