🔪 10. Bölüm

616 70 83
                                    

"Seni müdür çağırıyor."

________

"Neden?" Sorduğum soruyla bıkkınca bana baktı. "Git sor ne bileyim ben?" Jimin'e göz devirip sıradan kalkarak babamın odasına gelmiş ve kapıyı tıklatıp içeri girmiştim. Chris'te buradaydı.

"Bir sorun mu var baba?" Babam gözlüğünü çıkarıp bir eliyle anlına masaj yaparken diğer eliyle Chris'in karşısındaki koltuğu gösterdi oturmam için.

"Katili bulduk." Şaşkınlıkla gözlerim açılırken bir Chris'e bir babama bakmıştım. Tek sorun mutlu olmaları gerekirken yüzlerinin beş karış olmasıydı. "Katil bulunmuş işte neden böylesiniz?"

Babam masanın üstündeki bir dosyayı önüme fırlattığında kapağını açıp içine baktım. Bu sabah yanıma gelip beni zorla öpen kızın fotoğrafıydı. "Yarım saat önce arka bahçede ölü bulundu." Babamın yaptığı açıklamayla tekrar ona döndüm.

"Bu sefer kamera kayıtları silinmemişti." Bilgisayarını açtı ve beni yanına çağırdı. Sandalyesinin yanında durup bilgisayara eğildiğimde Minji ve beni görmüştüm.

"Benden süphelenmiyorsun herhalde."

"Sus ve izle."

Bakışlarımı tekrar kamera kaydına çevirdiğimde Minji beni öperken kadraja biri daha girmişti. Felix?

Arkasını dönüp koşarak kameranın görüş açısından çıktı. Neden bilmiyorum ama kendimi kötü hissetmiştim şu an.

Minji'yi itip bende oradan ayrıldığımda hiçbir şey olmadığı için anlamaz bakışlarımı babama çevirecekken gördüğüm şeyle donakaldım bir anda. Hiçbir tepki vermeden bilgisayar ekranına bakarken Felix'in tekrar kameranın görüş açısına girmesiyle bakışlarım babamı buldu.

"Felix'ten şüphelenmiyorsunuz değil mi?"

Zorla konuşarak söylediğim şeye kendimi inandırmaya çalışıyordum. O yapmazdı değil mi?

Kamera kaydına gözlerimi tekrar çevirdiğimde Felix ve Minji'nin tartışır gibi konuştuklarını gördüm. Sonrasında Minji'nin Felix'e saldırmasıyla kendimi tutamadan bağırdım.

"Felix!"

Korku ve endişeyle izlemeye devam ederken Felix'in onu bıçakladığını görmemle ikinci bir şoku daha yaşamıştım. Onu... Onu bıçaklamıştı.

"Ama bu..." Devamını getiremediğim cümlemin ardından babamın cümlesi doldurdu kulaklarımı.

"Onu bana getir."

...


Yazardan

Sahil kenarında bir bankta oturmuş kafasını arkaya yatırarak yüzüne düşen yağmur damlalarını hissetmeye çalışıyordu sarı saçlı. Kıyafetleri ıslanarak bedenine yapışmış esen rüzgarla tenini donduruyordu. Beyazımsı sarı saçları ise anlına yapışmış, saçlarının uçlarından yağmur damlaları tenine damlıyordu.

"Hasta mı olacağım?" Yumduğu gözleri arasından aktığı belli olmayan göz yaşları yüzüne düşen yağmur damlalarına karışırken sordu kendine. "Jeongin bana kızardı ama... gitti."

İki yanında serbest bıraktığı kollarını bedenine sararak üşüme hissini, ellerini kollarına sürterek yok etmeye çalıştı. Soğuktan çenesi titriyordu ancak ıslanmak istiyordu yağmurun altında. Kendini biraz olsun rahatlatıyordu.

Yüzüne düşen yağmur damlalarının kesilmesiyle oturduğu yerde sızlandı. Yağmurun durduğunu düşünürken kulağına ilişen yağmur sesleriyle tuhaflık olduğunu fark edip gözlerini araladı. Tam tepesinde bir çift göz görmesiyle gözlerini tekrar yumuo başını yan tarafa çevirdi. Fakat yanağına konulan elin başını kaldırmasıyla gözleri tekrar kendine bakan bir çift gözle buluşmuştu.

Masum Psikopat / HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin