Gözlerime inanamıyordum. Tekrar ovuşturup baktım ve bu gerçekten sevgilimdi. Etrafındaki bir kaç adam ona vuruyor, Jeongin ayağa kalkmaya çalışınca tekmeliyorlardı. Hiç durmadan yanlarına gittim.
"SİZ BURADA NE YAPTIĞINIZI SANIYORSUNUZ PİÇ KURULARI!" diye bağırıp adamlardan birinin sırtına tekme attım. Olduğu gibi yere yapıştı.
Jeongin'in etrafına toplanmış adamlar beni gördüler ve hepsi birden bana vurmaya başladılar. "Sende kimsin orospu?" Sol bacağıma bir tekme attılar ve sendeleyip yere düştüm. Sonra bir adam sırtıma tekme atıp beni yere savurdu ve saçlarımı çekiştirerek kafamı kaldırdı.
"Kimsin ha söyle bakalım? Yoksa bu Jeongin piçinin hizmetlisi falan mı? Hahaha!"
"HEPİNİZİ GEBERTECEĞİM SÜRTÜKLER BUNUN BEDELİNİ ÖDEYECEKSİNİZ!"
"Haha sen mi ödeticeksin bedelini hizmetçi. Güldürme bizi!" Hepsi birden gülüşmeye başladılar. Neresi komik bunun kıçımın kenarları!
Kafamı yere sertçe bıraktı ve başım dönmeye başladı. Zaten sonra bayılmışım gerisini hatırlamıyorum.
...
Ayıldıktan sonra hâlâ burdalar mı diye kafamı kaldırıp baktım. Başım çok fazla dönüyordu, zor ayağa kalktım. Jeongin'i de alıp gitmişlerdi sürtükler. Elimi cebime atıp telefonumu aldım. 2 saattir yerde baygın bir şekilde yatıyormuşum. İKİ SAATTİR. Etraftaki bunca insan nasıl yerde kanlar içinde yatan üstelik baygın bir genci görmediler. İnsanlar da tuhaf cidden!
Bu düşünceleri bir kenara atıp hemen telefonumdan Minho'yu aradım.
'Kanka olayları kısaca anlatıyorum dinle.'
'He tamam anlat da anlamıyorum amına koyayım ne olayı, neyi anlatacaksın?'
'Pipini indir de dinle biraz, ben Jeongin'le lunaparkta buluşmak için bir plan yapmıştım. Lunaparka gittiğimde bir kaç adam kafenin arkasında toplanmış Jeongin'i dövüyorlardı.'
'Neden dövüyorlardı?'
'Nedenini ben de bilmiyorum. Sonra ben onlardan birine vurunca bunlar da beni dövüp bayılttılar. Ben bayılınca da kaçmışlar. Benim çok bir şeyim yok sadece kafam biraz kanıyor ve dizim burkuldu ama kim bilir Jeongin'e neler yapmışlardır.'
'Konum at hemen Seungmin'i de alıp geliyorum!'
Telefonu kapatıp hemen Minho'ya konum attım. 5 dakika içinde Seungmin ve Minho gelmişlerdi zaten. Beni hemen arabaya bindirdiler. Ben ve Seungmin arkaya oturduk. Seungmin yüzümdeki yaraya pansuman yapıyordu. Bende Minho'ya nerede olabilirler diye anlatıyordum. En sonunda hastaneye geldiğimizi fark ettim.
"Neden hastaneye geldik?" dedim. "Jeongin orada dayak yerken ben burada iyileşmeye mi çalışayım?" Seungmin sert bir bakış attı. O nasıl bakıştı amına koyayım ödüm sikime karıştı.
"Chang sus bir de hastanede dizine ve başına baksınlar öyle gideriz!"
"HAYIR BEN JEONGİN'İ ARAMAYA GİDİYORUM NE YAPIYORSANIZ YAPIN!"
"KAPA ÇENENİ CHANG HASTANEYE GİDECEĞİZ ÖNCE!" Ama haklılardı. Zaten Jeongin'in yerini bilmiyoruz arasak neye yarardı ki? önce iyileşip sonra aramak daha mantıklıydı. (hangı kafayla yazıyorum ben amk, boyle bı olay basıma gelse kendımı dusunmem kı)
Hastaneye gittik işte sonra röntgen çekildi falan.Sonra dizime sargı bezi sarıp, kafama da yara bandı taktılar. Çok bir şeyim olmadığını ve gidebileceğimizi söylediler. Arabaya binip Minho'nun evine doğru gittik. Bende arabada bunu kim yapmış veya yaptırmış olabilir diye düşünüyordum.
Beni döverlerken yere yatırdıkları sırada gözüme daha önceden tanıdığım iki kişi takılmıştı.
"Biliyorum, hatırlıyorum!"
"Neyi, neyi biliyorsun Chang? Şizofren gibi konuşma, anlat." (ne)
"Jeongin'i adam tutup kimin dövdürttüğünü sanırım biliyorum veya tahmin ediyorum."
"Kimmiş!" Seungmin o kadar meraklı duruyordu ki. Minho da gözlerini açmış, ikisi de pür dikkat bana bakıyordu.
"Beni dövmeye başkadıkları sırada gözüm tanıdık iki tane yüz gördü. Tam hatırlayamıyorum ama kesinlikle onlardı." derin bir nefes aldım.