( Fikirler... )
Odamdayım, sokağa bakan pencerenin önünde duran çalışma masamda oturuyorum. Bizim sokaktan buralarda oturanlar haricinde pek gelen geçen olmaz. Üstelik sizlerle de uzun zamandır "Birliğin Durumunu" paylaşamadık.
Bakalım, nereden başlasam ki?
Aramıza en son katılan Serdar'dan başlayalım. Kötü bir olay ile temellerinden değişen hayatı artık epey düzene girdi diyebiliriz ve her zaman mücadelesini verdiği gibi kendi istediği istikamette gidiyor hayatı. Ona iyilik yapan insanları belirli bir mesafede tutmaya özenle dikkat gösteriyor. Okulda ve boş zamanlarında mümkün olduğunca bizimle yada bizimkilerle zaman geçiriyor. Onun dışında kalan zamanlarda ise iş yerinde çalışmaya devam ediyor. Mekanın en iyi elemanı olmayı artık geçti, yeni işe alınan genç garsonları da gayet güzel idare ediyor. Para konularında da epey rahatladığını artık gözle görebiliyoruz. Bu durum bizi de sevindirirken, onu daha çok sevindiriyor. Görünmez bir bağ ile bize bağlı sanki. Halen sağlam bir arkadaş olmaya devam ediyor, bizimkilerle yakından ilgileniyor. Bunun dışında, dediğim gibi, hayatının gidişatından gayet memnun. Geçenlerde ona doğum gününde hediye edilen telefonun parasını ödemeyi tamamlamış... Yine o kocaman gülümsemesi ile bu önemli haberi hepimizle paylaştı. Bu haber ve bu haberi bizimle paylaşabilmesi onun için çok önemliydi. Biz de doğal olarak onun bu kadar mutlu olmasına çok sevindik, çocuk dediğini yapmış, kendince telefonu hak etmiş ve sabır gösterip başarmıştı.
Serdar iyi çocuktur.
Sıradan devam edersek, Serdar'dan sonra Yiğit var aramıza katılan dördüncü eleman olarak. Yiğit'in Ailesi ile sorunları devam ediyor ama artık bu sorunlar onların normal aile içi ilişkileri haline geldiğinden ve Yiğitinde bu duruma tamamıyle uyum sağlamış olması dolayısıyla bu konuyu fazla irdelemeye gerek yok gibi. Geçenlerde Yiğit'in Şoförü olan uzun boylu, ince ama yapılı olan ve sert bakışlı siyah takım elbiselisi değişti.
Onun yerine aynı model ve marka ama daha kısa boylu ve kalın gözüken boyutlarda, başka biri geldi.
Eleman taş çatlasa otuzlu yaşlarda olsa da bende öncekinden çok daha tehlikeli biriymiş gibi bir izlenim bıraktı. Neden derseniz bilemiyorum, adamı henüz tanımadım, daha çok yeni ama daha tesirli ve tumturaklı bir havası var.
Yiğit'in canını sıkmasa bari.
Yiğit elinden geldiğince her fırsatta Çağan'la görüşmeye devam ediyor, önceleri iki doğa sever kampçının birbirlerine karşı olan meraka dayalı bir hobi arkadaşlığı sandığımız ilişkileri giderek bir nevi kardeşliğe dönüşüyor ki bu da çok sevindirici bir durum. Yiğit kıvrak zekası ve akıl küpü oluşu ile ve beklenmedik gizli yetenekleri ile halen bizleri şaşırtmaya devam ediyor ve bana kalırsa bizden küçük olmasına rağmen çok daha sağlam bir karakter ve doğal bir liderlik ruhu var onda. Bizim grubun gölge lideri gibi davranıyor ve grubun her bir üyesine ayrı ayrı ilgi gösteriyor. Kendince herkesin hayatlarını uzaktan da olsa takip ediyor ve gerektiğinde de ufak tefek müdahalelerle birliğin sağlamlığını korumaya çabalıyor.Yiğit çok iyi çocuktur.
Geldik Çağan'a! Çağan ın durumu biraz daha karışık. O kız meselesinden sonra onunla aramız hiç eskisi gibi olmadı yada belki de hep öyleydi de ben fazladan anlam yüklemeye bir son verdim. Ne dersek diyelim, Ne söylersek söyleyelim, bizim aramız sanki hiç düzelemedi. Yani bir araya geliyoruz, çocuklarla buluşuyoruz, hatta gece birbirimizde yatılı bile kalıyoruz ama o olaylar yaşanmadan önce ki eski ilişkimiz malesef aramızda kalmadı. Her şey ikimiz içinde daha farklı ve bu eski ilişkinin yerine gelen değişmiş olan şey de özünde çok samimi bir şey değil. Çağan kendi hayatında biraz daha içe dönük yaşamaya başladı. Özellikle büyük kavgadan sonra, dışarıdakilere daha mesafeli ve güvensiz. Artık hayatına da çeki düzen verdi. Babasının da güvenini sağlamış olmalı ki Babası da yeniden iş gezilerine gidebilmeye başladı. Babası yanındayken de beraber daha fazla zaman geçiriyorlar ve iki kişilik bir aile olarak gayet de mutlular. Bunun dışında Çağan da genelde zamanını Yiğit ile geçiriyor ve arada sırada da olsa Rüzgar ile beni de boşlamıyor, bize de ziyaretlerde bulunuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FIRTINA, Sezon VII
Teen FictionFırtına Seni Çağırınca, Sezon VII Kapıyı açar açmaz kar ve buz arasından Rüzgar eve girdi ve hemen arkasından da kapıyı sıkı sıkı kapattı, sırtında da bir kamp sırtçantası vardı. Çantayı ağır hareketler ile kapının yanına attı, kalın botlarını çıkar...