17 bölüm (düğün)

175 11 8
                                    

Oy vermeyi unutmayın lütfen...

Kalbe sor; sevmek güzel mi?
Aklına sor; imkansız birini sevmek güzel mi?
Kalp cevap verdi: Sevmese de sev... Sevmek güzledir,
Akıl araya girdi: Sevilmek de güzeldir... Seni seveni sev...
Kalp sevmeyi...Akıl sevilmeyi seçti...
Bir sevgi bir sevgiden büyükse o hak eder seni...

Kalbinin sessiz çığlıklarını duy onlar sana hangi yolun doğru olduğunu söyleyecekler, aklının en derinlikleriye düşün doğru yolu bulmana yardımcı olacaktır, severken sadece kalbini değil aklını da kullan, sevmek pişmanlık seveni sevmeyen aptallıktır, değer görmek için değer vermek. Değersiz hissetmek için değer vermeyeni sevmek...
Aşk Mantıklı düşünülmeye teşvik etmeli, sevdikten sonra aptal olmayı değil...

Biz bir çiçeğin bütün imkansızlıklara rağmen açmaya çalışan yaprakları gibiydik...

Seni gördüm...
Seni sevdim...
Seni bildim...
Seni yaşadım...
Seni istedim...
Seni hissettim...
Seni buldum...
Seni tanıdım...
Seni yaşadım...
Seni seviyorum...
Sana vurgunum...

Sadece üç günlük ömrü olan kelebek papatyaya Aşık olur... Ancak öleceğine saatler kala 'seni seviyorum' der, papatya sadece 'bende' diyebilir...
Ve kelebek ölür, ona sevdiğimi neden zamanında söyleyemedim diye, papatya üzüntüsünden hasta olur, yapraklarını dökmeye başlar, döktüğü her yaprakta 'seni seviyorum' der, sonunda o da ölür... Sevdiğini söyleyemeyen herkes, papatyaya sorar...
Seviyor mu?
Sevmiyor mu?

Her ne olacaksa olsun kimseye geç kalmayın...

*******

Küçük bir çocukken anneme, evlilik nasıl bir şey anne? Diye sormuştum annem ise, sevdiğin insanla evlenirsen cennet gibidir kızım, fakat sevmediğin biriyle evlenirsen cehennemden farksız değildir demişti, o zaman tabiki ne demek istediğini anlayamamış, öylece anneme bakmıştım, annem büyüyüp sevdiğin insanla evlenirsen anlarsın ne demek istediğimi demiş tatlı bir tebessüm etmişti, büyüdüm sevdim hatta Aşık olduğumu düşündüm yine annemin ne demek istediğini anlamadım, evlilik evlilikti, mantık evliliği de olabilirdi sonuçta, bir zamana kadar böyle düşünüyordum.

Şimdi ise tamamiyle annemin ne demek istediğini anlamıştım, sevdiğin insanla evlenmek tarifi olmayan bir şeydi, o kadar duyguyu bir arada yaşamak muhteşem ve inanması güç bir şeydi...

Dans etmiş göbek atmış erik dalı bile oynamıştık...

Kına dediğin ağlamak değil eğlenmek için vardı bence...

Ve biz bunun hakkını sonuna kadar vermiş bulunuyorduk...

Bütün gece o kadar yorucu geçmişti ki, kaç kilo ağırlığında olduğu bilinmeyen elbisemle bütün bunları yapmak bir hayli zordu, o kadar yorulmuştum ki bir an önce güzel bir duş alıp güzel yatağımda mışıl mışıl uyumak istiyordum, son gecem...

Sonunda kına bitmiş ama bizde bitik halde eve gelmiş, dediğim gibi duş alıp pijamalarımı giyip yatağıma bodoslama atlamıştım, kesinlikle hayat uyku ve rahatlıktı...

"Nefha Mahallesi" (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin