5l kurşun

13.7K 743 70
                                    


!Bu kitapta geçen yer, kişi, zaman ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup, her şey kurgudan ibarettir!

     Yayınlanma tarihi 17.03.2024

Güzel okumalar ♡

Askeriye / sorgu odası

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Askeriye / sorgu odası

Yasemin ve Babür sorgu odasının kapısını sert ve gürültülü bir şekilde açıp içeriye girdiler. Cemalin sorgusunu onlar yapacaktı.

Cemal'in eli masaya kelepçeli bir şekilde uyuyordu." Uyuyor lan bu" Yasemin cemalin omuzunu çekiştirdi "kalk lan it, sabah oldu" Cemal, sert bir sarsıntıyla gözlerini açtı açıtı. Kafasını masadan kaldırdı ve etrafına bakıp  "neredeyim ben?"

" Paris, otel odası" ciddiyetle söyledi yasemin. "Soruya bak amına koyum ya" Babür, yaseminin küfürü üzerine ona baktığında  "pardon komutanım" Babür, küçüklükten bu yana küfürden rahatsız olurdu. Nedeni ise; zamanında daha kendisi küçükken ona edilen sayısız ağır küfürlerdendi.

Yasak aşk çocuğuydu Babür. Annesi onu zengin babasına karşı koz olarak doğurmuştu annesi. Fakat babası onu kabul etmemiş annesine de yüklü miktarda para verip başından def etmişti.

Bunun üzerine annesinin planı suya düşmüş ve Babür'den kurtulmak için bin bir yolu denemişti. Başaramayınca da bütün hıncını ondan çıkartmıştı. Annesi, onu aşağılamalarıyla, küfür ve hakaret etmekle büyütmüştü. Bu nedenle birisi önünde küfür ettiğinde rahatsız olup annesinin sesi kulaklarında yankılanıyordu.

Onu annesinden kurtaran şey ise, bir gün sokakta annesi tarafından vahşice dövülünce, komşuları polise şikayet etmişti. Sonrasında annesini akıl hastanesine, babür de yetimhaneye verilmişti.

Yasemin ile yetimhanede tanışmış, büyümüştü. Ve arkadaşlıkları bugüne kadar devam etmişti.

"Beni konuşturamesiniz he esker, bunu bilesiniz" derken cemal bozuk Türkçesiyle de rahat tavrıyla geriye yaslandı. Histerik bir şekilde güldü buna Yasemin "Öyle miymiş? tamam." Cemal rahatından taviz vermeyerek " he öyle esker"

" O zaman bu bizim işimize yaramaz komutanım. Gebertip gidelim bence ne dersiniz?" Babür'e yüzünü çevirip sordu yasemin. Babür, kollarını göğsünde birleştirerek " e gebertelim o zaman" yanındaki duvara yaslandı.

Yasemin bu cevapla cebinde duran şırıngayı çıkardı. " O elindeki ne esker" yerinde harektlendi cemal.  "Zehir" dedi kısaca Babür. " N-ne zehiri esker!" Korkuyla şırngayı ona yaklaştıran yasemine baktı. "Beni öldüremezsiniz!" Daha fazla konuşmasına fırsat vermeden şırıngayı cemalin boynuna sapladı yasemin. "Ah!" Boynundaki acı ile inledi cemal.

" Madem konuşmayacaksın. Yaşamanın bir anlamı yok o zaman" şırıngadaki ilacı boşaltıp, geri çekti. " Şimdi aç kulaklarını beni iyi dinle" az önceki alaylı ifadesi gitmiş, yerine ağır bir sertlik gelmişti yaseminin yüzüne. " Sana verdiğim bu şırınga da ki zehir. En güzlü zehirlerden biri ve eğer sen yarım saat içinde panzehiri almasan şuracıkta geberip gideceksin"

KALBE KURŞUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin