C artık G-gloria yaptım.
___________________________________________________Kantin sessizleşmişti. Alex'e baktım
Emily: BANA BAK SAKIN BİR DAHA KARŞIMA ÇIKMA!
G:aşkım ne diyo bu varoş?
Emily: pardon, sen kime varoş diyorsun!?
G: burda senden başka varoş olmadığına göre sana diyorum. Bana bak sevgilimden uzak dur!
Emily: yemişim senin sevgilini al bir yerlerine sok o sevgilini. (Tam gidecekken durdum ve Gloria'ya döndüm)
Emily: ha bide sen daha varoş görmemişsin kızım
diyerek sırıttım ve saçına yapıştım. Gloria'nın arkadaşları bizi ayırmaya çalışırken Sofia yardımıma geldi ve oda birinin saçına yapıştı. Herkes birbirine girmişti fakat Alex kılını bile kıpırdatmadan bize bakakaldı.
Nöbetçi hocanın gelmesiyle ayrıldık. Elime baktım yarım kilo makyaj vardı. Gloria'ya baktım yüzündeki ruj dağılmış, fondöteni nerdeyse kalmamış, rimeli ise şu gibi akmıştı. Sofia'ya döndüm. İkimizde Gloria'nın yüzünü görünce kahkaha attık ve ordan gittik. Kendi okul kısmımıza -lise ve üniversite ayrı binada ama bahçe ve kantin ortak- gittik.
Bu sefer ders edebiyattı. Garip bir şekilde edebiyatı severdim. Belkide sınıf öğretmeninin edebiyatçı olmasından dolayıdır. Hoca kitaplarımızı açmamızı istedi. Daha sonra herkesten kitaptaki şiiri sırayla okumamızı söyledi.
Sıra bana geldiğinde derin bir nefes aldım ve okumaya başladım. Bitirdikten sonra hoca dahil bütün sınıf alkışlamaya başladı.
Bu şekilde ders bitmişti. Sofia ile sınıftan çıktık. Bahçeye indik ve bir banka oturum kantinde yaşananları konuşmaya başladık.
S: kızım sen varya ne fenasın ama nasıl çektin Gloria'ın saçını kdjskjs
Emily: kdjskksks he valla sonra elim yarım kilo fondöten oldu. Bu da Alex'e ders olur umarım.
A: pardon, kime ders olucakmış?
Arkamızdan gelen sesle irkildim. Arkama döndüm. Alex ordaydı. İşte ben şimdi sıçtım.
A: evet kim kime ders veriyo?
Emily: sanane ya sen niye her şeyin içinden çıkıyon!?
A: BANA BAK BENİMLE DÜZGÜN KONUŞ!
Emily: KONUŞMAZSAM NOLURMUŞ NE YAPABİLİRSİN Kİ!?
A: yarın görürsün. Dedi ve gitti.
Ne demek yatın görürsün? Dediklerini anlamaya çalışana kadar zil çaldı. Ders fendi. Öğle arasından önceki son dersti. Aklımdaki sorularla sınıfa çıktık. Neyi ima ediyordu bu?
Fen dersinide, hocasınıda pek sevmem. Galiba sayısal bana göre değil. Dersin ortasında hocaya karnım ağrıyor dedim ve izin kağıdı aldım. Eve doğru yürümeye başladım. Evim okula baya yakındı. Bu yüzden eve hemen geldim.
Çantamı koltuğa atıp odama çıktım. Kendimi yatağa attım. Biraz dinlenmeye çalıştım. Sonra Alex'in dediği aklıma geldi ve telefonumu almak için aşağıya indim. Annemi aradım, açmadı.
Tekrar tekrar aradım, açmadı. Son defa denediğimde sekreteri cevap verdi.
Sekreter: s
S: buyrun?
Emily: şey annem orda mı?
S: sen kızı Emily olmalısın
Emily: evet annem nerde telefonu ona verir misin?
S: Emily, anneniz şuan burda değil az önce çıktı. Eve gideceğini söyledi.
Emily: tamam teşekkür ederim
S: rica ederim
Telefonu kapattım. Annem birazdan gelir dedim ve beklemeye başladım.
___________________________________________________
Bölümü beyendiniz mi?? Oylama/yorum/takip yapmayı unutmayın ve ayrıca bölümü yazmama yardım ettiği için arkadaşıma tşk ederim😽💗🙈 byysss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Üvey Abim~
Teen Fictionalt tarafı bi üvey abim var en fazla ne olabilir ki🤭💅 tamamen kurgu || tiktok hesabımdaki hikayenin devamı || oylama kullanmayı unıtmayınn || umarım beğenirsiniz|| 💖🙈🧸🪐💅💞