6. Bölüm : Kaderin Ağına Takılan Kurt

417 35 122
                                    

→ Yeni bir bölüm ile tekrardan bir aradayız. Hepiniz hoşgeldiniz. Desteklerinizi bekliyorum. Yorumlarda buluşmak dileğiyle ❤️

" Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş;
Bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş.
Gökten gelerek gönlüne rüzgâr gibi inmiş."

HÜSEYİN NİHAL ATSIZ

......

Bir kader vardı alnımıza yazılı olan ve değişmeyen. Bir de dualarımız vardı kaderi değiştirecek güçte olan. Ezelden gelip ebede giden bir varlıktı insanoğlu. Doğardı , büyürdü , sever sevilirdi ve bu dünyaya bir iz bırakıp giderdi nihayetinde...

Bir nefesle başlayan hayatı yine bir nefesle son bulurdu ömür denilen şey. Ömrüne bir sevda sığdırırdı yiğit bir yüreği olanlar ve o sevdayı son nefesinde bile terketmezdi.

Türklerdeki vatan sevgisi böyleydi. Beşikte başlar mezarda son bulurdu. Doğardı vatana hayırlı evlat olsun, şehit olurdu vatan sağolsun... İşte bu iki cümle özetiydi dünya üzerindeki Türklerin.

Korkma diye başlayan marşlarından destek alırlar. Ve arşı titretirlerdi duruşlarıyla. Onlarda sevda vatanla başlardı. Vatanını sevmeyen , sevemeyen , sahiplenemeyen sevdasına sahip çıkamazdı çünkü.

Eskiden çok eskilerden vatanın mı ben mi sorusuna seni seviyorum diyen erkekler kızlar tarafından istenmezmiş. Kızlar vatana aşık olan birinin kendilerini daha çok sevebileceğini düşünürmüş. Aksini ispatlayan da olmamış günümüze kadar. Aşk önce doğduğun yurdu sahiplenip sevmekle başlarmış kişinin yüreğinde sonrasında bir kıza vurulmak nasip olurmuş er kişiye.

Aşk işi zor işmiş çünkü o girdapa düşen kurtulmak için ya kendini feda edermiş ya da sevdiğini. Akıllı olanlar ise ya beraber düşerlermiş o girdapa ya da kurtuluşu ararmış.

Bir kızı sevmek için onayı önce vatanından almak gerekirmiş. Ve bir kızın vatanı yüreğinde sakladığı duyguları olurmuş.
Sorarlarmış vatana senin uğruna ölen var mı ? Sorarlarmış vatana senin bağrına basıp vermem dediğin biri oldu mu ?

Hayır derse er kişi izni almış olur sevdasına sahip çıkarmış. Evet derse er kişi bir daha o kızın çevresinde dolaşmaz sevdasını kara toprağın soğuk yüzüne gömerde sesini çıkarmazmış.

Köyün birinde bir kız varmış zamanında aydan beyaz teni , geceden karanlık saçları ve gülden güzel gülüşü varmış.
Kim sorsa o soruyu belli değil henüz der gönderirmiş. Bu cevabı hayır algılayıp sevdalıyım diyip sahip çıkmak istemiş bir kişi. Günlerce , aylarca vazgeçmemiş sabretmiş tekrar çıkmış kızın karşısına.

" Senin vatanın uğruna ölen var mı ?" diye sormuş. Kız hiç beklemeden " Evet." demiş bu sefer.

Delikanlı tekrar sormuş bu sefer. Yine ümitsizliğe düşmemiş.
" Senin bağrına basıp vermem dediğin biri var mı peki ? " demiş son kez. Ümitsizliğe düşmemiş hiç ama bu sefer evet derse peşini bırakmak istemiş. Yaşadıkları yer küçükmüş çünkü. Kızın adını çıkarırlar diye o sevdasını yüreğine gömmek için hazırlanmış. Zaten kız da onu şaşırtmamış evet ama sen değilsin demiş.

Delikanlı bunun üzerine sır olmuş sanki o günden sonra bir daha hiç çıkmamış kızın karşısına da insanların karşısına da.
Aşk illetine tutulmuş ya bir kez o acı onu intihara sürüklemiş.
Ve ardında bir mektupla silinmiş dünya üzerinden bu genç delikanlı.

O mektup okuyanların kalbini delip geçmiş o zamanlar. Ve sonrasında yıllarca dile getirilmiş günümüze kadar.

" Beni Hiç Sevmeyen O Kişiye...". kişiye diye başlıyormuş mektup. Ve delikanlının tüm kırgınlığını dile getiriyormuş aslında.

ElzemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin