3 bölüm (sevmek)

438 15 12
                                    

Esat Tamay kıraç

Sahi ne diyordu yazar son satırlarında, ben sana muhtaç divane bir aşık sen kalbimi hissetmeme sebep olan o kadın şimdi sen söyle; sana aşık bu divane Aşığa umut olur musun? Yoksa kalbindeki yangının mutluluktan değil de kederden yanmasına razı mı olursun?

Sevmek yürek ister,

Kalp sevilmek,

Kuşlar uçmak ister, özgürlüğüne engel olacak bir kafes olmadan...

Kalp karşılık ister,

Aşka engel olacak bir kafes olmadan...

Velhasıl sevgili kadın, yürek yanarken rahat hisseder misin? Yoksa yitip giden Aşkın peşinden divane mi olursun? Sevmek güzel karşılık varken...uçmak isteyen kuşu kafese tıkmak ve özgürlüğüne engel olmak gibidir karşılıksız Aşk, Sen uçmak istersin bir engel olmadan... İstemediğin kafes kalbinde hüküm sürerken...

Acımasızlık mıdır umut etmek,

Sana olan sevgime karşılık beklemek.

Yoksa sen misin Acımasız olan,

Umut vermeden umut ettiren..

Hayır hayır bunlardan hiç biri değil.

Nasıl bir umut olabilir ki kalbimde, karşılık beklediğim kalpte başkasına karşı sevgi varken?

Acımasız diye nitelendirdiğin bu adamdan daha fazla acımasız olmaz mısın sen?

Ben Esat Tamay kıraç, çoğu insan Acımasız olduğumdan söz ediyor haksız da sayılmazlar doğrusu, Acımasızım ama kalpsiz değilim istesem de olamam. Sevmek suç mu? Sevmek suç olmamalı

Neden ulan diye soruyorum kendime, biri de çıkıp neden acımasız birisin diye sormuyor... sevilmeyecek biri olabilirim ama o' sevsin istedim... hazal sevsin istedim.

Ama olmadı,

Beni sevmedi

Beni istemedi

Benden tiksiniyor, bunu bakışlarında görüyorum.

Kalbim ağrıyor anne...

Çok mu çirkinim anne, çok mu korkunç görünüyorum yoksa.

Cevap versene anne.

Nasıl cevap vereceksin anne.

Mezardasın anne, yanımda değilsin, sana ihtiyacım var anne. kalbim çok acıyor anne
Canım çok yanıyor anne. Benim kalbim varmış anne, benim göz yaşlarım varmış anne. Ben canavar değilmişim anne...

İlahi bakış açısı

Genç adam annesinden cevap alamayacağını biliyordu çünkü annesi yaşamıyordu, karanlık olması umrunda bile değildi, canı çok yanıyordu ve annesine ihtiyacı vardı. Bu yüzden mezarlıktaydı, annesinin mezarında sevdiği kadını anlatarak ağlıyordu...

ona sevgisini Aşkını itiraf etmişti ama bir karşılık alamamıştı. Sevdiği kadın gözlerine korkarak, tiksinerek, iğrenerek, ve hatta bir canavarmış gibi bakıyordu.

"Anne, çok acıyor anne, sevdim çok sevdim çok seviyorum. Canım yanıyor çok yanıyor anne" Esat karşısında annesi varmış gibi hıçkıra hıçkıra ağlayarak sığınıyordu annesine.

"Çok güzel anne, gerçek olamayacak kadar güzel. Biliyor musun senin gibi yapıyor yemekleri tadı çok benziyor. En sevdiği renk kahverengi, en sevdiği yemek et yemekleri, uğurlu sayısı 6, en sevdiği oyuncağı eski bir bebek, en sevdiğiği içecek kahve, kitap okumayı çok seviyor anne özellikle romanları, güneşli havaları seviyor ama bir süre sonra baş ağrısı yapıyor, çayı 2 şekerli içiyor, çocukluktan beri günlük tutuyor, bütün bunları biliyorum anne, hayır hayır başka bir şeyi atlamadım bütün sevdiği şeyler bunlar en önemli olanlar" genç adamın gözleri ağlamaktan şişmiş ve içi kıp kırmızı olmuştu.

"Nefha Mahallesi" (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin