³

382 55 75
                                    

Resim atölyesine geçtikten bir kaç dakika sonra hoca sınıfa girdi.

Bugünkü konuyu anlatmaya başlayacağı sırada kapı tekarardan açıldı. İçeri, ilk defa gördüğüm biri girdi. Yeni gelen birisiydi büyük ihtimalle.

Özür dileyerek yanımdaki boş tabureye doğru geldi ve oturdu. Tatlı birine benziyordu, sıcak bir gülümsemesi vardı. Benimkinden daha açık renkte kahverengi düz saçlara sahipti.

Benim ona baktığımı görünce gülümsemesini büyüterek bana döndü. Elini uzattı.
"Merhaba ben Jisung."
Dedi.

Bende aynı şekilde gülümseyerek elimi uzattım ve elini tuttum.
"Bende Jeongin." Dediğimde "memnun oldum" dedi bende aynı şekilde dile getirdim.

Sonra kafamızı konuşmakta olan hocaya çevirdik. Ne yapacağımızı anlattı. Başlamamızı söylediği sırada herkes aynı anda başladı.

Jisung çizimi yaparken arada bana dönüyor birşeyler soruyor veya anlatıyordu. Gerçekten oldukça cana yakın ve sıcak birisiydi. Sinirim bile dinmişti ama gözüm Jinni'ye çarptığı her an tekrardan kabarıyordu.

Jisung konuşmaya devam ediyor okul hakkında birşeyler soruyordu, benden ise okulu ona tanıtmamı istemişti. Bende memnuniyetle kabul ettim.

Kısa bir süre ardından mola verdik. Sınıftakilerin çoğu dışarı çıktı. Hyunjin'in de birazdan buraya geleceğinden emindim bu yüzden Jisung'a döndüm.

"Hadi gel gezelim. Hem sana okulu tanıtmış olurum" dedim.
Elindeki kalemini bırakıp toparlandı ve ayağa kalktı. Sınıftan çıkmak için kapıya doğru yürüdük.

Tam çıktığım an Hyunjin karşımda duruyordu.
Bileğimi tuttu. Anlaşılan uzun süredir kapıda bekliyordu.
Önce Jisung'a baktı sonra bana döndü. Bileğimi kavradı.
"Konuşalım." Dedi sert bir dille.

Kaşlarımı çatarak bileğimdeki elini ittirdim.
"İstemiyorum, ayrıca işim var. Sonra." Dedim bende aynı şekilde -sert bir dille-.

Jisung bana dönerek"bir sorun mu var?" Dedi fısıldar şekilde. Kafamı iki yöne salladım olumsuz anlamda.

Hyunjin tekrardan ittiğim eliyle bileğimi kavradı ve ağızı açıp birşey söyleyeceği sırada ben öncelikli davranıp konuştum.
"Mesafeli davranalım. Birisi görsün ve yanlış anlasın istemeyiz. Sonra konuşuruz dedim." Bu sefer daha sert şekilde ellerini ittim.

Jisung'un kolundan tutum ve onunla beraber koridorun sonuna ilerledim. Dışarı çıktığımızda rahat bir nefes almıştım.
İkimizde sessiz bir şekilde yürümeye başladık.

Kafamın dağılması için ona okulu gezdirmeye başladım. Her yeri tamamen göstermiştim.

Jisung birşeyler sormak istiyor ama çekiniyor gibiydi. O yüzden sessizdi.

En son tamamen gezdiğimizde çimenliklere oturduk. Ve ben konuştum.
"İstediğini sorabilirsin." Dedim.

Kafasını salladı ve bana döndü. Ne soracağını biliyordum zaten bu yüzden ben direkt konuya başladım.
"Az önceki çocuk Hyunjin'di. Kendisi dans bölümünde. Liseden beri yakın arkadaşız hatta fazla yakın ama benim ona karşı hislerim var."

Gözlerimi ona çevirdiğimde herhangi bir anormal tepki vermemiş düzgünce dinliyordu.
Bende devam ettim.
"Okuldaki herkes sevgili olduğumuzu düşünüyor ve bu da onu rahatsız ediyor. Bu yüzden bu tür dedikodular devam etmesin diye uzak kalmamız gerektiğini söylüyor."

"Önceden rahatsız mıydı bu dedikodulardan?" Diye sordu. Düşündüm ve cevapladım.

"Hayır. Kulak asmıyordu bile. Soranlara da 'o benim kardeşim gibi' diyordu zaten."

other, hyunin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin