hırsız

39 2 2
                                    

Mustafa komutanın gidişinden sonra bir müddet mezarlıkta oturdu. Eşine veda edemeden ayrılmanın burukluğu hala geçmemişti.
Akşam karanlığı çökmüş, sokak lambaları yanmış, etrafta kimseler kalmamıştı.

Sessizliğin verdiği korkudan tedirgin olup otele doğru geçme kararı aldı.
Mezarlıktan tam çıkmak uzereyken... geri dönüp eşinin mezarina doğru hızlica ilerledi.
Mezarin başına gelince;

-iyi geceler demeyi unuttum kusura bakma.
Bilirsin eskiden çok korkardım mezarlıklardan ama artık korkmuyorum.
Dedi ve otelin yolunu tuttu.

Mezarlıktan korkanlar ya sevdiklerini toprağa vermemiş yada hiç sevmemiştirler.

Bu akşam garip bir sessizlik vardı sokaklarda.
Sanki bütün bir şehir karanlık çökünce hemen uyumuş gibi soluksuz bir ıssızlık vardı kaldırımlarda.
Otele gidiş yolunun hemen bitmesini istesede birtürlü gidemiyordu.
Az ileride üç dört kişinin seslerini duyunca biraz rahatladı.
-iyi herkes uyumamış demekki. Dedikten adamların yanından vurdu geçti.
Garip insanlardı....
Onların yanından geçerken hepsi susmuş ahmet'e bakıyordu.

Çok geçmeden arkadan...
-hey nereye gidiyorsun? diye bir ses yükseldi.
Ahmet cevap vermedi.
Kafası eğik elleri cebinde ilerliyordu.
-sana söylüyorum heyyy?
Ahmet hiç aldırış etmeden yürümeye devam ediyordu.

Adamlardan biri ahmet'in kolundan tutup...
-sana bağırıyoruz duymuyor musun?
-duymam gerekli mi? Diyince.
-duyucaksın tabi. Diyip cebinden bıçağını çıkardı.

Bu serserilerle başi beladaydı, ama korkmuyordu. Hayattaki en büyük korkusuyla mezarlıkta yüzleşmişti. O kadar rahattı ki karnına tutulan bıçağı bile görmezden geliyordu.

Serserilenden biri;

cüzdanını çalıp kaçtı.
Deliye dönen ahmet diğer iki serseriyi yere serip başladı cüzdanını çalan çocuğun peşine koşmaya.

Çocuk ahmet' in peşinden geldiğini farkedince hızını arttırdı...
Ahmet çıldırmış bir haldeydi, çocuğu yakalasa öldürecekmiş gibi peşindeydi.
Çocuk ahmet'in yüzünü gördükçe korkmaya başlayip peşini bırakması icin cüzdanı atmayı düşünse bile.
Ahmet'in deliye dönmüş halini gördükçe, bir insan böyle deli dönmüş haldeyse -kesinlikle cüzdanda çok para var diyip.
Ara sokaklara daldı......

Ahmet çocuğu biran olsun bile bırakmıyor, yorulmak nedir bilmiyordu.
Gözlerini çocuktan ayırmadan koşuyordu.
Biraz daha yaklaşınca çocuğa çelme takıp yere sermeyi düşündü.
Ve başarmıştı.
Çocuk yere yığılıp kanayan kollarını tutarken, ahmet cüzdanın peşindeydi.

Çocuğa aldırış bile etmeden yerdeki cüzdanı aldı, içini açıp arkada duran resmi çıkarıp, fırlattı cüzdanı yere.

Hırsız çocuk yaralarını unutup, garip bir şekilde ahmet'i seyrediyordu.

Ahmet çocuğu unutup cüzdandan aldığı resme bakarak yoluna devam etti.

Çocuk kaçmanın verdiği yorgunlukla zorda olsa ayağa kalkıp, cüzdanı alıp başladı ahmet'i takip etmeye.
-Garip bir insan cüzdandaki paraları atıp, küçük bir resimi alıp ve bana hiçbirşey yapmadı. Dedi kendi kendine. Ahmet kafasını resimden biran olsun bile kaldırmadan yurüyordu. Kaldığı otele gelip, hemen içeri girdi. Hırsız çocuk iyice şoka uğramış.
-evi bile yok nasıl bir insan bu?
-kimdi o resimdeki? Diye kafasındaki soru işretlerine cevap arıyordu.

Ahmet odasına girdikten sonra bile kafasını resimden ayırmıyordu.
Yatağa girip resme baka baka uyuya kaldı........

Geçmişinden KaçamazsınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin