¹⁸

360 55 8
                                    

"portesini yapacak bir yüz buldu mı herkes?" Diyerek konuşmaya başlamıştı Hocamız.

O sırada herkesin ağzından bir ses çıktı, anlaşılan bütün sınıf kimin portesini çizeceğini bulmuştu.
Ben de öyle, bulmuştum.

Günler önce bu durumu Seogu'ya anlatmıştım zaten ve bir iddiaya da gitmiştik bu sebeple çizeceğim manken oydu.

Jisun da çoktan bulmuştu tabi, biricik sevgilsini çizecekti.
Ama Minho'yu dakikalarca bir sandalyede nasıl oturtacaktı cok merak ediyordum.
Çünkü Minho asla yerinde durmazdı.

"Tatil boyunca yaptığınız alıştırmaları görelim bakalım" dediğinde
Herkes dosyasını çıkarttı. Hoca ise çizimlere bakınarak gezmeye başlamıştı.

Tatil boyunca nerdeyse hep Jisung gille beraber olduğumdan dosyamda hep Jisung Minho veya Seogu'nun portresi duruyordu.
Fakat dosyayı ilk açtığımda çizdiğim manken şaşırttı.

İlk sayfalar Hyunjin'in portreleri ile doluydu. Bunları okul açılmadan önce alıştırma olsun diye çizmiştim tam o sırada arkamdan bir ses yükseldi
"Vay canına Jeongin, bunlar çok iyi.
Her seferinde beni şaşırtmayı başarıyorsun.." Diyerek dosyayı elimden aldı.

Bazıları merakla sorarken hoca resmi onlara da gösterdi.
Tam o sırada Jinni ile gözlerimiz buluştu. Gözlerinden alev çıktığı açıktı.

Derin bir nefes verdim ve bilgilendirmek açısından konuştum
"Hocam ben o resimleri okul açılmadan önce çizmiştim, eski alıştırmalarım yani." Diyerek belirttim.

Gözlerim tekrar Jinni'yi bulduğunda hâlâ aynı şekilde son derece öfkeli bakıyordu.

Jisung kolumu dürttü
"Bu kız niye geldiğimizden beri sana dik dik bakıyor"
Geldiğimizden beri?
O zaman sorun resim değildi.

"Bende anlamadım." Diyerek cevapladım.

Hoca dosyamı uzatıp konuşma yapmak için konuştu.
"Çocuklar bir değişiklik yaptım ve şuna karar verdim.
Portrelerinizi gözümün önünde yapmanızı istemiştim fakat bu çok zor bu yüzden portrelerinizi yaparken videoya almanızı istiyorum."
Demişti.

Ardından ders sonlandı, Jisung yerinden kalkarak
"Ben lavaboya gidiyorum gelince çıkarız" dedi ve hızlı adımlarla atölyeden ayrıldı.

Sınıf yavaşça boşalırken bende eşyaları toplamaya başlamıştım.
Tam o sırada yanımda bir gölge belirdi.
Kafamı çevirip baktığımda gelen Jinni'ydi.

Derin bir nefes vererek arkama yaslandım ve ona baktım.
"Üçüncü kişi olmaktan sıkılmadın mı artık?" Dediğinde kaşlarım çatıldı

"Ne-" lafımı kesti, cidden onu bu kadar sinirli görmemiştim.

"Hâlâ ondan hoşlanıyorsun değil mi? Sevgilsi olduğunu bildiğin halde hâlen bir şansın olduğunu düşünerek ona yaklaşıyorsun! Aradan çekil artık, usanmadın mı seni sevmeyen birinin arkasında dolanmaktan!" Dediğinde coktan ayaklanmıştım.

"Sen-" konuşacağım sırada kapıdan duyulan seslerle o tarafa döndük.

Hyunjin ve Jisung hızla adımlarla yanımıza geldiğinde jisung ne olduğunu sormuş Hyunjin ise Jinni'yi kolundan tutup götürmüştü.

"Ne diyor yine bu salak?" Diye sordu jisung

"Tersinden kalkmış, çatacak birini arıyor." Dedim.

Jisung söylemeye başladığında çantaları alıp atölyeden çıktık. Hyunjin ve Jinni kavga ediyorlardı, sesleri boş koridorda yankılanıyordu.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun!" Diyerekten çağırmıştı Hyunjin.

Jinni hiç durmadan karşılık verdi
"Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun! Ya sevgilin ben miyim o mu belli bile değil! Hayatının merkezini Jeongin yapmışsın her seferinde Jeongin, Jeongin diyorsun . Haftasonu çağırıyorum gel yanıma kötüyüm diye, "Jeongin'leyim''. Hyunjin şuraya gidelim, ''jeongin merak eder, yanlız kalmasın'' diyorsun, hasta oldun, ben yanında kalayım dedim "jeongin yanımda gerek yok" dedin. yeter artık. Hayatında hiçbir değerim yokmuş gibi davranıyorsun.
Önceki kavgamızda da uyardım seni fakat bu son söyleyişim.
Eğer doğru düzgün davranıp Jeongin'i bir kenara bırakacaksan devam ettirelim bu ilişkiyi. Aksine o hayatindayken bu ilişkinin bir anlamı yok." Diyerek hiç dinlemeden çekip gitmiş Hyunjin'de onun peşinden ilerlemişti.

other, hyunin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin