10. Bölüm : Bir Sarılma, Bir Yuva

209 16 96
                                    

Merhaba sevgili vazgeçilmez olanlar :) Umarım iyisinizdir , mutlusunuzdur. Yeniden bir bölüm ile karşı karşıyayız. Genellikle ayda bir bölüm şeklinde ilerlemeye çalışıyorum biliyorsunuz. Eğer gecikirse sebeplerini mutlaka belirtmeye çalışıyorum. Kusura bakmayın o yüzden.

Umarım beğendiğiniz bir bölüm olur :)
Fikirlerinizi çok merak ediyorum desteklerinizi esirgemeyin.

Şarkılarımız;

Harmandalı 

Canımsın Sen 

Sen Evlisin

Selma Hünel : Kara Sevda

Gamze Şeker : Gelin Havası

Caddelerde Rüzgar 

Nazan Öncel  : Geceler Kara Tren

Aytekin Ataş : Şahdamar

Bağzıları ; Evleniyormuşsun Bugün 

Biraz kül, biraz duman,
O benim işte...
Kerem misali yanan,
O benim işte...
İnanma gözlerine ben ben değilim
Beni sevdiğin zaman,
O benim işte...

Ümit Yaşar Oğuzcan

" Ablaa !"sesiyle evi inletiyordu Emir mezuniyetinde giyeceği siyah gömleğini ve pantolonunu bulamıyordu. Biraz daha gecikirse arkadaşlarıyla eğlenmesini de kaçıracaktı. Çok önemli değildi eğlence  zaten onun eğlence bildiği tek şey ablasıyla vakit geçirmekti. Mutluluğu onunla daha çok hissediyor, yüzü daha çok onunla gülüyordu ama ilk kez bu kadar hevesleniyordu kocaman adam olmuştu. İnsanlar genç adam gözüyle bakıyorlardı. Merak ediyordu haliyle büyümek bu kadar güzel bir şey mi diye ?

"Efendim ablam." Diyen ablasını duymadı bile heyecanından. Yine bağırdı bu sefer daha yüksek sesiyle. Yanına gitse daha kolay olacağını da algılayamıyordu sanki.

" Ablaaa !!"

Odasında saçını tararken ablasının ensesine vurmasıyla kendine geldi.

" Abla nedip durun ya gızanlar bekleyip duru beni giysilerim kayıp zaar." Dedi kendince memleketinin ağızıyla konuşmaya çalışırken.

Ütülediği gömleği ve pantolonu Emir'in gözü önüne koydu Melek gülümseyerek.

" Abla sen bidenesin emme ben de bideneyim demi ?" dedi gülerek yanaklarından öptü ablasının.

" He ablam he  bidenesin. En çok sen bidenesin hatta." İkisi de güldü buna. " Hadi ablam yemeğini ye de çık şu evden artık geç kalacaksın."

Emir üstünü değiştirirken ablası çayları dolduruyordu bir yandan.

" Hadi Emir hızlı olsana aç gideceksin okula. Yemek vermem bak." Ablası aceleyle seslenirken siyah gömlekli , siyah pantolonlu bir Emir çıkagelmişti odasından. Gerçekten de bir delikanlı gibi duruyordu karşısında ablasının.

Hiç büyümedi sandığı kardeşi gözünün önünde kocaman adam oluyordu.

" Olmuş mu abla ? Nasıl olmuş yakışmış mı?" Heyecanı sesine yansıyordu. Sanki ilk defa giyiyordu bu kıyafetleri öyle bir histi içindeki. Ablasının kendisine bakışları bile öyle hissettiriyordu.

"Göz bebeğim. "dedi Melek dolu gözleriyle kardeşine bakarken. Kardeşi büyüyordu bir çınar gibi gölgesi oluyordu büyüdükçe ablasına. Sığınağı , arkasındaki yıkılmaz dağı oluyordu ablasına Emir. O belki bilmiyordu ama ablasının hiç terkedilmeyecek yuvası , umutla yaşanacak geleceğiydi. "Çok yakışmış . Çok yakışıklı olmuşsun.  Büyümüşsün sen paşam kocaman olmuşsun gözümün önünde." 

ElzemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin