Test

243 44 53
                                    

İşim bitince bana kilitlenmiş insanlar görmek istediğim şeydi.

𓃗

Elleri ağızlarında şok olmuş ve iğrenmiş bir şekilde bana bakıyorlardı. Ben ise üstümden koca bir yük kalkmış gibi hissediyordum. Amacıma ulaştım yalnız kırkın ve kızgın gözler gördüm bana karşı. Minho, Teyzem ve de Eniştem.

Onları es geçip sağ tarafıma döndüm ve Komutan Park'ın sinirli ve delici bakışlarına maruz kaldım. Sinir ile kalabalığa dönmüş ve
"Hyunjin! Nerede o!? Gel buraya ve hasta diye koruduğun kişinin neler yaptığını gör!!"
Kalabalığı delip geçen Hyunjin Park'ın önüne geçti ve eğildi.
"Bay Park gerçekten piskolojik sıkıntıları var. İsteyerek yapmış olamaz hem o gangster onun ailesini öldürdü ve onu kurşunladı. Onun yerinde siz olsanız aynı şeyi yapardınız."
Park sinir ile gözlerini kapadı
"Bunu insanların önünde yapmasına gerek yoktu. Gizli bir yerde yapsaydı hasta olduğu için teste girmezdi! ."
Hyunjin bir adım ileriye çıkmış ve
"Ama Bay Pa-"
Park denen adam sözünü kesmiş ve yanındaki adama emir vermişti.
"Teste. Hemen!!"

Asker gelip kolumdan tutmuştu. Metro girişine yönelmiştik. Hyunjin de hemen bize yetişmeye çalışmıştı. Bana sinir ile dönüp
"Elini tutamadın mı?! Öldürecek zamanı buldun herifi! "
Benim ise aklımı kurcalayan bir soru vardı
"Gangsterin ailemi öldürdüğünü nereden biliyorsun? "
Şaşkın bir şekilde bana dönmüştü
"Seni takip ediyordum. Hem de tahmin ettiğinden çok daha fazla. Ama sorun şu an bu değil, test çok teh-"
Sözünü kesmiş ve
"Beni mi takip ediyordun, neden aşık mısın?"

Biraz duraksamıştı. Yürümekte olan bana dönmüş ve yetişmişti
"Tabi ki de hayır."
"Neden takip ettin o zaman"
"Bunu sana sonra açıklayacağım ama eğer sonraya kalırsan çünkü önünde koca bir test var ve ciddiyim geçeceğini düşünmüyorum."
"Çıkınca görüşeceğiz o zaman. "
Nedense çok endişeli duruyordu. Sanki bu test işini kendisi getirmemiş gibi. Yanınmda beni sürükleyen koca adamlar ile tam olarak metroya giriş yapmıştım. İnsanlar buralarda da vardı ve bana acımış gibi bakıyorlardı. Gram pişman değildim bu yaptığımdan, içimde küçük bir endişe vardı.

Adamlar sola yönelmiş ve metro trenine bindirmişti beni. Koltuklara geçip oturduk,  oturmamıza rağmen hâlâ kollarımı bırakmamışlardı. Bulunduğumuz yerde ben ve birkaç asker vardı. Birisi bana dönüp
"Merhaba küçük. Ne o hiç korkuyor gibi değilsin. Buraya gelenler genellikle ölecekleri için kendilerini parçalarlar."
Sırıtmış ve suratıma bakmaya başlamıştı, ben ise dümdüz suratım ile karşıya bakıyordum.
Aynı adam yanındakine dönüp
"Sadakatsiz olduğu için mi böyle?"
"Sanmıyorum. Eğer sadakatsiz olsaydı şimdiye kadar ölmüş olurduk."
Susumuş ve önlerine dönmüştü. Birkaç dakika sonra metro hareket etmeye başlamıştı. Sessiz bir 20 dakika sonunda ayaklanmıştık. Hâlâ kollarımdan tutuluyorum, beni bırakmıyorlardı.

İndiğimizde daha büyük bir alan ile karşılaşmıştım. Burası bir metro çıkışıydı. Sağ tarafa yönelip biraz yürüdüğümüzde kan kokusu çığlık sesleri yükselmeye başlamıştı. Birden gözlerimin bağlanması ile hiç bişey göremez olmuştum. Kan kokusu artık mide bulandırıcı olmaya başlamıştı. Biraz daha yürüdükten sonra asansör kapısı açılıyormuş gibi bir ses gelmişti. Beni bırakmaları ile hemen gözlerimi açmıştım. Biraz gözlerimi kırpıştırıp nerde olduğumu anlamaya çalıştım. Bir kapının önündeydim yere bakınca buranın çukur olduğunu ve aşağıda bir zombi topluluğu olduğunu görmüştüm. Elime verilen bıçak ile arkama dönmüştüm. Hyunjin o buradaydı ve kırgınlıkla bakıyordu, sanki biraz da üzüntü ile. Bir veda ediyor gibiydi. Önümde olan asker beni geri itmiş ve kendimi boşlukta bulmuştum.

Sığınak || HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin