m i r a s
g e c m i s i n
g o l g e s i n d e°
"Yüzyıllar, Andrea..." dedi bir ses. "Seni yüzyıllarca bekledim."
°
Tanrı, dünyaya haset tohumlarını serpmiş. Tohumlar en karmaşık zihinlere köklerini salmış.
Biri diğerini ölümün kollarından almış. En karanlık sadakat onları birbirine bağlamış.
Oyunlar oynanır, yılanlar birbiri üstüne dolanır, kuyular kazılırmış.
Ama kimse çalamazmış diğerinin kaderini.
"Çocukluk bitti, seni hayallerinin ötesinde güçlü yapacağım."
"Sonra ben de seni daha güçlü yapacağım, Marvolo."
Karanlık Lord ona tatmin olmuş bir gülümseme gönderdi. "Doğru, küçüğüm. Öyle yapacaksın."
"Dünya senin canını yakıyorsa sen de dünyayı yakacaksın. Çünkü en az kendi yaktığın ateş canını acıtacak. İşte o zaman küllerinden yeniden doğacaksın. Beni anlıyor musun?"
°
"Firenze, iki zıt enerji ortak bir ateşte yandığında tüm kaderlerin yeniden yazılacağını söylemişti."
°
"Hepimiz evimiz saydığımız yerlerden şu veya bu şekilde ayrılırız Andrea. Ve bir kere çıktığımızda asla aynı insan olarak oraya geri dönemeyiz."
°
"Neden, Profesör Dumbledore? Neden bana bu kadar fazla güveniyorsunuz?"
"Ah, korkarım ki mirasına sahip çıkacağına dair güven benden çok daha eskiye dayanıyor."
°
m i r a s
g e c m i s i n
g o l g e s i n d e°
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Miras: Geçmişin Gölgesinde
Fiksi Penggemar"Diz çök," dedi Voldemort'un tiz sesi. "Gücün karşısında diz çök ve bahşedilmiş olanı onurlandır. Bu gece her birinize ikinci bir şans tanındı. Şafak sökmeden bize katılın." Karşı koyulamaz bir emir gibiydi. Hem Imperius'tu, hem de değildi. Bir veel...