11. Bölüm

497 53 5
                                    

30.07.23

---

EFKAN'DAN

İçeriye çoktan geçmiştim. Şimdi boş olan evde oturuyorduk beraber. Konuşmasını beklerken bir yandan da üzgün kurdunu hissediyordum. Alfam eşinin yanına gidip onu sarıp sarmalamak isterken Ilgaz'ın benden korkmaması için kendimi zaptediyordum.

'Şuna eşimden dayak yemek istemiyorum desene.' diye alayla konuştu kurdum. Şu an bana aşırı derecede sinirliydi Ilgaz'la ilgilenemediğim için.

İçimden of çekip tekrar Ilgaz'a döndürdüm bakışlarımı. Kolunu koltuğa yaslamış, eli çenesinde dalgın dalgın halıya bakıyordu.

"Betam?" Diye seslendim kendimi tutamayarak. Ilgaz'a kalsaydı sabaha kadar o halıyı, ben de onu izlerdim.

Soğuk bakışlarını bana döndürdü. Buna kırılmadım. Çünkü içten içe bu soğukluğunun bana olmadığını biliyordum. Bu yüzden ilgiyle gözlerine baktım.

"Anlat hadi, ne oldu?" Dedim şefkat akan sesimle.

Bakışlarında olan kırılmayı çok rahat görebiliyordum. Başkası olsa gram siklemediğini düşünürdü -ki çoğunlukla öyleydi- ancak öpüştüğümüz günden beri bakışları yumuşamıştı bana karşı. Ancak davranışları için aynı şeyi söyleyemeyecektim...

"Bir şey olduğu yok." Dedi duygusuz sesiyle.

Kurdum dışarı çıkmak için mücadele ederken derin nefes aldım. Ilgaz'ım, bebeğim niye bu kadar zorsun?

'Hoşuna gitmiyor mu, şerefsiz?' diye hakaretler yağdırmaya başladı içimdeki alfa.

Doğruydu. Hoşuma gidiyordu.

"Anlatmak istemezsen anlarım." Dedim yine sıcacık sesimle.

"İstemiyorum." Dedi kendinden emin sesiyle.

Eh, en azından iletişim kurabiliyorduk artık.

"Bir şeyler yapmak ister misin?" Dedim heyecanlı sesimle. Aklıma onu rahatlatacağını düşündüğüm bir aktivite gelmişti.

Umarsızca kafasını salladı. Beni geçiştiriyordu. Ancak bundan onun da zevk alacağına emindim.

Heyecanla kıpır kıpır olurken yerimden kalktım. Ilgaz'ın elini tutup onu da kaldırdım.

Elini çekmek istese de bırakmamıştım.

"Hadi çıkalım." Dedim onu dış kapıya doğru sürüklerken.

Karşı koymaktan vazgeçip onu çekiştirmeme izin verdi.

Hızla aşağıya inip lacivert motoruma oturdum ve kaskı Ilgaz'a uzattım.

"Sen tak." Dedi sert sesiyle.

'Bebeğim, imkanı yok sen varken benim takmamın.'

Elindeki kaskı almadan saçlarımı düzelttim. İkimiz salak gibi bakışırken "Ulan, bir kere de dediğimi yap." Demişti bıkkın sesiyle. Ona öpücük atmıştım. O sırada da Ilgaz kaskı taktı.

Onu zorlamama gerek kalmadan bana tutunmuştu. Eh, Ilgaz'dan bahsediyoruz. Aklı başında olan bir beta. Gıcık gıcık 'Ya şimdi sana mı sarılacağım.' diye cırladıktan sonra azıcık hız yapınca bana sıkıca sarılacak bir omega değildi o.

Motoru çalıştırıp sürmeye başladım. Umarım onun da hoşuna giderdi.

--

Ormanın ortasına gelince motoru müsait bir yere koyup anahtarı çevirdim. Motor susarken Ilgaz'ın kaskı çıkarmış, inmişti.

BETA | Omegaverse | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin