12- Papatyalar🌼

951 54 32
                                    

---------------🌼--------------

"Alaeddin Bey!"

"Holofira!" dediler Alaeddin ile aynı anda. Gonca hemen Alâeddin'in yakasını bırakarak uzaklaştırdı onu kendinden. 

Utançtan yüzü kızaran Holofira ağzında bir şeyler gevelemeye başladı. 

"Çok affedersiniz ıı ben şey.. gideyim en iyisi" diyerek Arkasını dönen holofira'yı durdurdu Gonca. 

Yataktan beyaz geceliği ile fırlamıştı. 

Alaeddin rahat rahat yanındaki dolaba yaslanarak kendini açıklamaya çalışan güzel çehreyi inceledi. 

"Valla göründüğü gibi değildir Holofira. Gitme dur bi..."

"Yok Gonca, gideyim. Zaten benim hatam pat diye girdim odaya kusura bakma."

"Holofira dur hele! Alaeddin beyi buradan çıkarmak gerek yardım edesin." Diyerek kolunu tutan Gonca'ya baktı Holofira.

"Ben ne yapabilirim ki? Hem Alaeddin bey Konya'da diye biliyordum ben"

Gonca ters bakışlarını, dolaba yaslanıp sırıtarak ona bakan adama dikti.

"Ya sabır" diyerek önüne döndü Gonca.

"Ben gideyim" diyen Holofira kapıya yönelip kapıyı açtı. Ama kapıyı açıp kapaması bir olmuştu. Beyaz bir suratla Gonca'ya dönüp kapıya yaslandı.

"Şahperi hatun ve Bala hatun bu tarafa geliyor Gonca!"

"NE?" 

Hızla Alaeddin'e döndü Gonca. Alaeddin gayet rahattı hâlâ. 

"Alaeddin bir şey yap!" diye bağıran Gonca'ya güldü Alaeddin.

"Tez bir şey yapmak gerek. Beni burada gördüklerinde söylenti olmasın, adın çıkmasın deyu evlenmemiz gerekecek. Tüh heç de istemezim lakin kaderime boyun eğerim elbet. Yazgı böyleymiş edilecek heç bir şey yoktur, keşke olaydı. Gitmeyi ne kadar isterim bir bilsen..." diyen Alaeddin yürüyüp Gonca'nın yatağına oturdu ve sırıtarak baktı ona.

Gonca, arkasında duyduğu kıkırtıyla yüzünü Holofira'ya döndü. Holofira kendini hemen toparlasa da Gonca'nın ateş saçan bakışlarından kurtulamadı. 

"Deli birdi iki oldu!" dedi sinirle. 

Sonra hemen Alaeddin'e döndü. "Bak medreseli, anam seni burada görür ise beni Kütahya'ya yollatır. Değil evlenmek bir daha yüzümü dahi göremezsin!" 

Alaeddin anında sildi yüzündeki gülümsemeyi ve ayaklandı. 

"Holofira, sen tez yanlarına varıp Gonca'nın uyandığını ve canının anasının aşını çektiğini söyleyesin. Şahperi hatun pek sevinip hemen aşhaneye gidecektir. Anama da başının ağrıdığını ama kale şifacılarının bir şey edemediğini söyleyip sana şifa hazır etmesini söyle. Anam seni kıramayacaktır. Biraz ilerledikten sonra bayılırmış gibi yap. Sen dikkatleri üzerine çekende benim çıkmak için fırsatım olur. Gonca, Söğüte geldiğinde siyah pelerinin vardı. Onu çıkarıp bana ver. De hayde ne bakarsınız öyle HAYDE!"

Gonca ve Holofira şaşkın şaşkın birbirlerine bakarken dışardan Şahperi ve Bala'nın sesi gelmeye başladı. 

Holofira çıktı hemen. Gonca, sandığına ilerleyerek pelerini çıkarıp Alaeddin'e verdi. Dışardan gelen seslerden Holofira'nın ortalığı karıştırdığı anlaşılırdı. 

Alaeddin hemen dün gece gevşettiği yere doğru gitti. Kumaşı kaldırmadan önce yüzünü Gonca'ya döndü. 

"Ben gittikten sonra tekrar sağlamlaştır bu kazıkları. Yenişehire vardıktan hemen sonra tekrar gelirim pazara" diyerek açtığı aralıktan çıkıp gitti.

 Gonca yatağına oturarak onun sağ salim pazardan çıkması için dua etti. Çok şükür bugün dayanamayacağı kadar bir ağrısı yoktu. Hâlâ güçsüz hissederdi, ağrıları vardı lakin önceki günlere göre epey eyiydi. Sırıttı Gonca, 'Ben ne edecem seninle medreseli?' dedi kendi kendine.

.....

Alaeddin, pazardan sağ salim çıkmıştı. Holofira yalancı bayılma yüzünden Malhun ve Bala'yı başına toplamıştı. Hâlâ solgun ve hasta görünse dahi Gonca'nın ayaklanması herkesi mutlu etmişti. 

Giyinen Gonca, küçük aynasından solgun yüzüne baktı. Moraran dudakları, çöken gözleri ile pek bitkin dururdu lakin bakışlarının keskinliği o bitkinliği az da olsa gizlerdi. 

Gonca, otağından çıkarak pazarın içinde gezinmeye başladı. 

"Hayde Aykız" dedi yanındaki yarenine. Bu sırada kendine selam verenleri başı ile selamlardı. Gün batmak üzereydi gayrı. 

"Aybacım?"

"He, Gonca'm?"

"Bir şey eksiktir sanki" diyen Gonca ile ikisinin de adımları durdu ve etraflarına baktılar. Bir müddet anlayamadılar neyin eksik olduğunu. Birbirlerine baktıklarında akıllarına gelenle güldüler.

"Gülce!" dediler aynı anda.

"Nerededir bu kız? Yüzünü göremez olduk. Evvel dibimizden ayrılmazdı." Gülerek konuşan Gonca kollarını arkasında bağlayıp yavaş yavaş ilerlemeye başladı.

"Fatma'yı gördüğünden beri biz hatrına düşmez olduk. Eyi de oldu! Yarenlik içün talim ederler her dem. Bilirsin Fatma hatun pek mahir bir okçu eh, Gülce'nin de pusatı pek kuvvetli. Birbirlerini eğitirler." dedi Aykız gülerek. İkili pazarı dolaşmaya devam ettiler.

Bir aktar tezgahının önünde gördüğü beden ile attığı adımları durdurdu Gonca. 

"Bakarım da yine tabip olmuşsun medreseli" dedi Gonca, arkası ona dönük olan Alaeddin'e. 

Alaeddin işittiği sesle arkasını döndü. O da gülümsedi istemsizce. Gonca'yı eyice bir süzdü. Solgun yüzüne, çöken gözlerine baktığında yüreği sızladı. Yenişehire vardığından beri her şifa kitabını toplamıştı odasında. Onda olmayanalrı da bulsunlar deyu alpları vazifelendirmişti. O şifayı bulacaktı! Mor kıyafetin içinde o denli asaletli dururdu ki Gonca, Alaeddin hasta görünmesine rağmen nasıl bu kadar güzel olduğunu anlayamazdı.

"Şifa isteyene her vakit tabibizdir Hileci hatun!" 

"Bak hâlâ hileci der! Hileci değilimdir ben!" diye öfkeyle soluyan Gonca'ya yaklaştı Alaeddin. 

Gonca'nın bileğini narince tutarak elindeki papatya destesini onun eline tutuşturdu. 

"Papatya, Gonca hatun. Sinirlere eyi gelir. E, belli ki sana lazımdır!" Gülerek laf sokan Alaeddin arkasını dönüp yürümeye başladı. 

Gonca, öfkeyle bir elindeki papatyalara bir giden şehzadeye baktı. Papatyaları kafasına mı fırlatsam ecep deyu düşündü. 

Öyle de etti. 

Şehzade sırtına çarpan şey ile arkasını döndüğünde karşısında sinirli bir hileci hatun, yerde de bir deste papatya gördü.

"Al papatyalarını kendin iç, uyuz şehzade!" diyen Gonca döndü arkasını gitti. 

Baysungur ve Aykız kıs kıs gülünce onlara ters ters baktı Alaeddin. Aykız, Baysungura selam vererek Gonca'nın peşinden gitti tez. 

Alaeddin de eğilerek yerdeki desteyi alıp çatık kaşlarla baktı. Yalnız bir şey fark edince kaşları düzeldi, morali yerine geldi ve güzel bir kahkaha attı. 

Hileci yine yapmıştı yapacağını! 

Desteyi Alaeddin'in kafasına fırlatmadan evvel, papatyalardan bir kısmını çıkarıp almıştı. Kafasını iki yana salladı Alaeddin, 'Ne edecem ben seninle hileci hatun?' deyu geçirdi içinden

-----------------🌼---------------

Günün ikinci bölümü maşallahım var yine 😂 Aslında her zamanki gibi uzun bir bölümdü de ikiye böldüm bu defa. 

Gelecek bölümde görüşürüz💫

AlGon🌼🤍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin