4. Bölüm

595 54 1
                                    

16.07.23

----

Okuldan çıkmış, çalıştığım kafeye gelmiştim. Önlüğü üstüme geçirip boş sayılmayan kafede yeni gelen müşterilerin siparişlerini almaya başladım.

Bir süre sadece git gel yapmıştım. Bir masaya tek başına oturan kişinin yanına gidip konuştum.

"Siparişiniz nedir?" Dedim bakışlarımı elimdeki  deftere sabitlemişken.

"Menüde sen var mısın?" Diye sordu ahlaksız bir ses.

Sinirle başımı kaldırıp beni rahat bırakmayan alfaya baktım.

"Yine mi sen?" Demiştim bıkmış bir sesle.

"Beğenemedin mi canım?" Dedi gülerek.

Göz devirdim bu dediğine. "Ver siparişini, zıkkımlan git." Dedim agresif bir tavırla.

Bu halime daha çok gülerken "Bol şekerli bir sütlü kahve istiyorum. Aynı senin gibi tatlı olsun lütfen." Demişti. İki elinin işaret parmaklarını yanağında ortaya çıkan gamzenin üstüne bastırıp kafasını sağa doğru eğdi.

Boş bulunup "Senin gamzen mi var?" Diye sormuştum. Sonrasında anında dilimi ısırırken kocaman gülümsedi. Böylece yanağındaki çökükler iyice derinleşmişti.

"Evet. Sana vermeyi çok isterdim ama maalesef öyle bir teknoloji şu an yok. Ancak çocuklarımıza aktarabiliriz, ha ne dersin?"

Kaşlarımı çatıp konuştum. "Aptal mısın? Betayım ben. Hamile kalamam."

Yine yandan bir sırıtış gönderdi bana. "Baskın bir alfa, alfaları bile hamile bırakabilir Ilgaz. Beni çok küçümsüyorsun." Demişti ve sonrasında devam etti. "Hem benimle çocuk yapmayı reddetmedin. Hadi hadi naz yapma."

Hızla yüzümü buruşturup "Siktir git." Diye mırıldandım.

Arkamı dönüp siparişini vermeye koyuldum.

Onun siparişi hazırlanırken bakışlarını benden çekmemiş ve sürekli beni izlemişti.

Sonunda hazır olan siparişini masaya götürdüm ve bir şey demesine fırsat vermeden geri döndüm.

--

Benim çıkış saatime kadar oturmuştu. Çıkış saatim gelince de peşimi bırakmamış, şu an benimle birlikte eve gidiyordu.

"Evine gitmeyecek misin?" Dedim bıkkın sesimle. He yani beni niye evime kadar takip ediyordu ki?

"Akşam yemeğine kalabilir miyim?" Diye sordu benim sorumu görmezden gelerek.

"Hayır."

"Lütfen."

"Hayır." Dedim kendimden emin sesimle. Evime alacak kadar yakın değildim.

"Lütfen. Seni bir hafta boyunca rahatsız etmem." Demişti yalvaran sesle.

Kafadan bir hesap yaptım şöyle. Okulun bir haftası çoktan geçmişti. Kalan 3 haftanın bir haftası okula gitmesem, bir hafta da beni rahatsız etmese, sadece 1 hafta boyunca ona katlanmak zorunda kalacaktım. (Sen öyle san annem.)

Bir hafta huzurum için bir akşamımı feda edebilirdim.

"Yemeğini yedikten sonra siktir olup gidiyorsun." Demiştim itiraz istemeyen sesimle.

Hevesle kafasını salladı. Eve yaklaşmıştık, onu uyarmam gerekiyordu.

"Bak, annemle babam... Nasıl desem? Soğuk insanlardır. Öyle oturup sohbet edebileceğin tipler değiller. Bu yüzden sadece selam verip yemeğini ye. Başka konular hakkında konuşma." Dedim.

BETA | Omegaverse | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin