"Yolunu bulamayan insanlara
ışık olarak yolunu bulan
insanlar vardır. "
Birkaç saattir sokaklarda dolanıyorduk.Evca bildiği bir yer olduğunu söylemişti ama bilin bakalım ne olmuş; otel kapalıydı. Kapıda asılı duran 'salgın nedeniyle 2 hafta boyunca hizmet veremeyeceğiz, anlayışınız için teşekkürler' yazısı dışında başka hiçbir şey yoktu.O yüzden hala baska bir otel arıyorduk. Her yere de gidemezdik, o kadar paramız yoktu. Bense artık pek mutlu değildim, huzursuz olmaya başlamıştım. Evca'nın herşeyi halledeceğine karşı olan güvenim gittikçe azalıyordu. Havada çok sıcaktı, bunalmıştım. En sonunda dayanamayarak "Evca ne yapıyoruz burada biz! " diye yüksek sesle sordum. Etrafına bakmakla meşgul olan Evca irkilerek durdu ve şaşkınca bana baktı"nasıl yani, otel arıyoruz ya işte" dedi.Sinirlerim şuan çok gergindi ve stres olmuştum. "Onu biliyorum herhalde. Neden buradayız?Akşam olmak üzere ve sen daha kalacak yer bile bulamıyorsun, geldiğimiz yeri bildiğini söylemiştin herşeyi düşündüm demiştin ama şimdi öylece sokaklarda sürükleniyoruz ve ne yeterli paramız nede kalacak yerimiz var buralarda ne yapacağız bana hemen cevap ver yoksa kafayı yiyebilirim şuan" diye içimdeki tüm soruları ve kızgınlığımı kelimelere döktüm.Evca garip garip baktı. Sonra" dürüst olmamı ister misin? " diye sordu yavaşça.İnanmıyorum., hayır, hayır, hayır... Saçmalama Evca! Evca saçmalama bu suratı biliyorum ne demeye çalışıyorsun! " diye bağırdım.Yoldan geçen birkaç kişi dönüp bize baktı ve yoluna devam etti. Evca bunu beklemiyor olacak ki bir süre şaşkınca bakakaldı. "Ne yapmamı bekliyorsun Talia" diye bu sefer o da sesini yükseltti. İyice sinirlenmiştim. Bizi buraya o sürüklemişti, hemde her şeyi Halledrceğini söyleyerek.. Ama şimdi bunlar onu yüzünden değilmiş gibi kızma hakkını bile kendinde buluyordu. "Senin saçma maceraperestliğin yüzünden buradayız -başka bir evrende- ve saatlerdir Güneş'in alnında hastalıklı bir yerde aptal gibi yürüyoruz, önce her şeyi Halledeceğini söylüyorsun şimdi de ne yapacağını bilmediğini. Birde haklıymış gibi bağırmaya kalkıyorsun he Evca? Şuan ya bana mantıklı bir şey söylersin ya da buradan giderim" Evca afallamış bir halde suratıma bakıp" Ne olduysa olmuş şuan kavganın sırası mı bana bağıran sensin. Hem, nereye gideceksin saçmalama istersen" dedi.Bu kız cidden sokaklarda kalmamıza göz yumacak gibiydi.Son cümlesi bardağı taşıran son damlaydı. "Öyle mi Evca, ne halin varsa gör ben gidiyorum" diyerek hızla durduğumuz sokaktan uzaklaşmaya başladım. Arkamdan "Talia saçmalama nereye gideceksin, Talia!" Diye bir sürü şey söyledi. Sanırım döneceğimi düşünüyordu ki arkamdan hemen koşmaya başlamadı. Uzaklaşmaya devam ettiğimi görünce arkamdan koşmaya başladı. Ben çoktan caddeye çıkmıştım. Karşıdan bir otobüs geliyordu. Hemen el kaldırdım ve otobüse atladım. Evca arkamdan bağırarak koşmaya devam edıyordu. Otobüsün kapıları kapandı ve aralıktan telaşlı bir şekilde otobüse doğru koşan Evcayı gördüm, sonra da caddenin marketleri, ve aralık,dükkanlar.Otobüs hareket etmişti. Ve ben Evcayı orada bırakmıştım.Kendimi toparladım. Otobüsteki insanların bir kaçı uzaylı görmüş gibi bana bakıyordu. Bende onlara bakınca önlerine döndüler. Çantamdan kartı çıkarttım ve okuttum. Evet, şimdi. Gidip boş bir yere oturdum ve nereye gittiğini de bilmediğim otobüsün camından dışarıyı izlemeye başladım. Ne yapacaktım, doğru mu yapmıştım bilmiyordum ama Evca bunu hak etmişti. Ah! Nereden ona uyup buralara gelmiştim...
Evca'danBunu yaptığına inanamıyordum. Yani, cidden gitmişti.Ne düşünüyordu ki?
