33. Bölüm

384 44 1
                                    

13.11.23

---

EFKAN'DAN

Balkona çıkmış, bir sigara yakmıştım. Karanlık gökyüzünü izlerken Ilgaz'ı kırıp kırmadığım düşüncesi aklımda dönüp duruyordu.

Onu dinlemeden direkt telefonu kapatmam hataydı, biliyorum. Ama o an deli gibi sevdiğim insanın herhangi biri tarafından öpülmesini kaldıramamıştım. Ilgaz'ın hiçbir suçu olmadığına da biliyordum. Orada sinirlendiğim kendimdi. Başkaları yüzünden Ilgaz'a kızmaktan korkmuş ve zaman istemiştim.

Şimdi ise deli gibi onu merak ediyordum. İçim hiç rahat değildi. Keşke konuşmasına izin verseydim diye düşünürken artık iş işten geçmişti.

Derin bir iç çekip biten sigarayı söndürdüm. İçeriye geçerken kapı çalmıştı.

Acaba Ilgaz mı diye heyecanla kapıya gittim. Ancak açtığımda suratıma yumruk yemem bir olmuştu. Hızla savunma pozisyonunu alırken bir kere daha yumruk yemiştim.

"Ulan seni piç!" Diye haykırdı Yankı.

Tam ne olduğunu soracağım sırada bu sefer bacak arama bir tekme atmıştı. Elim iki bacağımın arasındayken yakamdan tutup ona bakmamı sağlamıştı.

"Yankı ne sikim yapı-"

"Sus puşt seni. Ne bok yediğinin farkında mısın?" Deyip bu sefer kafayı burnuma gömmüştü.

Yere düşerken elim burnuma gitti. Yankı boğazını temizledikten sonra hiçbir şey olmamış gibi içeriye geçmişti.

Ben de peşinden gittim. Hiçbir şey anlamamıştım. Yankı koltuğa oturup ellerini ovuşturmuştu.

Sonra beni göstererek oturmamı söyledi. Karşısına geçip oturunca derin bir nefes almıştı.

"Ne yaptığının farkında mısın?"

"Dövmeyip anlatsaydın belki." Deyip tek kaşımı kaldırmıştım. Sinirlenmeye başlıyordum.

"Ilgaz." Deyip duraksadı. Tüm algılarım bir anda açılırken çenem kasılmıştı.

"Ne oldu Ilgaz'a?" Dedim tehditkâr bir sesle. Hemen konuşmazsa boğazlama ihtimalim giderek artıyordu.

"Hamile."

"Hı?"

Kaşlarını çatıp dediği kelimeleri anlamaya çalıştım. Hamile mi demişti? Evet, hamile dedi.

"Bunu söylemek için aramıştı Ilgaz seni. Tabi sen sikik bir alfa olarak eşini dinlemeyip telefonu kapattın."

Aklıma Ilgaz'ın eğer bir şey olursa ilk olarak benle konuşacağını söylediği zaman gelmişti. Ilgaz bana böyle bir söz vermişken ona yapma dediğim şeyi yapmıştım. Ilgaz'ımı dinlememiştim. İçim pişmanlıkla dolarken hızla ayağa kalktım.

"Yurda gidiyorum." Dedim.

"İsabet olur." Dedi Yankı. Bir anda bana düşman bilenmişti. Cebinden çıkardığı şeyi öldürmeye niyetliymiş gibi bana fırlatırken son anda tutmuştum.

Oda anahtarıydı.

"Siktir git. Ben bu işin arkasında kim olduğunu bulmaya gidiyorum." Demişti.

Tam evden çıkmadan önce tekrar bana dönmüş ve "Umarım Ilgaz seni çabuk affeder. Yoksa onu ve bebeğini görmeyi bir süreliğine unut." demişti.

--

Odaya girdiğimde sabahın erken saatleriydi. Buraya gelmeden önce yediğim bok yüzünden ailemin yanına uğrayıp her şeyi anlatmıştım. Uzun bir süre beni dikkatsizliğim yüzünden azarlamışlar -daha çok annem azarlamıştı-  daha sonrasında en kısa zamanda Ilgaz'ı eve getirmem gerektiğini söylemiştiler. Bu yüzden bu kadar geç kalmıştım.

Uyuma ihtimaline karşılık sessizce girmiştim. Ki baktığımda halen uyuyordu.

İç çekip yanına adımladım. Hemen yatağın dibine otururken Ilgaz'ın uyuyan suratına baktım.

Gözleri şişmişti. Saçları dağılmış, koyu renkteki kirpikleri elmacık kemiklerinin üstüne uzanıyordu. İç çekip elimi saçlarına attım. Tutamları yavaş yavaş okşarken bir kez daha kendime lanet okumuştum.

Baştan sona onu incelerken bakışlarım henüz dümdüz olan karnına takıldı.

Bebek...

Ilgaz ve bana ait, minicik bir canlı vardı artık. Kurdum bu düşünceyle göğsünü kabartmıştı. Ilgaz uyuyor olsa da onun kurdunu da hissediyordum. Bana çok kırgındı. Ancak bebeği olduğuna çok mutlu olmuştu. Şimdiden kendini savunmaya almıştı bile.

Elim istemsiz karnına gitti. Tişörtün üstünden karnına dokundum. İçim tekrar onun düşüncesiyle dolmuşken hayallere dalmıştım bile.

Oğlum olsun isterdim. Aynı Ilgaz'a benzeyen minik bir omegam. Koyu kumral saçta, bembeyaz tenli bir erkek çocuğumun olmasını çok isterdim. Ben, Ilgaz ve bebeğimiz. Bu tablo gözümün önünde canlanmıştı. Kendimi tutamayınca bir damla yaş aktı gözümden.

Bu tabloyu elde etmek için herkesi karşıma almaya hazırdım.

"Efkan?" Dedi uyku sersemi Ilgaz. Normalde olsa seksi ve yakışıklı olarak nitelendireceğim Ilgaz, artık gözüme minnoş ve korumam gereken bir varlık olarak gelmeye başlamıştı.

Kendimin ve kurdumun bu kadar hızlı baba olma düşüncesine adapte olmasına şaşırarak "Efendim?" Dedim.

Ilgaz şimdi tamamen ayılmış ve üstünde olan elimi ittirmişti. Yaptığına kırılsam da haklı olduğunu bildiğim için sesimi çıkarmadım.

Şimdi karşımda ne diyeceğini bilemeyecek bir şekilde duruyordu. İlk adımı benim atmam gerektiğine kanaat getirerek konuşmak için ağzımı açtım.

"Özür dilerim."

"Bebek..."

"Ilgaz'ım. Seni dinlemediğim için özür dilerim. Ve bebek konusu için de. İlk seksimizin prezervatifsiz olmasını istemiştim. Hamile kalacağını tahmin edemedim. Bak bebeği aldırmak istersen seni anlarım. Ama eğer doğurmak istersen tüm sorumlulukları üstleneceğime şerefim üzerine yemin ederim." Demiştim tek solukta.

Bebeği istiyordum. Ama karnında taşıyıp zorluklara katlanacak ben değildim. Son karar Ilgaz'ın oluyordu burada.

"Okulum?" Dedi Ilgaz sorarcasına.

"Okulların omegalara özel 3 yıllık uzaktan eğitimle karışık dondurma süreci var. Seni bir şekilde oraya dahil ederiz ve okulunu vaktinde bitirirsin."

"Ailen peki?"

Kendimden emin bir şekilde "Buraya gelmeden önce çoktan konuştum onlarla. Seninle tanışmak istiyorlar."

"Yurttan çıkmam gerekecek. Param yok. Ailemin yanına gidemem. Çalışmam lazım. Şu anlık sorun olmasa bile ileride çalışmak zor olacak." Demişti düşünceli bir sesle. 

Yine her şeyi kendisi halletmeye çalışıyordu.

"Ilgaz." Dedim sert sesimle. Bakışlarını bana sabitleyince devam ettim.

"Ben burada kusura bakma ama ne sikime duruyorum? Eşin değil miyim ben? Sana ve bebeğimize bakamayacak mıyım? Bok gibi param varken sana, size harcamayacaksam ne yapacağım ben o parayla? Ayrıca babam seninle ilgilenmekle çok hevesli. Kusura bakma ama senin bebek doğana kadar hiçbir şey yapmana izin vermeyecek kimse. Babamın senin çalışacağını duyunca kıyameti koparacağını biliyorsun değil mi?" Demiştim.

"Kısacası Ilgaz'ım, eğer doğurmayı kabul edersen elim sıcak sudan soğuk suya girmez. Ama eğer istemezsen de kimse sana niye doğurmadın diyemez." Dedim özetle.

Ilgaz tekrar düşüncelere dalarken ona düşünmesi için izin verdim.

Kurdunun çoktan yavrusunu benimsediğini hissetmiştim.

Uzun bir süre Ilgaz yorganı ben onu izlediğimde sonunda konuşmaya karar vermişti.

"Bebeğimden vazgeçemem." Demişti kısık sesiyle.

Yumuşak bir şekilde ona sarılıp saçlarının arasına bie öpücük kondurdum.

Kokusunu içime çekerken.

"Bundan sonrasını düşünmek zorunda değilsin. Alfan her şeyi senin için halledecek bebeğim."

BETA | Omegaverse | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin