32. en güzel şarkılar
chrisbng
aşkımhwwmmjjj
aşkım
bir şey mi olduchrisbng
dersin nehwwmmjjj
tarihchrisbng
alayım mı seni derstenhwwmmjjj
nasıl yapacaksın onuchrisbng
mezuniyet hazırlıkları için
müzik hocasının yanındayım
tüm günü burada geçircem
seni de özledim
faaliyetli yazılırızhwwmmjjj
ben de seni özledim çok fena
gel al bakim beni nasıl alıyormuşsunchrisbng
yalnız benim gibi konuşmazsan sevinirimhwwmmjjj
sevin bakim nasıl seviniyormuşsunchrisbng
gösteririm seni bi alayım dahwwmmjjj
bi anda beni kucaklayıp kaçırsan çok komik olmaz mıydıchrisbng
deneriz aşkımhwwmmjjj
yapma sakınchrisbng
ama aklıma soktun bi kerehwwmmjjj
korkunçchrisbng
kırıcısın
geliyomhwwmmjjj
tmm•
chan'ın son mesajının üzerinden iki dakika geçtiğinde hyunjin'in sınıfının kapısı çalındı. kapı açıldıktan hemen sonra chan, küçük kafasını sınıfa uzattı ve "hocam dersinizi böldüğüm için özür dilerim." dedi. öğretmen bir sorun olmadığını söyleyip onu yanına çağırınca tamamıyla içeri girdi. direkt gözleri hyunjin'e gitti. sınıftakilerin dikkatini çekmemeye çalışarak ona gülümsedi. hyunjin ise kimsenin kendisini görmeyeceğini düşündü, sevgilisine göz kırptı. siyah saçlı utangaç bir şekilde başını aşağı eğdi.
elindeki kağıdı uzattı yanına vardığı öğretmene. "hocam mezuniyet için hazırlık yapıyoruz da müzik hocası hyunjin'i çağırmamı istedi." hyunjin heyecanla yerinden kalktı. öğretmen gözlerini kısıp ikisi üzerinde gezdirdi bir süre. sonra "iyi tamam. git hyunjin." diyerek önüne döndü. o kağıdı sınıf defterinin arasına koyarken hyunjin'le chan sınıftan çıkmıştı bile.
"bir an izin vermeyecek sandım!" uzun saçlı fazlasıyla heyecanlanmıştı. hem chan'ı müzikle uğraşırken görebilecek hem de tüm gününü derslere girmeden, tamamen onunla olacak şekilde geçirebilecekti. "ben de." dedi chan, ellerini ceplerine koydu. merdivenlere doğru yürüdükleri sırada hyunjin aklına gelenle chan'ı durdurdu. "ben bi' sigara içsem olur mu?" chan gözlerini devirmeden edemedi bu cümle karşısında. "serseri kesildin başıma." dedi oyuncu bir tavırla. hyunjin de ona ayak uydurarak cevap verdi. elini yavaşça onun göğsünden omzuna çıkardı. "senin serserinim ama." deyip keyifle sırıttı.
"madem öylesin gel gidelim." uzun saçlının omzundaki elini tuttu chan ve onu kendisiyle birlikte tuvalete doğru sürükledi. şansları yaver gitti, içeri girdiklerinde kimse yoktu. böylece aynı kabine girdiler, hyunjin kapıyı kilitlemeyi unutmadı. zaten şu an yaptığı şey onun günlük rutiniydi. hareketlerini farkında olmadan gerçekleştiriyordu.