9 bölüm ( işkence)

222 12 0
                                    

Lütfen beğenmeyi unutmayın...

"Sahi yaşamak için ölmek mi gerekirdi?
Ölmek için yaşamak mı? Sevmek için sevilmek mi gerekirdi? Yoksa karşılıksız sevene karşılık mı vermek gerekirdi? Aşk nasıl bir duyguydu? Vazgeçmek, unutmak, karşılık vermek, imkansız görmek, ve umut etmek...

Sevdim Aşık oldum, ama hemen vazgeçtim aldatıldım fakat hiç üzülmedim, belkide üzülmüşümdür ama beklediğim kadar yıkıcı bir üzgünlük değildi bu.

Aldatıldığımı öğrendiğim gün başka birine şans verdim, 1 ay mı, 2 ay mı kaç ay geçti üstünden?

Şimdi ise ona aşık olduğumu anladım.

Başkasına göre iğrenç bir insan olabilirdim fakat bana göre ise, Ayaz'a duyduğum hisler aşk değildi sadece hoşlantı belkide hayranlıktı, kendisi dile getirmişti zaten, gözüme girmek ve kendisini bana Aşık etmek için uğraşmıştı...

Bu sadece bir hayranlıktı, fakat şuan ona karşı içimde tek bir duygu ve his kırıntısı yoktu kırgınlık öfke hiç biri yoktu, benim için sıradan bir insan bile değildi, biz zaten olamazmışız onunla, kurtulduğum için mutludum...

Tamay ise hayatım boyunca ilgisini görmüş beni sevdiğini hatta Aşık olduğunu bildiğim halde bile isteye ondan nefret etmek için bahane üretmiş ve bütün kötülükleri ondan bilmiştim, bir kere olsun iyi biri olabileceğini düşünmemiş, ve tabiri caizse ona karşı haksızlık yapmıştım, belkide Ayaz'la aralarının kötü olmasından tamayı suçlu görmüş Ayaz ile anlaşamıyorsa kötü biridir diye beynimde kotlamışımdır.

Şimdi ise köpek gibi pişmandım, keşke diyorum zamanın boşa gitmesine müsade etmeseymişim onunla bol bol vakit geçirseymişim, çünkü insan ne zaman başına ne geleceğini bilemiyor, belkide bir dakika sonra hayatımın son günü olacaktı.

Ben Esat Tamay kıraç'a Aşık olmuştum seviyordum ve bu çok çok farklı bir duyguydu...

Her günümüzü, her anımızı, her saniyemizi, her dakikamızı, kısacası nefes aldığımız her an hayatımızın son günü olabileceğini düşünerek hareket etmeliyiz...

Kimseye geç kalmayın...

Ve içinizden ne geliyorsa onu yapın...

Şuan nerdeydim bilmiyorum, karanlık bir depoda elim kolum bağlı bir şekilde sandalyeye mahkum edilmiştim, kaç gündür burdayım bilmiyorum, gece mi gündüz mü bilmiyorum, tek bildiğim canımın çok fazla yandığıydı...

Belirli aralıklarla şiddet görüyor, ve işkence çekiyordum, canım yanıyordu ama beni kurtaracak kimsem yoktu, hissizleştiğimi ve fazla ürkek olduğumu fark ediyordum, en ufak sesle irkiliyor, gözlerim doluyor, kriz geçiriyordum, belirli aralıklarla sakinleştirici vuruyorlardı fakat bir etkisi olmuyordu.

Açtım, susamıştım, gözlerimi bile açamıyordum...

Kolum iltihap kapmış ve kaşınıyordu, ilk gün silahla ateş etmişti bana o adam, bunu öldürmek için değil acı çektirmek için yapmıştı, kolumu sıyırıp geçmişti kurşun, iyleştirmemişlerdi, ara sıra pansuman yapıyorlardı fakat dikiş atılmamıştı, ilk günlerde alışık olmadığım bu acıya son günlerde alışmaya başladığımı hissediyordum...

"Nefha Mahallesi" (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin