28. Bölüm

387 42 0
                                    

01.09.23

--

"Efkan benden daha heyecanlısın. Azıcık sakin ol gözünü seveyim." Dedim Efkan'a. Yurdun kapısından yeni girmiştim. Daha odaya bile çıkmadan Efkan beni aramış ve kimle kaldığımı sormaya başlamıştı. Henüz odada olmadığımı söyleyince de heyecan patlaması yaşıyordu şu an.

"Hangi yurtta kalacaktın? Sormayı unuttum." Deyip utangaçça güldü. Çocuk adını unutmasa iyiydi.

"Alfa-Beta yurdunda kalıyorum." Dedim asansörün yanına doğru giderken.

İki tane valizle ve telefonla konuşurken hareket etmek çok zordu. Yanımdan geçip gidenler de yardım edeyim mi diye hiç sormuyordu.

Lanet narsistler.

"Hüğğ, ya başka alfaya bakarsan?" Dedi ağlayan Efkan.

Elimdeki her şeyi bırakıp alnıma vurdum sadece. Bu çocuğa da hakaret etmek istemiyordum ama kendine zorla sövdürmek istiyordu.

"Efekan çok ciddi soruyorum. Mal mısın?" Dedim asansöre binip 5. kata basarken.

"Niye be?" Diye çirkefleşti.

Şu an Efkan'ın ruh haline yetişemiyordum.

"Aslanım, yiğidim. Ben odaya girince arayayım mı seni?" Dedim tatlı bir ses tonuyla konuşup.

Yoksa sittin sene odaya giremezdim bu gidişle.

Tripli sesiyle "Tamam." deyip telefonu suratıma kapattı.

Sabır çekip asansörden indim. Dövecektim o olacaktı.

Telefonu cebime sokup valizleri çekiştirmeye başladım. Oda numarasını ararken sonunda bulmuştum.

Bana verilen anahtarla kapıyı açıp valizleri de içeri çektim. Ancak duyduğum küfürle yerimde sıçramıştım.

"ULAN PİÇ SIKACAĞIN YERİN AMINA KOYAYI- Yok bebeğim sana demiyorum."

Sesin geldiği yere, iki yataktan dolu olana, bakmıştım.

Kahverengi saçlı ve gözlü, kas yığını bir çocuk yatakta uzanmış tahminimce oyun oynuyordu. Taktığı kulaklıktan ses dışarıya gelmese de biriyle de konuştuğu belliydi.

Beni fark etmiş değildi. Bu yüzden ne yapacağımı bilemeden boş olan yatağın olduğu yere geçtim. Valizi şimdilik kenara ittirirken çocuk da oyununu bitirmiş ve kulaklığını çıkarmıştı. Ancak telefonu kapatmamış ve kulağına geri götürmüştü.

"Bitti oyunum." Dedi ve gerinmek için kollarını kaldırmıştı. O anda beni görünce yerinde sıçrayıp seslice tekrar küfür etmişti.

"Hassiktir- Çağrı odaya hayalet dadanmış." Dedi telefona sarılırken.

"Oda arkadaşın ben, Ilgaz." Dedim düz bir tonla. Sonrasında "Hayalet değilim." Demiştim valizin tekini açıp içindekileri çıkarırken.

Çocuk bana cevap vermezken telefonundan ses gelmişti.

"Evet bebeğim, oda arkadaşımmış. Bugün olduğunu unutmuştum." Dedi yatağa kendini atıp.

Daha bana kendini bile tanıtmaya tenezzül etmezken sabır çekip işime devam ettim.

"Gel~." Dedi cilveli sesiyle.

Adam sevgilisine kur yapıyordu. Eh en azından benle muhatap olmayacaktı. Yani, böyle düşünüyordum.

İkisinin konuşmasına kulak tıkarken Efkan'ı aramam gerektiğini hatırlatmıştım. Cebimden telefonu çıkarıp çalışma masasına kalçamı yasladım.

Karşımdaki çocuğu izlerken Efkan'ı aramıştım.

Açmasını beklerken çocuk hala sevgilisiyle cilveleşiyordu. Bir an Efkan'la benim de böyle görünüp görünmediğimi merak etmiştim. Sonrasında hızla kafamı sallayıp bu düşünceyi kafamdan attım. Biz Efkan'la daha güzeldir. Mıç mıç değildik.

"Ilgaz'ım?" Diye açtı telefonu Efkan.

Dudağımın kenarı yukarıya kıvrılırken camdan dışarıya bakmıştım.

"Efekan?" Dedim gıcıklığına.

Suratını buruşturduğuna yemin edebilirken Efkan "Sana bir gün adımı çok güzel öğreteceğim." Demişti tehditkâr sesiyle.

"Yaparsın aslanım." Dedim hala onunla dalga geçerken.

"Odana yerleştin mi?" Diye sordu Efkan.

"Yerleşiyorum." Dedim çok konuşmadan.

Çünkü karşımdaki çocuk telefonu kapatmış dikkatle beni inceliyordu. Ben de çocuğu incelerken Efkan üzgün sesiyle konuşmuştu.

"Ev sensiz çok boş." Dedi.

Gözümün önüne, dudaklarını öne doğru büzmüş Efkan'ın görüntüsü gelmişti. Gülümserken tavana baktım.

"Aşkım, aynı okuldayız zaten." Demiştim dudağımın kenarını dişlerken.

"Aşkın yesin seni." Dedi Efkan da cıvıltılı sesiyle.

Odanın kapısı çalarken Efkan'a "Seni gece arayayım mı?" Diye sordum.

Efkan beni onaylarken telefonu kapatmıştım. Geleni bekleyenin oda arkadaşım olduğunu anlarken çocuk kapıyı bir koşu açmıştı.

İçeriye sarışın bir adam girdi. Kıvırcık, sarı saçları ve mavi gözleri vardı. Beyaz tenli ve uzun boyluydu. Alfa olduğunu tahmin ediyordum.

Oda arkadaşıma önce sarıldı sonra bana döndü. Kollarımı göğsümde birleştirip ikiliye baktım. Tek kaşımı 'ne haber' dercesine kaldırırken sarışın çocuk yanıma gelip elini uzatmıştı.

"Ben Çağrı. Oda arkadaşının sevgilisiyim. Kusura bakma, Yankı biraz öküzdür. Eminim seninle konuşmamıştır bile." Dedi sevgilisine ters bir bakış atarken.

Adının Yankı olduğunu öğrendiğim diğer alfa umursamayıp yatağa geri yattı. Çağrı da onun yatağına oturup bana hitaben konuşmuştu.

"Senin adın ne?" Diye sordu. Sıcak kanlı bir insandı. Sevgilisinin aksine.

"Ilgaz." Dedim hala ikiliyi incelerken.

Çağrı gülümseyip "İsmin iyiymiş." Dedi. Sonrasında Yankı'nın omzuna yumruk atmış sinirle konuşmuştu.

"Tanışsana Ilgaz'la. İlla ben mi tanıştıracağım seni insanlarla." Demişti.

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırırken Yankı bana bakıp "Yankı ben kardeş." Dedi. "Tanıştığımıza memnun oldum." Demişti oyunun sesi gelirken.

Çağrı ona insanlarla düzgünce konuşmasını öğütlerken gülüp kafamı salladım. Kalan kıyafetleri de yerleştirmem gerekiyordu.

BETA | Omegaverse | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin