Tahtaların arasından içeriyi gözetleyen güneş ışığı yüzüme dönmüş sıcaklığı tenimi acıtıyor, gözlerimi kırpıştırıp açtığımda bir süre kısık bir şekilde üzerime doğrultulmuş namluyla bakıştım. Tarlada gördüğüm iğrenç herif karşımda elindeki pompalıyı bana doğrultuyordu.
"Keyif yapıyor birde!? Piç kurusu!"
Hemen doğrulup ellerimi kaldırdım. Yanımda bana sokulmuş Katsuki'ye bir kolumu siper ettiğimde o da bağırış yüzünden çoktan uyanmıştı.
"Ne çaldınız lan sizi domuzlar!"
"Hırsız değiliz!?"
Adam yarım gözlerle ikimizi de birkaç saniye süzdü.
"Sıçtık-
"Sadece sus."
Uyuşuk bacaklarım ayağa kalkmakta zorlanmama sebep olsa da kalktım. Kolundan tutup bir hışımla da Katsuki'yi kaldırdım.
"Hey!?-
"Ben ve küçük kardeşimin gidecek yeri yok."
Adam tüfeğinin namlusuyla yanağıma vurup başımın yana düşmesine sebep oldu, Katsuki yeterince gergindi.
"Sikeyim zorun ne senin!?"
"Burası yetimhane gibi mi duruyor!!"
Yanağımı ovdum, tekrar pasif tutmaya çalıştığım sinirlerimle adama geri döndüm. Resmen dişlerimin arasından soluyarak konuşuyordum.
"Ne iş olursa yaparız. Sadece kalacak bir yere ihtiyacımız var."
İğrendiğini tepeden tırnağa belli eden bakışlarıyla ikimizi süzerek bağırdı.
"Yürüyün!!!"
Arkamızdan silah doğrultarak ahırdan çıkmamızı bekledi. Peşimizden gelip kapıyı sert bir şekilde kapamıştı.
Korumak adına önünde dikildiğim Katsuki'yle bakıştım. Sessizlik olduğunda adama dönüp kendimi açıklama çabasına girmiştim.
"Dediğim gibi sadece yatacak bir yer-
"Kes sesini de yürü!"
Tüfek ucuyla tahta ev basamaklarını işaret etti.
"Babayla konuşacaksınız."
"He...?"
"YÜRÜ!!"
bir el havaya sıktığında Katsuki koşar adımlarla önden ilerleyip bileğimden tuttuğu gibi beni de çekiştirip yürümeye başladı.
"Kafamızda birer delik açacak..."
Sakin kalmasını ima edecek şekilde elimi yukarı aşağı salladım.
"Umalım da yapmasın."
Tam merdivenlerin önündeyken evin dış kapısı bir hışımla açıldı, düşünmeden edemiyordum daha başımıza ne kadar ters iş açılabilirdi ki?
"Heinz yine kimi vurdun seni pislik!"
Kurak ve ayyaş bir sese sahip olan neredeyse yüzünün bir kısmı feci şekilde yanık iziyle kaplı bir adam. Gözlerini bize dikti.
"Bu iki domuzu ahırda buldum baba!"
Üzerindeki avcı ceketinin kürklü yaka kısmı yüzünden neredeyse bir akbabaya benzediğini söyleyebilirdim. Sırtımda hissettiğim namlunun baskısıyla ürperdim.
"Kötü bir niyetimiz yok. Çalışmak için buradayız!"
Baba dedikleri herif, ayyaş silahlı adama döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEKUBAKU - BURNT
Fanfiction"Ben bu dünyadaki ölü adamdım. Bebeğim daha önce buradaydım. Vahşetinin içinde güzellik vardı." Şiddet öğeleri sevmiyorsan okuma. Little angst DKBK S x Izu U x Katsu