Son günlerde olanları ve Talia'yı pek düşünememiştim doğru ama gitmemeliydi. Yaşadıklarımız ona fazla gelmiş olabilirdi ve ben sanırım biraz fazla, -normaldim-. Birde üstüne her şeyi halledeceğim yalanını söylemiştim. Aslında yalan değildi, halledeceğimi düşünmüştüm.Belki de merak ve hırstan gözüm hiçbir şeyi görmemişti. Tek odaklandığım nokta yıllardır düşündüğüm şeyin gerçek olmasıydı. Başka bir evrene geçebilmek. Meslek seçimim, tüm çalışmalarım, tüm düşüncelerim ve hatta rüyalarım çoğu zaman bununla ilgiliydi. Ne yapabilirdim ki? Ama Talia'yı da düşünmem gerekirdi. Bunca zaman her durumda yanımdaydı ve şuan onu sadece kullanmış gibi hissediyordum. Ve sorunumuz belki de düşündüğüm bu şeylerden daha büyüktü. Talia yoktu ve başka bir evrende öylece kalmıştım. Tamam, ilk olarak Talia'yı bulmalıydım sanırım.""
Talia'dan
Yaklaşık 15 dakikadır otobüsteydim.Son durağa gelmiştik sanırım. Otobüste kalan birkaç kişiyle beraber bende indim. Birçok otobüsün olduğu büyük bir alana gelmiştim.İşte şimdi ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu.Hata mı yapmıştım acaba. Hayır, yapacağım en iyi şey buydu bence. Bu kadar sorumsuzluk fazlaydı. Hem buraları biliyor-sayılırdım-.Yani buraların başka bir evrendeki halini biliyordum ama görünüşe göre çok da farklı değildi. Otobüslerin durağından ayrılıp oldukça engebeli olan mahalleden aşağı inmeye başladım. Etrafta yeşillikler vardı.Geniş yolların ve birçok sitenin olduğu yerler gerçekten güzel görünüyordu.Buralarda yaşamak isterdim sanırım.Yaklaşık yarım saat yürüdüm ve büyük bir markete geldim.Avm gibiy görünüyordu ama içinde sadece market ve cafe vardı. Hemde mahallede sayılırdı. Burayı sevmiştim. Marketi gezdim ve son paramın bir kısmıyla su aldım. Oldukça susamıştım. Maskeli olmakta insanı çok sıkıyordu.Bizim evrende 2020 yılında, ben ortaokuldayken pandemi olmuştu. Uzun süre evde kalmıştık. Lisenin ilk yılı da maskelerle ve yasaklarla geçmişti. Hatta o zamanlar bende korona olmuştum. Berbat zamanlardı. Şuan bunları hatırlamak işime yaramazdı,yada belki de yarardı, deneyimlerim vardı sonuçta.Suyumu alıp marketten çıktım. Karşıda banklar vardı.Birine oturdum ve ne yapacağımı düşünmeye başladım. Yorgun ve stresliydim ama aynı zamanda üstümde garip bir boşluk hissi vardı.Ayeıca yüzüme vuran güneş oldukça rahatsız edici bir hal almaya başlamıştı. Kalacak yer bulmalıydım.Ayrıca görünmemeliydim de.Bu evrendeki halimle aynı anda bulunursam olacaklar hakkında hiçbir fikrim yoktu.Etrafıma bakındım ve banktan kalktım. Maskemi tekrar kapadım ve yokuş olan caddeden aşağı doğru yürümeye başladım.
Saatlerce kalabileceğim bir yer aradım ama bulamadım. Çok yorulmuş ve bunalmıştım.Ayrıca saat kaçtı ve neredeydim bilmiyordum. Sanırım Evca'dan ayrılmak bir hataydı. Ama canımı çok sıkmıştı. Şimdi onu nasıl bulacaktım.Ne aptallık ama.Buldugum bir otobüse atladım ve Evca'yı bıraktığım yere doğru gitmeye başladım. Tabiki otobüsün güzergahını bilmiyordum. Birkaç kişiye yeri tarif ederek bu otobüsün son durağında başka bir otobüse binmem gerektiğini öğrenebildim. Umarım param yeterdi.
Son durağa gelince bana söylenen otobüse bindim ve 10-12 durak sonra Evcadan ayrıldığım yere indim.Belki bunca saat buralarda gelmemi beklemiş olabilirdi. Hatta eminim öyle yapmıştı. Etrafı dolaşmaya ve onu aramaya başladım.Neredeyse tüm mahalleyi gezdim ama Evca'yı bulamadım. Endişelenmeye ve pişmanlık duymaya başlamıştım. Başına bir şey mi gelmişti yoksa beni bırakıp gitmiş miydi. Gerçi, onu bırakıp giden bendim. Ne kadar yanlış birşey yaptığımı şimdi anlıyordum.Tam bunları düşünürken kapüşonlu ve maskeli biri önümden geçti. Evcaydı bu.Hemen seslenip arkasından gitmeye başladım. Bana dönmüyor ve hızlıca yürüyordu. Küsmüş müydü yoksa o da benden kaçıp karşılık mı veriyordu. Hiç sırası değildi. Birkaç sokak boyunca takip ettim ve sonunda karşımda durdu. Ben onu takip ederken etrafımdan haberim olmamıştı. Issız bir çıkmaz sokağa gelmiştik. Yavaşça "Evca ne yapıyorsun" dedim.Sonra o bir anda arkasını döndü.Şaşkın bir şekilde bakıyordum.Sonra maskesini çıkardı,
Evca değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Işığı Gölgeleri
Science FictionAlanında başarılı arkeologlar olan Evca ve Talia'nın hayatları, karşılarına çıkan bir işle tamamen değişecektir.Kazı sırasında Antik Ay geçidi bulan iki arkadaş, bu sayede evren değiştirmeyi başarır ancak kendi evrenlerine geçiş yolunu kaybederler...