Yazardan
Felix boş boş tavanı izlemesinin ardından uzandığı koltuktan kalkarak merdivenlere ilerlemeye başladı. Yavaş adımlarla merdivenleri çıkarak üst kata geldiğinde Hyunjin'in odasının önünde durup bir süre bekledi içini kemiren kararsızlıkla. Girmek istiyordu ancak ya Hyunjin ona yine kızarsa?
Elini kapının kulbuna götürüp aşağı indirdiğinde iç çekme sesleri duymuştu Felix. Kafasını içeri sokup gözleriyle onu aradığında duvarın köşesine oturmuş, bacaklarını kendine çekerek sarılmış bir şekilde oturduğunu görmüştü.
Felix'i gören Hyunjin gözünden süzülen sessiz göz yaşlarını silerek başını duvara yasladı onu görmezden gelerek. Felix yanına adımlayıp karşısında bağdaş kurarak oturdu, elini saçlarına uzatarak okşamak istedi ancak buna izin vermedi Hyunjin. Havada asılı kalan ele ardından tekrar Felix'e çevirdi gözlerini. Gözleriyle ona 'git' dermiş gibi bakıyordu ve bu Felix'in daha çok canının yanmasına sebep oluyordu.
"Seninde benden nefret edeceğini biliyordum. Hep böyle oluyor biliyor musun? Ama yanımda bir tek Jeongin kaldı." Dolan gözlerini akmaması için tavana çevirip geri gönderdikten sonra gözlerini kucağında oynadığı ellerine çevirdi Felix.
"Ben böyle olmak istemedim ama. Ben... Keşke doğmasaydım. Herkes benden korkuyor ve uzak duruyor. Sende aynısını yapacaksın. Biliyorum. Sana küsmeyeceğim. Sana küsemem ki."
Burukça gülümseyerek gözünden akmaya başlayan yaşları elinin tersiyle sildi.
"Benden nefret etsende seni seviyorum Hyunjin. Ama beni sevme olur mu? Çünkü ben sevilmeyi hak etmiyorum. Ben iğrenç bir insanım bu yüzden sevme beni tamam mı?"
Hyunjin kızarmış gözleriyle ona bakarken başını iki yana sallayarak reddetti onu. Derin bir nefes alarak kafasının arkasını duvara birkaç kez vurdu hızlı olmayacak şekilde.
"Felix senden nefret etmiyorum. Ben bunları kendime yediremiyorum sadece. Korkuyorum Felix. Sana güvenemiyorum artık."
"Benden mi korkuyorsun?"
Hyunjin sol gözünden akan yaşı eliyle silerken aynı zamanda başıyla onayladı. Evet korkuyordu. Felix'in psikopat hareketlerinden korkuyordu.
"Korkma benden Hyunjin ben canavara mı benziyorum?" Eline koluna bakarak kendini incelerken Hyunjin buruk bir gülümsemeyle kafasını iki yana salladı.
"Felix."
Kafasını kendi bedeninden çevirip kendine burukça gülümseyen siyah saçlıya çevirdi gözlerini Felix. "Hmm?"
"Sen benim masum psikopatımsın."
Felix bir süre düşünüp merakla sordu. "Bu iyi bir şey mi?"
"Sayılır." Hyunjin bacaklarına sardığı kollarını çözerek ona uzattığında Felix gülemsemiş ve kucağına oturarak boynuna sımsıkı sarılmıştı.
"Üzüldün mü Hyunjin?"
"Hayır." Üzülmüştü fakat üzüldüm diyemedi onu kırmamak için. Gerçi yaklaşık yarım saat önce kırmıştı ama olsundu.
"Ama üzgün gibi duruyorsun. Hyunjin benden korkma ben sana asla zarar vermem tamam mı?"
Kollarını biraz gevşetip Hyunjin'le yüz yüze gelerek ellerini iki yanağına koydu ve baş parmağıyla yanaklarını okşadı nazikçe. Hyunjin ona içten bir gülümseme sunarak tekrar sarıldığında o da gülümsemişti.
Hyunjin bir eliyle onun belinden tutarken diğer eliyle sarı ipeksi saçlarını okşuyordu koklayarak. Onu bir an önce iyileştirmeliydi yoksa bugünkü cinayet son cinayet olmayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masum Psikopat / Hyunlix
Fiksi PenggemarBabası yüzünden kişilik bozukluğu olan Felix... Gittiği okulda cinayetler işlemeye başlar. Hastalığı yüzünden onlarca kişiyi öldüren Felix son cinayetinde yakalanır ve Hyunjin tarafından eve kapatılır. İşte Hyunjin'in ve Masum psikopatın hikayesi de...