~Üvey Abim~

~Üvey Abim-8~

   O gece hepimiz çok yorulmuştuk. Eve geldiğimizde ben direkt odama gittim ve kendimi yatağa attım. Tam gözlerimi kapatmıltım ki kapı çaldı. İçeri Alex girdi.

   A: Uyanık mısın?

   Emily: Evet noldu?

   A: Hiçç sadece sohbet etmek ister misin diye sorcaktım.

   Emily: Tamam olur. Üstümü değiştirip geliyorum.

    A: Bahçedeyim.

    Hızlıca elbisemi çıkardım ve üstüme herhangi bir crop ve şort geçirdim. Banyoya gidip makyajımı sildim.

    Bahçeye indiğimde koltuğa oturmuş telefonla oynayan Alex'i gördüm.

    A: Şükrü geldin be kızım.

   Emily: Abartma, alt tarafı üstümü değiştirip makyajımı sildim.

   A: İyi hadi gel otur diyerek koltuğun diğer tarafına doğru kaydı ama ben gidip karşı koltuğa oturdum. Bana kaşlarını çakarak bakan Alex'e baktım.

   A: Bak küçük hanım, artık kardeşiz-

  Emily: Üvey kardeşiz.

  A: Neyse ne. Benim bazı kurallarım var ve bunlara uymak zorundasın küçük hanım.

  Emily: Nasıl kurallarmış bunlar.

  A: Bir, odama benden izinsiz giremezsin. İki, özel eşyalarıma asla ama asla dokunmicaksın. Üç, beni evin içinde rahatsız etmiceksin. Ve son olarak dört, benim söylediğim her şeye uymak zorundasın yoksa sonuçlarına katlanırsın küçük hanım.

  Emily: Bittiyse bende kendi kurallarımdan bahsediyim. Bir. Odama kapıyı çalmadan lapıs diye girmiceksin. İki, telefonum başta olmak üzere hiç bir eşyalar bırak el sürmeyi, göz ucuyla bile bakmicaksın. Üç, kimse bana ne yapacağımı söyleyemezsin istediğimi yaparım.

   Ayağa kalktım ve ona doğru yaklaştım.

   Emily: Ve son olarak dört, bir daha bana küçük hanım demiceksin.

    Dedim ve yüzüne gülümseyip eve girdim.

   Hemen odama çıktım ve yatağa kendimi attım. Telefonumu aldım ve biraz instada takıldım. En son telefonu komidine bırakıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.

...

    Sabah evden gelen yüksek sesli müzikle uyandım. Kalktığım gibi kapıyı açtım ve merdivenlerden indim. Ses mutfaktan geliyordu.

   Kapıdan baktığımda müzik dinleyerek kahvaltı hazırlayan Alex'i gördüm.

   A: Hoşuna mı gidiyo o-oo, beni deli ediyoo o-o-o sevdiğini korkmadan söylemek bana zoruna mı gidiyoo

   Emily: Bravo! Bravoo! Diyerek kahkaha atarak alkışlamaya başladım.

   A: S-sen orda mıydın?

   Emily: Evet burdaydım. (Gülmeye başladım.) Hatta videoya bile çektim.

   Yanıma koşarak beni duvarla arasına aldı.

   A: SAKIN KİMSEYE ATIYIM DEME YOKSA ÖLDÜRÜRÜM SENİ KÜÇÜK!

   Emily: Ş-şaka y-yaptım çekmedim video fln.

   Alex derin bir nefes verdi.

   Onu ittirdim.

   Emily: Ayrıca ben sana dün demedim mi bana küçük demiceksin diye!?